KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK BAL (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Birinci olarak, 135'inci maddenin birinci fıkrasında yer alan "tespit edilebilir." ibaresi çıkarılıyor. Ne tespit ediliyordu da, neye mâni oldu da o çıkarılıyor? Bunun esası nedir, onu öğrenmek istiyorum çünkü takip eden maddelerde iletişimin tespiti yine bulunmaktadır. Eğer onu alabilirsek teklif sahibi arkadaşlardan, ona göre konuşmamı sürdüreceğim. Yok, buna cevap gecikecekse ben devam edeyim, daha sonra...

BAŞKAN - Devam edin.

FARUK BAL (Konya) - Devam edelim.

Evet, biraz önce teklif sahiplerinden Recep Bey'in ifade ettiği husus şu: Bu yılın şubat ayında yapılan Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki değişiklikle örgütlü suçlarla ilgili katalog maddesinde bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklik nedeniyle de kanunda bir boşluk doğdu, "Bu boşluğu bu maddeyle düzeltiyoruz." denildi. Niye doğdu o boşluk? Şubat ayında niçin örgütlü suçlarla ilgili katalog maddesindeki bent çıkarıldı? Bu ciddi bir durumdur. Çünkü 17-25 Aralık operasyonunda elde edilmiş olan delillerin hukuken değersiz hâle getirilmesi için çıkarıldı. Hukuku eğer böyle bükerseniz dört beş ay sonra karşınıza böyle bir sonuç ortaya çıkacaktır.

Değerli arkadaşlar, biz adaletten şaşılmaması gerektiği noktasında kararlı bir siyasi hareketiz Milliyetçi Hareket Partisi olarak. Her kim bir suç işlemişse o, hukuk karşısında ceremesini çekmeli. Hem 17-25 Aralık operasyonunda elde edilmiş delillere göre Hükûmetin 4 Bakanı ve yakını ve daha ötedekiler bunun ceremesini çekmeli hem de "Kumpas kuruldu." diyenler kurmuş oldukları kumpasın ceremesini çekmeli. Kumpası kuranlar da çekmeli, o kumpasa izin verenler de çekmeli. Çünkü hukuk düzeninde insanın en temel hakları ve geleceği, arabalarla, el koymalarla, tutuklamalarla hayatı zehir zindan ediliyor ise bunun bir bedeli olması lazım. Bu bedeli de hukuk vermesi lazım. Neye göre? "Hukukun üstünlüğü" kuralına göre vermesi lazım ve savunma hakkına azami derecede riayet edilerek vermesi lazım. Tekrar ifade ediyorum: Burada kastedilen cemaat ise cemaati savunmak için söylemiyorum, hukuku savunmak için söylüyorum. Kabile döneminin kin ve intikamı çerçevesi içerisinde "Bir gruba mensup olanların hepsi suçludur, o zaman hepsine bunu uygulamamız gerekir." şeklindeki bir düşünce yanlıştır, 21'inci yüzyılın hukuk değeri değildir, "hukukun üstünlüğü" değeri değildir. Şimdi kumpastan şikâyet edenler yarın kendilerine karşı kumpas kurulabilecek bir düzenin adım adım mesafesini katederler. Dolayısıyla, bugün bu yasayı çıkarırsınız, çoğunluk elinizde. Yarın mühür değişti, devri iktidar başkasına geçti; aynı maddeden yargılanacak olan sizlersiniz. O zaman da bunu değiştirmeye gücünüz yetmeyecektir. Gelin, doğruda birleşelim; gelin, aklıselimde birleşelim, bunu hukuka uygun hâle getirelim. Yani, kastettiğim şudur: Cemaati siz hukuk darbesi yapacak diye bu maddeden bir camia olarak yargılayacaksanız bu yanlıştır çünkü hukukla darbe olmaz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Orada yargılanma diye bir şey yok ki.

FARUK BAL (Konya) - Hayır, bu maddeye girer, yani, "anayasal düzeni bozmak" vesaire gibi. Burada da var Recep Bey, 15'inci fıkra "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" Bunu da iletişimin tespiti, dinlemesi ve kayda alınmasıyla ilgili o kapsama alıyorsunuz. Dolayısıyla, bu yanlış bir iştir.

Benim merak ettiğim, tabii, bu maddelerle ilgili olmak üzere geçmişte Sayın Başbakana karşı Google hazretlerinin verdiği bilgiye göre 27 ayrı suikast davası açılmış. Bunlardan bir tanesi de Sayın Bülent Arınç'a karşı suikast davası. Merak ediyorum, bu davalar ne oldu? Bunlar bir siyasi algı operasyonu olarak kullanılan soruşturmalar ve davalar mıydı?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Kozmik odayı açmak için.

FARUK BAL (Konya) - Ya da özellikle Sayın Arınç'a yapılan suikastın sonucunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin beynine girildi, kripto odasına girildi ve oraya girildikten sonra Silahlı Kuvvetler seferberlikte kullanacağı bilgilerin, verilerin tümünü değiştirmek durumunda kaldı. Bu dava ne oldu? Buradaki bilgiler nereye gitti? Bu da başka ülkelere transfer edilen bilgiler içerisine mi girdi? Bu konularda Sayın Bakanın bizi aydınlatması gerekmektedir çünkü kamuoyu bunu bilmek istiyor.

Teşekkür ediyorum.