| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı (1/796) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .12.2016 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yani burada, Sayın Başkanım, kapalı ortamda görüşülecek bir şey yok, ekonomiyle ilgili iddia edildiği gibi böyle çok karamsar tablolar da yok. Ekonomide son dönemde kredi hacmindeki genişleme oranlarında aşağı yönlü bir gelişme var, bakın, aşağı yönlü bir gelişme var, ekonominin geneline ilişkin yavaşlama yönünde bir trend var ve Hükûmet olarak ekonomide canlanmayı hızlandırmak, kredi hacmindeki bir miktar son aylarda artış yönlü giden trendi yukarıya çekmek amacıyla bir düzenleme yapıyoruz. Burada, şu söylediğiniz ortamda yani şu söylediğiniz ortamda Türk bankacılık sisteminin geri dönmeyen kredilerle ilgili oranları da böyle sizin ima ettiğiniz gibi bir ekonomik krize işaret etmiyor. Oranlar yüzde 3, 4, 5 mertebesinde, bireysel kredilerde bir miktar daha yüksek ama ticari kredilerde olay, oranlar yönetilebilir seviyelerde. Ben ne her şeyin mükemmel olduğunu söylüyorum ne de sizin gibi bir kriz hâli olduğunu söylüyorum. Ekonominin ihtiyaçları çerçevesinde...
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bir dakika...
Müsaade edin Sayın Bakanım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir dakika...
Sözümü tamamlayayım yani "Kapalı oturum" falan deyince...
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hayır, hayır, kendi aramızda da konuşabiliriz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır canım, ben de şunu söylemeye çalışıyorum: Burada ne kendi aramızda konuşmayı gerektirecek bir durum var ne de biz bir mükemmeliyetçi veya böyle Polyanna'cı bir tavır içerisinde değiliz; sadece ve sadece Ekonomi Koordinasyon Kurulu olarak ekonomimizdeki gelişmelerle ilgili ön alıcı, piyasanın taleplerine uygun bir paket açıklamışız. Bakın, bu paketin içinde birçok unsur var. Bunlardan bir tanesi de Kredi Garanti Fonu'nun limitlerinin artırılması.
Sayın Vekilimiz Tamaylıgil'in söylediği konu önemli, doğru, hakikaten biz bu kadar limiti sağladık ama gerçekten bu limiti realize edebilecek miyiz? Bu, söylediğiniz gibi, bankacılık sisteminin kaynak bulma kabiliyetine, piyasadaki fonlama maliyetlerine, reel sektördeki beklentilerin olumluya gitmesine, özellikle talep tarafındaki, ekonominin talep tarafındaki genişlemeye bağlı olarak birçok faktöre bağlı. E, ekonomi yönetimi olarak biz de zaten bu çok yönlü, çok faktörlü değişkenler üzerinde olumlu tesir yapabilecek adımlar atıyoruz, kararlar üretiyoruz. Bugün kredi genişlemesindeki yavaşlamanın sebeplerinden bir tanesi de özel sektör yatırım harcamalarındaki aşağı yönlü gelişme. O zaman ne yapıyoruz? Özel sektör yatırımlarını tetikleyecek, teşvik edecek, orada hareket getirecek düzenlemeler yapıyoruz veya talep tarafında birtakım beklentiler kanalı üzerinden olumsuz gelişmeler varsa bu sefer talebi olumlu yönde etkileyecek başka tedbirler yapıyoruz yani bu, toplam bir paket. Yani bu paket bütün amacı gerçekleştirdiyse limit zaten 250 milyara gelecek ama burada yerel ekonomideki veya global ekonomideki gelişmeler bu limitin ne kadar kullanılacağını belirleyecek, burada yeni gelişmeler olursa ekonomi yönetimi olarak yeni kararlar alacağız. Dinamik bir süreç, bu süreci yöneteceğiz. Eğer bu limit daha düşük seviyelerde kullanılırsa yani belki bütçenin riski düşük olacak ama açıkçası bence kamu maliyesi disiplininden asla vazgeçmeyeceğiz ama birinci önceliğimiz de ekonomideki büyüme dinamiklerini yukarıda tutmak olmalı, beklentileri olumluya sevk etmek olmalı ve ekonominin özellikle arz tarafında, üretim, ihracat tarafında mutlaka ve mutlaka yukarı yönlü çabalar sarf etmemiz lazım.
Sizin bütün eleştirileriniz, bütün tereddütleriniz doğru ve haklı eleştiriler ama dediğim gibi, yani çok faktörlü. Hani, "İlk başta kamuya buradan çok büyük bir yük gelecek." argümanı vardı, siz aslında onun çok koşullu ve şartlı olarak gerçekleşebileceğini de ifade etmiş oluyorsunuz, bunların hepsini yaşayarak göreceğiz. Buradaki şeyde, NPL oranlarında herhangi bir şekilde yukarıya gidiş olursa, bu sonuçta bizim elimizde olan bir şey. Biz şimdi bütün 250 milyar liralık limiti herhâlde -Kredi Garanti Fonu'nun Genel Müdürü burada- 250 milyarı böyle bir günde herkese boca edip de "Alın bu 250 milyar lirayı, kullanın." da demeyeceğiz. Tabii ki burada ne yapacağız? Limit vereceğiz, o limitlerin gelişmelerine bakacağız, o gelişmelere göre izleme yapacağız ve bunu yöneteceğiz.
Onun için, burada yani bütün ihtiyatlı açıklamalar doğru yani açıklamaya matuf, anlamaya matuf şeyler de doğru ama bunun üzerinden getirilen müesseseyi diğer bütün mekanizmalarla ve tedbirlerle birlikte düşünmek gerektiğini söylüyorum. Artı, bunun başarısının da bugün ne bir başarısızlık olarak adlandırılabileceğini ne de bizim tarafımızdan "Mükemmel, her şey bitti." diyebilecek bir şey olduğunu söylüyorum. Bence orta yoldan gitmek lazım, bakacağız, göreceğiz, tedbirleri zaman içerisinde değiştireceğiz, dönüştüreceğiz.