| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı (1/796) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .12.2016 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok şeyi söyleyeceğim: Yani 1989 yılında ek göstergesi hiç olmayan birisi için "15/7/1989 tarihi itibarıyla 60 kuruş." diyor ama yakın yıllara geldiğimiz zaman bu rakamlar 3 bin liraya kadar çıkıyor. Normal yani ilgili yıl yaklaştıkça bu tutarların artması normal ama bu meseleyi bir düzene kavuşturmak için yani iki yolumuz var: Ya hiç müdahale etmeyeceğiz, yargının şu anda vermiş olduğu kararları takip edeceğiz, vekâlet ücretleri de ödenecek, bu kişiler de bu miktarlarda yargının "Hukuka uygundur." dediği... Bakın, yargı burada kendisini yasa koyucunun yerine koyup hukuk inşa etmiş. Şimdi, bunu da bir tarafa bırakmayalım yani. Şimdi, ne zamandan beri Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir hükmü önce geriye götürüp sonra da geriye gittiğinde uygulanmasına dair hukuk normu üretiyor Danıştay? Yasama organının yerine geçip hukuk normu üretebilir mi mahkeme? Hayır, hayır hiç böyle bir olay var mı? Yani bir mahkeme bir olayla ilgili uygulanacak hukuk normunun nasıl uygulanması gerektiğine dair mevcut yasal duruma göre oluşan... Aynen ifade bu: "Yeni oluşan duruma göre bu durumda bir hukuk inşa etmem lazım. Ben böyle bir hukuk inşa ettim ve benim inşa ettiğim hukuk da hukuka uygundur." diyor, yani bunu mahkeme söylüyor. Dolayısıyla, meseleye bu gözle de bakmak lazım.