KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli arkadaşlar, öncelikle global trendlere baktığımızda ülkelerin...

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Trump" diyor ona!

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, öyle değil bak. OECD'nin raporlarına bakın, global trend olarak özellikle kurum kazançları üzerinden alınan vergiler azalış trendinde. Nominal vergi oranları ülkeler tarafından ardı ardına indirilmektedir. Nitekim biz 2006 yılında yüzde 33 olan kurumlar vergisi oranını yüzde 20'ye indirdik, doğru bir iş yaptık. Hep söylenir, İrlanda yüzde 12,5. Mesela şimdi İngiltere açıkladı, kademeli bir şekilde İngiltere yüzde 17,5'e kadar...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama oran...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok yok, şunu diyeceğim, ona geleceğim. Bir kere, ülkeler global rekabette kurumlar vergisi oranlarını indirme yoluyla ciddi bir trendin içerisine girmiş durumda. Doğrudan yatırımları belirleyen önemli faktörlerden bir tanesi. Tabii oran indirimleriyle beraber önemli olan vergi tabanının genişletilmesi. Yani, OECD'nin tavsiye ettiği "Oran indirimleri yapın, ama vergiyi tabana yayın." Vergiyi tabana yaymak ne demek? Vergi ödemesi gereken herkesten olabildiğince vergi alabilmek demek. Yani, vergi ödeyicilerinin sayısını artırmak, vergiye tabi kazancın kapsamını genişletmek. Dolayısıyla -arkadaşlar getirsin- OECD'de kurumlar vergisinin tahsilatının toplam millî gelire oranına bakıldığında yıllar itibarıyla azalış trendi izliyor. Neden? Çünkü, artık yatırımcı bu kadar küreselleşen bir ortamda istediği ülkeye çok rahat bir şekilde gidiyor. Onun için bizim Türkiye olarak kurumlar vergisiyle ilgili yaptığımız ve yapmamız gerekenler var, mutlaka ve mutlaka rekabetçi bir kurumlar vergisi yapısı oluşturmamız lazım ki Türkiye'ye daha fazla sermaye çekebilelim veya mevcut sermayeyi koruyabilelim.

İkinci olarak, 2017 yılında burada bir yıllık geçici bir düzenleme yapıyoruz. Aslında 2016'ya kadar arka arkaya birkaç yılda yani 2014'te, 2015'te biz o yıllara ilişkin geçici teşvik artırımları yaptık. Hatırlayın, dedik ki 2015 sonuna kadar yatırım yaparsanız ilave şu kadar teşvik veririz. Sayın Çam, 2016 yılı sonuna kadar yaparsanız şu kadar teşvik veririz dedik. Sonra da bu sene dedik ki, ya bu her sene uzattığımız şeyi kaldıralım, madem öyle her sene uzatıyoruz bunu sürekli hâle getirelim. Nitekim bunu da hayata geçirdik, sürekli hâle getirdik. Fakat, ekonomide son birkaç yıldır yatırım tarafında yatırım harcamaları gelişmeleri istediğimiz seviyede değil.

Şunu da bilelim: Türkiye için değil sadece, global anlamda hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yatırım harcamalarının seviyesinde bir durağanlık var. Sadece bizim için değil, bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde de yapılan yatırım harcamalarının miktarı, oranı artmıyor. AB'de de aynı şey geçerli, gelişmekte olan ülkelerde de geçerli. Bunu doğuran temel faktörler neler? Genel anlamda global talebin aşağı gelmesi ve bir noktada küresel ticaretin azalması. Yani, küresel ticarete konu mallara baktığınız zaman ne görüyorsunuz? En fazla yatırım malları aslında küresel ticareti artırıyor veya azaltıyor. Niye küresel ticaret son yıllarda azalıyor? Çünkü, yatırım harcamaları azalıyor. Onun için Türkiye olarak diğer ülkelerin aldığı tedbirler gibi biz de 2017 yılına ilişkin olmak üzere yatırım harcamalarında yani büyümenin bileşenlerinden bir tanesi olan yatırım harcamalarında teşvik edici, destekleyici, motive edici bir teşvik paketi hazırladık. Dedik ki tamam, elimizde mevcut bir teşvik belgesi olabilir veya 2017 yılında ilk defa alabilirsiniz teşvik belgesi ama dikkat edin, 2017 yılında yaptığınız yatırım harcamaları için ilave teşvik veriyoruz. Normalde teşvik belgesi aldığınızda yatırıma katkı oranı yüzde 55 ama bakın, acele edin, 2017 yılında daha fazla yatırım harcaması yapın çünkü bu yılda yapacağınız harcamada 55 değil, 70 olarak uygulayacağız. Yani, 100 milyon liralık bir yatırım için 15 milyon liralık bir vergi indirimi hakkı elde etmiş oluyor.

İki: Bu elde ettiğiniz indirimi öyle normal sistemdeki gibi yıllara yaymanıza gerek yok. Eğer diğer kazançlarınızdan dolayı bir vergi, bir kazanç elde ediyorsanız şu anda diğer kazançlardan kurumlar vergisi indirimi sınırlı, yüzde 80 civarında. Biz dedik ki bu sefer, 2017 yılında yaptığınız yatırım harcamaları için diğer kazançlardan indirim hakkını yüzde 100 veriyoruz.

Üç, bir başka unsur -Sayın Bakan onu aslında sordu, ben öyle anladım- yani normalde bir yatırımcı yatırım yapıyorsa yatırım indiriminden elde ettiği bütün indirimi indirir hiç vergi ödemez. Mevcut sistem öyle değil, yüzde 2'ye kadar yani mesela ölçeğe göre, bölgeye göre değişiyor. Bir kısım, mesela, birinci bölgede yatırım yaptığınızda ne kadar yatırım indirimi hakkınız olursa olsun 20 olarak ödemeniz gereken kurumlar vergisinin en az 10'unu alıyoruz yani hepsini indiremiyorsunuz, sınırlı bir indirim var. Ama ne dedik? 2017 yılında yaptığınız yatırım harcamaları için 10, 8, 6, 4 ve en son 2'ye kadar inen oranı sıfırladık. Şu anda bile 2 var yani en kötü ihtimalle 2'yi ödüyorsunuz, dolayısıyla onu da sıfırladık. Onun için burada bir ekonomik kriz, ekonomik daralma, bunların hepsi genel anlamda konuşulabilir ama şu anda Türkiye olarak bizim attığımız adım tamamen yatırım tarafında yatırımcıları uyarmaya dönük bir teşvik paketidir.

Teşekkür ediyorum.