ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, değerli arkadaşlar, burada yaptığınız vergisel düzenlemelerin hepsi sadece Türkiye'deki şirketlerin önüne konmuyor, aynı anda, Türkiye'de yatırım yapmak üzere bu alanı izleyen bütün dünya şirketlerine hemen sunuluyor, şunu yapıyorlar, bunu yapıyorlar diye. O nedenle, burada attığımız her adımın evrensel hukuk kurallarına uygunluğunun yanı sıra vergisel açıdan da haksız rekabeti yaratacak bir nitelikte olmaması gerekiyor; bu ilke.

İkinci önemli ilke: Vergicilerin mutlaka göz önünde bulundurmaları gereken nokta, vergi teşviki veriyorum derken vergiden kaçınma kulvarları yaratmamasıdır. Bu çok önemli bir olaydır. Yani, biz tamam, teşvikler meşvikler konusunda çok ayrıntılı olarak çalışalım ama bu arada da eğer bu yarattığınız alan birilerinin vergiden kaçınması için -"vergi kaçırma" demiyorum, bu kaçınma ile kaçırma arasındaki farklılığı da arkadaşlarımızın hepsi bilir- kaçınma yolları açılıyorsa bunu yapamazsınız zaten. Yani, vergici olarak öncelikle bunu kesmeniz gerekiyor.

Şimdi, şu yaptığınız düzenlemeye bakın bu koşullar altında. Üç sene içerisinde iki tane ilgisiz şirketi bir araya getirseniz, belki de çok büyük gelirlerinin olduğu bir dönemde yüzde 75 oranında yani yüzde 5 üzerinden vergilendirirsiniz bunları, olay biter. Daha sonraki süreçte ne olur? O da acı bir olay. Dolayısıyla, vergiyle ilgili bir adım atıldığında öncelikle bu temel ilkeye de uymak zorundasınız yani uyarının temel nedenlerinden bir tanesi de bu.

Son, Bakanlar Kuruluna belirli oranlar dâhilinde vergi oranını belirleme yetkisi verirsiniz ama vergilendirmenin konusunu tayin etme yetkisi veremezsiniz. Oranlar nedeniyle Anayasa'ya aykırıdır demedim, vergi konusunu belirleme yetkisi nedeniyle Anayasa'ya aykırıdır dedim. Orada diyorsunuz ki: "Bu indirim oranını sektörler, iş kolları, üretim alanları, bölgeler, hesap dönemleri itibarıyla yüksek, ileri teknoloji nedeniyle..." Bu, verginin konusuna girer, girer Sayın Bakanım. Bu, verginin konusudur. "Bilmem nerede yapılan üretimi vergilendiriyorum." demek vergi konusudur.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, bir dakika. Zaten o vergiye tabi, sadece vergiye tabi olan faaliyetten alacağım verginin oranını belirleyeceğim.

ZEKERİYE TEMİZEL (İzmir) - Tamam işte. Yani, orada konuyu değiştirmek suretiyle vergileme oranını değiştiriyorsunuz. Konu farklılaştırması vardır burada. Vergiyi doğuran olayı, yeri, tekniği itibarıyla farklılaştırıyorsunuz. Böyle bir yetki yoktur şeyde. Bunları açık açık yazın. "Şöyle olursa şuradan şuraya indiririm." olayı tamamdır. Ama çok genel bir ifadeyle verginin konusunu etkileyebilecek olan yetkiler Anayasa'ya aykırıdır diyorum. Böyle bir çalışma yok.