ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, ben maddeyle ilgili görüşlerimi söylemeden önce, bu hukuk metinlerini biz ne kadar açık ve net yaparsak yapalım uygulamada sıkıntılar olduğu açık.

Şimdi, elimde bir karar var. Burada diyor ki: "Söz konusu suçu işlediklerine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, üzerine atılı suçun işlendiğine dair somut olguların bulunması, suçun vasıf ve mahiyeti, bu suç içinde yasada öngörülen cezanın üst sınırı ve suç vasfının ağırlaşarak değişme ihtimali çalışmaları devam etmesi nedeniyle delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması ve delilleri yok etme, gizleme, karartma tehlikesinin bulunuşu, suçun varlığı ve önemi dikkate alındığında adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından..." falanca, filancanın "...tutuklanmasına" demiş.

Şimdi burada dikkat ederseniz bizim öteden beri karşı çıktığımız tip böyle tutuklama şeysi hâlen devam ediyor. Şimdi, aynı tutuklanma kararında -çok dikkatinizi çekerim- "Tanık beyanları, olayın meydana geldiği maden ocağına ilişkin tüm kayıt ve belgeler, olayın meydana geliş şekli ve şüphelilerin ceza sorumluluğu, şüpheliler hakkında muhtemel ceza göz önüne alındığında tutuklama talebinin ölçülü olmayacağı, tutuklamanın bir tedbir niteliğini haiz olduğu, kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunmadığı anlaşıldığından savcılığın tutuklama talebinin reddine..." Aynı hâkim başka bir maddede devam ediyor "Şüpheliler..." falan filanın "... başka bir suçtan hükümlü ve tutuklu değillerse derhâl salıverilmesini" diyor tabii devamı. Ama bakın arkadaşlar, burası çok önemli: "Mevcut delil durumu, şüphelilerin beyanları, tüm dosya kapsamı nazara alınarak şüpheliler..." falan filanın "...CMK 109/b maddesi gereğince şüphelilerin bağlı bulunduğu karakola falan tarihte başvurduğunu ispat edecek evraka imza atmak suretiyle adli kontrol tedbirinin uygulanmasını..."

Ya, Allah aşkına, şimdi, hepimiz hukukçuyuz. Bu karar doğru mu? Böyle bir karar olur mu? Şimdi, bir yandan diyor ki "Kaçma tehlikesi yoktur, delilleri karartma tehlikesi yoktur." Bunun Türkçesi de "Tutuklama koşulları yoktur." demektir. Zaten bunu söylüyor ve o nedenle savcılığın tutuklama talebini reddediyor ama aynı hâkim adli kontrol... Niye adam gidecek karakola imza verecek? Kaçma tehlikesi olduğundan dolayı imza verecek. Yani, tutuklama için var olan koşullar var ise ancak tutuklamayla elde edilebilen sonuçlar başka yöntemlerle elde edilebiliyorsa, o takdirde adli kontrol sistemi uygulanır. Siz yukarıda "Tutuklama koşulları yoktur." diyorsunuz, aşağıda da "Tutuklama koşulları vardır ama ben bunu adli kontrol yöntemiyle önleyebilirim" diyorsunuz.

Şimdi, arkadaşlar ben bu yargıya nasıl güveneyim? Bu, Ermenek Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği karar. Böyle bir şey olmaz.

HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Soruşturma gizli, orayı karıştırma şimdi.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Efendim?

HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Soruşturma gizliliği devam ediyor, orayı karıştırma fazla diyorum.

RECEP ÖZEL (Isparta) - "Gizliliği ihlal ediyorsun." diyor sana.

BAŞKAN - "Gizliliği ihlal edersin, suç" diyor. Ama kürsü sorumsuzluğu var, cezai sorumluluğu yok.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Vallahi hiçbir şey değil yani bu öyle suç muç değil. Bu, savunma avukatları var.

HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Yani, Ermenek'ten falan bahsetmesen daha iyi olur, o zaman makul olur.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Niye canım? Açık açık okuyorum, doğru karar versin. Ben niye tutukladı, niye bilmem ne yaptı demiyorum ki. Ben şunu söylüyorum: Eğer siz bu insanları tutuklamamışsanız, tutuklama koşulları yoktur diyorsanız, kaçma tehlikesi yoktur diyorsanız, delilleri karartma tehlikesi yoktur diyorsanız o zaman adli kontrol kararı veremezsin kardeşim, onu söylüyorum.

FARUK BAL (Konya) - Zaten bu davada Sayın Enerji Bakanı suçu tespit etti, delilleri de tespit etti, yargıya güzelce bir yön verdi.

BAŞKAN - Ya kur- pratiğe döndürdük bugün ya.

FARUK BAL (Konya) -Ya konu açıldı.

Dedi ki: "2 maden arasındaki emniyet mesafesini ihlal etmişse suçlu onlardır, suç da budur." Yani, o çerçeveyi çizdi, yargı da onu çiziyor.

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Enerji Bakanından önce savcılık bir bilirkişi incelemesi yaptı orada yani savcının dosyasında bilirkişi incelemesi var. Enerji Bakanının açıklaması daha sonra.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Savcılığın...

Şimdi, bakın Mevlüt Bey, o ayrı bir konu. Savcılığın...

FARUK BAL (Konya) - Bakanın öyle konuşması doğru değildi.

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Doğru veya değil ama o tespit daha önce savcılık tarafından yapılmış bir tespit.

BAŞKAN - Ya arkadaşlar, biz Ermenek yargısı yapmıyoruz, kur- pratiğe son verelim.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ben konuşmama devam edeyim.

BAŞKAN - Ali Rızacığım, buyurun. Noktayınazar, kur- pratiğe son verelim.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ben o savcılığın yaptığı bilirkişi raporunu okudum. Orada tutuklananlara herhangi bir suç ve kusur izafe edilmiyor, Maden İşleri Genel Müdürlüğüne suç izafe ediliyor. Ben raporu avukattan aldım, okudum.

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Bir suç izafesi değil, olayın tespiti...

BAŞKAN - Ya Mevlütçüğüm, tamam ya.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Bakın tutuklanan kişilere. Bir buçuk aylık mühendis tutuklanmaz. Bir buçuk aydır orada çalışan mühendisin o kazadan sorumluluğu olmaz. Sen buna inanıyor musun ya? Bir kız mühendis, gördüm o gün, sen de gördün, titriyordu kızcağız böyle, sen bunu gördün.

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Tutuklanmadı zaten.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ya adli kontrol, işte o. Onun hakkında dava açacaksın. Sen gördün, ben gördüm, titriyor kız orada, daha bir buçuk aylık mühendis ya.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Kız serbest bırakılmış.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Hayır, hep beraber gördük yani Bakan da gördü.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Kız mühendis serbest.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Yani neyse, ben onu söylemiyorum, neden tutukladı, neden tutuklamadı demiyorum ama ben şunu söylüyorum: Çelişkiyi sizlerle paylaşmak istedim.

Peki, şimdi arkadaşlar...

BAŞKAN - Tamamlamadın mı Ali Rızacığım?

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Dur bir dakika Başkanım, esas şimdi geliyor, soruşturmanın gizliliği meselesi var ya.