| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Sakarya İl Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı'nın 15 Temmuz gecesi yaşananlara ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .12.2016 |
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Müdürüm...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sizin başınıza gelen bizim her gün başımıza geliyor.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Emniyete gidiyoruz, Emniyet "Bulamıyoruz." diyor.
BAŞKAN - Peki, Selçuk Bey, buyurun...
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Müdürüm, hoş geldiniz.
SAKARYA İL EMNİYET MÜDÜRÜ EYÜP PINARBAŞI - Hoş bulduk Sayın Vekilim.
BAŞKAN - Özür dilerim, o konuda tabii, İnternet Yasası'nda malumunuz eğer Türkiye'de şube açma zorunluluğu getirilebilseydi belki de Emniyetimiz daha rahat kaynaklara ulaşacaktı ama şu anda...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Cumhurbaşkanına yapılan her hakaretin bütün failleri bulunuyor.
BAŞKAN - Dışarıdan olanlara...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Cumhurbaşkanına, Sayın Başbakana... Tabii ki bulunmalı, buna hiç itirazım yok ama bizlere yapılan hakaretlerin, iddiaların, hedef göstermelerin hiçbiri bulunamıyor.
BAŞKAN - Biz de başvurduk Sezgin Bey, aynı ama dış kaynaklı olduğundan bulunamıyor, kimlik vermiyorlar.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Cumhurbaşkanına yapılanlar nasıl bulunuyorsa bizimki de bulunur.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bakın, Başbakana, Melih Gökçek'e, Cumhurbaşkanına yapılanların hepsi bulunuyor.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Hepsi bulunuyor.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Çocuğumuza şey, yaşlı, hasta anamıza küfürler, iftiralar...
BAŞKAN - Efendim, hepsi bulunmalı, hepsi hakkında işlem yapılmalı tabii.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Biz neye, kime söyleyelim?
BAŞKAN - Selçuk Bey, buyurun.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Ben de 2 defa bu konuda dava açtım. Bir tanesinde cevap geldi "Muğla Üniversitesinin bir IP'sinden yapıldı." denildi, "Her bilgisayar ayrı IP'yle açıldığı için de bulamayız." dediler. Bir tanesi de "Face" üzerinden yapıldı -bunu takip ettim- ve "Türkiye ile Amerika arasında bir anlaşma olmadığı için Türkiye'ye bu tür bilgileri veremeyiz." diye Amerika'dan yazı geldi. Bizim de zaman zaman böyle bulamadığımız sanal isimler olabiliyor, "fake" isimler olabiliyor.
Sayın Müdürüm, ben sorumu sormak istiyorum. Önemli bir konuya temas ettiniz, PKK'nın eylemlerine atıfta bulundunuz. Kanlı bir örgüt, acımasız bir örgüt. Türkiye'nin millî birlik ve bütünlüğüne halel getirmek adına yola çıkmış egemen güçlerin taşeronluğunu yapan bir örgüt ile yine aynı şekilde egemen güçlerin taşeronluğunu yapan Fetullahçı terör örgütünün Urfa'daki ilişkilerini, iş birliklerini, birlikte Türkiye'ye veya iktidara karşı mücadelelerine ilişkin belgeler sundunuz, dediniz ki: "Bu belgeleri de isteyin."
SAKARYA İL EMNİYET MÜDÜRÜ EYÜP PINARBAŞI - Evet efendim.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Teşekkür ediyorum.
Öğrencilik hayatına başladığınızda özel sınıf ihdas edildiğini söylediniz.
SAKARYA İL EMNİYET MÜDÜRÜ EYÜP PINARBAŞI - Evet efendim.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Buraya gelen zaman zaman askerler, zaman zaman da polisler 1986, 1987'li yıllarda, 1984'lü yıllarda gerek askeriyede gerekse de polis akademisinde özel sınıfların ihdas edildiğini söylediler. Bu özel sınıf öğrencilerinden FETÖ'cü olanların çabuk terfi ettiklerine şahitlik ettiniz mi? Bu şahıslar Emniyetin üst kademelerine hızlı mı tırmandılar, böyle isimleri biliyor musunuz? Birinci sorum bu. Demek ki, bu özel sınıf o zaman planlı olarak açılmış.
İki, Komisyonumuza ve muhtelif tarihlerde basına verdiğiniz bilgilere göre "Kobani olaylarında FETÖ'cü polisler plaka tanıma sistemlerini kapatarak ve istihbarat paylaşmayarak PKK terör örgütüne yardımcı olmuştur." diyorsunuz. "FETÖ, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet, yargı, medya ve de sermaye içindeki militanlarını kullanarak PKK ve DAEŞ'e yardım etmektedir. Askerî birlikler kasıtlı olarak sınırı tutmamaktadır. 'Sınırdan kuş uçmuyor.' diyorlardı bu FETÖ'cü Jandarma istihbaratçılar, askerî istihbaratçılar veya Emniyet istihbaratçılar, kuş geçmiyor ama kamyonlar geçiyor, tırlar geçiyor oradan." Bu ifadelerinizden anlaşılacağı üzere FETÖ, terör örgütleriyle, PKK'yla, illegal sol örgütlerle ciddi bir iş birliği içindedir. Terör örgütleriyse dış mihraklarla ortak hareket etmektedir. Siz sahada görev yapmış ve yapmakta olan bir Emniyetçi olarak, terör örgütleri ve yabancı güçlerle iş birliği hakkında başka önemli şeyler söyleyebilir misiniz ve bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?
Üç, biz otuz beş yıldır PKK'yla ve illegal sol örgütlerle uğraşıyoruz DHKP-C gibi, TİKKO gibi. Kanlı eylemler yapıyorlar zaman zaman siyasetçilere, zaman zaman sivillere, zaman zaman askerlere, polislere ve koruculara. Bu FETÖ'cü istihbaratçıların istihbaratı ele geçirdiklerini görüyoruz, Jandarma istihbaratta çok fazla temayüz ettiklerini görüyoruz. PKK'yla ve illegal sol örgütlerle bu mücadelemizi akamete uğrattılar mı? Sizin söylediğinize göre, uğratmışlar. Başka bilgilere sahip misiniz?
17-25 Aralık sonrası, ekonomik darbe sonrası Türkiye'de gerek siyasi iktidar gerekse, özellikle Sayın Cumhurbaşkanı -o zaman Başbakandı- onun dik duruşu sayesinde Türkiye'de ciddi bir mücadele başladı. Emniyetten polisler tasfiye edilmeye başlandı, bunların çeşitli gazetelerine, radyolarına, televizyonlarına veyahut da ticari mekânlarına kayyumlar atandı, daha sonra da buralar kapatılmaya başlandı. Eğer bu mücadele verilmemiş olsaydı 15 Temmuz nasıl sonuçlanırdı? Sizce daha mı kanlı olurdu, bir iç savaşa doğru gidebilir miydi veyahut da darbeyi başarabilirler miydi? Bu konudaki bilgilerinizi istirham ediyorum.
Bu belki sizi ilgilendirmeyebilir ama bir sorum da şu: PKK'nın Kandil'de liderleri var. Bunların bazıları hakkında yakalama kararı bu hafta içerisinde çıkartıldı. Bir yıl önce de bunlar hakkında kırmızı bülten çıkartıldı. Bazıları hakkında başlarına ödüller konuldu. Bunları gazeteciler aradıklarında buluyorlar da, siz istihbaratçılar veya siz Emniyetçiler, siz askerler -yani "siz" derken genel söylüyorum- bunları enterne etmek istedikleri zaman niçin bulamıyorlar?
Teşekkür ederim.