KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, değerli arkadaşlar, şirketlerin güçlendirilmesini desteklemek amacıyla indirimli kurumlar vergisi uygulaması mantıklı gibi geliyor ancak "üretim faaliyeti" dediğiniz andan itibaren bunu tek bir kelimenin içerisine sıkıştıracağınız bir olay olarak görmemeniz gerekiyor. Üretim yelpazesini bir göz önüne alın, gömlek üreten veya tekstil işiyle uğraşan bir şirket ile lastik işi yapan bir şirketi birleştirdiğiniz zaman siz bu şirketin sadece ciro itibarıyla büyüdüğünü varsayıyorsanız böyle bir düzenleme yaparsınız. Ama o şirketi güçlendirmeyi tasarlıyorsanız tekstil işi yapan şirketlerin bir araya gelerek ciddi anlamda ölçek ekonomisine uygun bir işletme hâline gelmesini amaçlıyorsunuzdur ki bu, ona imkân vermez, böyle bir düzenleme de olmaz zaten. Kaldı ki, hemen devam eden fıkrada "yüzde 75'e kadar indirimli uygulatmaya" dedikten sonra "Bu indirim oranını sektörler, iş kolları, üretim alanları, bölgeler, hesap dönemleri, yüksek teknoloji, orta teknoloji..."

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu bir vergilendirme yetkisi. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olması gereken bir şey. Siz, burada, çok somut olarak "Şu sektörlerde birleşme olduğu zaman ben bunu gerçekleştireceğim." ya da "şu sektörlerde" diye çok net olarak koymazsanız verilen bu yetki Anayasa'ya da aykırı olur, vergilendirme hakkına da aykırı olur bir kere. Bu kadar genel ifadelerle ve kısacık bir cümleyle bu kadar büyük bir teşvik düzenlenmez ki, olmaz ki böyle bir olay. O nedenle, bu kadar belirsizliklerin içerisinde "Böyle bir yetki maddesini düzenliyoruz." demek gelecekte ciddi anlamda keyfî davranışlara neden olacak bir davranış olarak görülmelidir. Bu olayı bu şekilde değerlendiremezsiniz.

Teşekkür ederim.