| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Reşat Petek'in Komisyonun Dalaman ve Marmaris'e yapmış olduğu yerinde inceleme ve müzakere toplantılarına ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .12.2016 |
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, salı günü Ankara'dan hareket etmek suretiyle Dalaman Havalimanı, orada yaptığımız incelemeler ve daha sonra Marmaris'te salı günü akşam ve çarşamba günü sabah yaptığımız iki çalışma toplantısıyla Komisyonumuza verilen Ankara dışındaki araştırma ve çalışmalar dâhilînde incelemeler yapıldı.
Bu konuda bir rapor hazırlandı ama kısaca bilgi arz etmek istiyorum. Öncelikle Dalaman Havalimanı'nda Fetullahçı terör örgütünün darbedeki hedeflerinden olan Cumhurbaşkanımızın kalmakta olduğu Marmaris Grand Yazıcı Otel'de etkisiz hâle getirilmesi, öldürülmesi bir suikastla veya kaçırılması hedeflerine yönelik çalışmaların olduğu iki mekân. Bunlardan birisi Dalaman Havalimanı'nda yapılan çalışmalar, diğeri de Marmaris'te Grand Yazıcı Otel'de Cumhurbaşkanımızın otelden ayrılışına kadar olan bölümde yapılan terör faaliyetleri, daha doğrusu darbecilerin girişimleri; daha sonra da Cumhurbaşkanımızı orada kalıyor zannederek yapmış oldukları saldırı yerinde incelendi.
Bu konuda bilgisine başvurduklarımız Muğla Valisi Sayın Amir Çiçek. Ki o gece baştan sona Emniyet, Jandarma, Sahil Komutanlığıyla koordineli olarak valiliğin emrinde darbe girişimini nasıl önleme çalışmalarının yapıldığını, gerçekten nasıl fedakârca mücadele ettiklerini Sayın Muğla Valimiz Amir Çiçek Komisyonumuza açıkladılar, tutanaklara geçti.
Daha sonra Dalaman Havalimanı Emniyet Müdürü Okan Karadeniz Bey, yine Muğla İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Dalaman Havalimanı Başmüdürü Yaşar Kasap, Dalaman Havalimanı'ndan sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Oğuz Kaan Akçal, mahallinde yer göstermek suretiyle olayların gelişimini anlattılar, bunlar tutanaklarımıza geçti.
Özellikle, Cumhurbaşkanımızın kalmakta olduğu otelde... Ki bu otel, sadece bir bina değil arkadaşlar. Yerinde gördük ki yaklaşık 100 dönüm arazi üzerine yayılmış, farklı villalardan oluşan bir otel ve orada Cumhurbaşkanımızın kaldığı bilinmemekteyken darbeciler tarafından buraya başlangıçta 3 helikopterle Cumhurbaşkanımıza suikasta yönelik bir çalışma başlatılmış ama orada yaptığımız dinlemeler ve bilgilendirmelerden şunu anladık ki 3 helikopterden 2 helikopter ve 23 darbeci militan personel otelin hemen yakınına indirilmiş, 1 helikopter ise içindeki yine darbeci hainlerle uçuşunu sürdürmekteyken, o 23 kişinin Cumhurbaşkanımız otelde zannederek...AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, saat kaçta inmişler?
BAŞKAN - Cumhurbaşkanımızın ayrılışından...
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Elli-elli beş dakika sonra.
BAŞKAN - Evet ama dakika dakika özellikle söylemiyorum saatlerde yanlışlık olmasın diye.
Orada Cumhurbaşkanımızın kalmış olduğu villaya saldırmak suretiyle, banyosundan çalışma odasına, girişinden güvenliklerin bulunduğu bölümlere kadar kurşun izleriyle, nasıl etrafın dağıtılıp paramparça edilmek suretiyle bir darbeci operasyonu olduğunu heyetimiz yerinde gördü arkadaşlar.
Evet, orada yine canlı tanıkları, gerek Cumhurbaşkanlığımız koruma personelinden gerekse valimizin talimatıyla orada tertibat alan gerek erkek gerek kadın polislerimizin üzerine saldırıp işkence yaptıkları, birinin burnunu kırdıkları, kendilerine fena muamele yaptıkları, hemen Cumhurbaşkanımızın kaldığı villanın yanında bir polisimizi şehit ettikleri...
Yine, hemen otel yakınında bir başka polisimizi de, yine helikopterlerin inme aşamasında çıkan çatışmada şehit ettiklerini orada tespit ettik. Şehit Mehmet Çetin ve Şehit Cengiz Eker isimli polislerimiz o çatışma sırasında hayatlarını kaybetmişler. Allah kendilerine rahmet eylesin.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bugün de 14 şehidimiz var, belki girişte şey yapmadık ama. El Bab'da şehit olan 14 şehidimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifa dileyelim hep beraber Komisyon olarak.
BAŞKAN - Evet, o da notlarımda var, teşekkür ederim Aykut Bey.
Şimdi, helikopterle saldırı sırasında, değerli arkadaşlar, o kadar kararlı ve aceleciler ki helikopterden bir sandık mermiyi düşürmüşler. Mermi orada yerel gazetecilerin tespitleriyle, fotoğraflarıyla caddenin ortasında ama hemen yan tarafına bir bahçeye 2 helikopter iniş yapıp oradan saldırıya geçiyorlar. Kendilerine soru sormak isteyenlere de hemen silahı doğrultup "Yoldan çekilin, öldürürüz." şeklindeki muameleyle otele giriyorlar.
15 Temmuz ile 1 Ağustos arasında 23 personelden 22'si güvenlik birimlerimizce yakalandı. Bunları zaten birlikte medyanın da takibiyle, on beş günlük sürede hep beraber biliyoruz. 1 terörist darbeci hâlen kaçak, onun aramasının da devam ettiğini bize yetkililer orada bildirdiler.
Şimdi tabii, dışarıda vatandaşımızın darbecilere karşı gösterdiği tepkiler malum. Marmaris'te de halkımız bu tepkiyi göstermiş ama bir de Dalaman Havalimanı'nda helikopterlerin ayrıca havalimanına bitişik askerî havalimanında yakıt ikmali için gittiklerinde onlara yakıt ikmali yaptırmayan subay kahramanlarımız var, onları da davet ettik, dinledik. Bütün ısrarlarına rağmen, çok değişik bahanelerle, teknik birtakım izahlarla 2 helikoptere yakıt vermediler. Onlar yakıt vermiş olsalardı, Marmaris'e saldırı yapan o 23 hain yakalanamayacaktı, helikopterle onlar da kaçacaktı ama o 2 helikopter yakıt alıp dönemediği için araziye kaçmak zorunda kalıyorlar ve on beş günlük süre içinde her birinin yakalanması temin ediliyor. Bu da çok ilginç bir hatıra.
Ayrıca, Marmaris'teki ve Dalaman'daki yine yerel medya mensuplarımız, değerli arkadaşlar, nasıl fedakârca... Hatta bir basın mensubumuz anlattı, kendisi tartaklandığı hâlde yere yatırılıp baskı yapıldığı, hatta "Burayı terk et, yoksa öldürürüz." denilerek tehdit edildiği hâlde görevine devam edip, oradan da haber vermeye kıt imkânlarla devam ettiğini hepsinden dinledik.
Bir şeyi daha söyleyeyim. Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız kaldığı evin önüne çıkıp ilk bir basın açıklaması yapıyor 00.23'ten önceki dakikalarda. Bu açıklamanın dört buçuk ile beş dakika arasında çekimleri var yerel medyadaki arkadaşların elinde ama bu, anında yayına geçirilemiyor o anda Marmaris'teki yüklenmeler nedeniyle ve yazılı olarak konuşmaları intikal ediyor. FaceTime'tan Cumhurbaşkanımızın halkı sokaklara davet eden açıklamasından sonra diğer görüntüler ortaya çıkıyor. Bunu da orada tespit etmiş olduk.
Tabii, gazetecilerimizin tanıklık yaptığı çok önemli hadiseler var. Koruma polislerimizin birbirlerini kucaklayıp "Biz burada şehit oluruz ama Cumhurbaşkanımızı teslim etmeyiz." diyerek birbirleriyle kucaklaştıktan, vedalaştıktan sonra darbecilerle çetin bir mücadeleleri var. Orada, Cumhurbaşkanımız gittiği hâlde, yine tabii Cumhurbaşkanımız varmış gibi bir saldırıya muhatap oldukları için böyle bir çetin mücadele yaşıyorlar, onu da ifade edelim.
Bir diğer konuyu da söyleyip, burayı tamamlıyorum. Cumhurbaşkanımızın, otel sahibi Sayın Serkan Yazıcı'ya yakında veyahut da Serkan Yazıcı tarafından "Adalara gidebilir miyim?" veyahut da "Adalara gidilebilir mi?" şeklinde beyanlarından bahsedildi, bu tip ifadeler de basında yer aldı. Bunu özellikle Komisyon üyelerimiz sordu ve Serkan Yazıcı dedi ki: "Şunu kesinlikle ifade ediyorum, Cumhurbaşkanımız bana 'Buradan İstanbul'a nasıl intikal edebilirim... Helikopter var, denizin kıyısında deniz yolu araçları var, hangi alternatifler var, bunu sordu bana ama kafasındaki düşünce, bana ifade ettiği hep İstanbul'du. Onun dışında, hani "Buradan adalara da gidiliyor veyahut da kıyıdan Dalaman'a gidiliyor, deniz vasıtamız da iyi." şeklindeki benim açıklamalarım oldu ama kesinlikle "Benim bir an önce İstanbul'a gitmem lazım." dedi, "Diğer söylentilerin, benim ağzımdan söylenenlerin tamamı yalandır." dedi, bunu Sayın Serkan Yazıcı ifade etti.