KOMİSYON KONUŞMASI

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ben de şunu ifade etmek istedim: Demin kendi kendime söyleniyordum, "Kendi kendime söylemeyeyim, dışarıya söyleyeyim." dedim. Gerçi Sezgin Bey söyledi "Genel Merkeze gidip gelmemiz gerekti." diye. Başta, Sayın Başkan, komutanın, tuğgeneralin de rehin alındığı endişesini taşıdığını söylemişti. Sonra, siz o arada olmayınca tekrar bunları anlatmak gerekti. Oluyor, hepimizin çıkıp girmesi gerekebiliyor ama naçizane, ben kendim sonradan tutanaklardan bulmaya çalışıyorum ya da bir şekilde öğrenmeye çalışıyorum, bunu ifade etmek istedim.

Demin Emine Hocam'ın söylediğine de şöyle bir ekleme yapabilirim: Şunu konuştuk sabah, şöyle bir şey söylendi: "Buraya gelsinler, burada dinleyelim." Burada insanlar bazen sanki -ilk defa Meclise gelmiş olanlar için söylüyorum özellikle- sorgudalarmış gibi bir hissiyat oluyor ama İstanbul'da benim bu sefer yaşadığım...

BAŞKAN - Mahalinde çok daha farklı.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - ...beni de en çok etkileyen şeylerden bir tanesi hem Çengelköy oldu, bir de köprünün yanında orada mesela Özel Harekâtçılar konuşmadılar, konuşmak istemediler, kameralardan da kaçıyorlardı, ben onlarla sonra ayaküstü sohbet ettim. Burada çok farklı şeyler, çok önemli şeyler paylaşılabiliyor, onun da ayrı bir yani oraya ayak basmanın da ayrı bir şeyi var, onun için kıymetli buluyorum.

BAŞKAN - Hatta, oteldeki toplantımızda da sanıyorum bu dediğiniz şey yaşanıyor. Tabii, burada Meclisin mehabeti dediğimiz şey var ve karşıya aldığımız zaman ister istemez bir sorgu gibi anlaşılıyor ama oteldeki gazetecilerin, spikerlerin olsun, akademisyenlerin... 12 kişi dinledik mesela otelde o gün, ciddi bir mesai oldu. Ha, soru-cevap uzun süreli olmadığı için aynı gün 12 kişinin görüşlerini, önerilerini almış olduk. Sanıyorum siz de takip edersiniz tutanaklardan, önemli olduğunu düşünüyorum.

Bitti mi Ravza Hanım?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şunu da ifade edeyim: Toplantının başında tabii kameralar buradayken farklı bir haletiruhiye oldu, çok çok üzüldüm. Biz hepimiz milletvekilleriyiz. Ben Komisyonun hiçbir üyesinin -tabii ki siyasi olarak ayrı düştüğümüz birçok nokta var, belki stratejik olarak farklı düşünüyoruz ama- burada devletin parasıyla gezmeye... Allah'a şükür, hiçbirimizin devletin parasıyla oraya buraya gitme ihtiyacımız da yok, böyle bir ahlak dışı davranış içine de düşmeyiz. Ben o cümlelere çok çok kırıldım, insan olarak kırıldım ve benim için şimdiye kadar...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bilmediğim için soruyorum: Komisyon mu karşılıyor bu gezileri?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Türkiye Büyük Millet Meclisi karşılıyor. Bu her komisyonun yaptığı bir şey.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bu toplantılara gittiğimiz sürece Komisyon üyeleri kendisi karşılasın, hiçbir şey olmaz.

BAŞKAN - Ulaşım ve ikameti Türkiye Büyük Millet Meclisi karşılıyor efendim.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Yani mesele o değil de bunun bu şekilde yansımasından ben çok rahatsız oluyorum. Birçok seyahate gidip, otele gidip geri dönmüş bir insan olarak söylüyorum ve Avrupa Birliğinin parasını karşıladığı projelerde bile hiçbir zaman götürülen yerin haricinde bir yere gitmenin uygun olmayacağını, yani gezilecek yerde bile -bu belki övünülecek bir şey değil- gittiğim şehirde bir gün uzatmamışımdır, dönmüşümdür. Şahsım olarak, diğer arkadaşlarımın da aynı şeyi paylaşacaklarını düşünüyorum. Bundan ben gerçekten -yani Komisyonumuza daha hafif kelimeler kullanmak istiyorum ama- rahatsız olduğumu ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ederim. Sağ olun.