İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sadece, demin Musa Bey'in sorduğu soruyla ilgili geçmişteki tecrübelerimi Komisyonla paylaşmak için söz istedim. Şimdi malumunuz eskiden bu konu Merkez Bankasının yetkisindeydi daha sonra Türkiye Bankalar Birliğine devredildi. O dönem bizim uygulamada sık sık şahit olduğumuz -arkadaşlar da çok iyi bilecekler- bankalar aslında kredi vermek istemedikleri müşterilere karşı "Merkez Bankasının kara listesindesiniz." argümanını bir bahane olarak kullanıp sorumluluğu da kendi üstlerinden atmaya çalışıyorlar.

Şimdi -bildiğiniz gibi- bu liste her ay güncellenen bir liste. Aslında dolayısıyla kişi ya da firma yükümlülüğünü yerine getirdi, borcunu ödediyse, daha evvel temerrüde düştüğü nasıl bankayla paylaşılıyorsa o borcu ifa ettiği de bankayla paylaşılıyor ama sizin bunu paylaşmanız veya ben geçmişteki sicilleri affettim demeniz bankanın elindeki daha önceki bilgiyi ortadan kaldırmaz yani siz bunu unutun diye onu hipnotize edecek bir gücünüzün olmadığı aşikâr. Dolayısıyla mutlaka bankalar kendi iç derecelendirmesinde ya da kredi yeterliliğini ölçerken bu bilgileri dikkate alacaklardır, bundan da daha tabii bir şey olamaz. Ancak söylenilen çok önemli çünkü Bankacılık Kanunu'ndan gelen kredi yetkililerinin bir de sorumluluk konusu var yani ileride herhangi bir problemle karşılaşıldığı zaman denetim elemanları, hatta yargı organları "Siz bu kişinin bu kredi yeterliliğinin olmadığını bilmiyor muydunuz? Dolayısıyla siz buna bu krediyi verirken aslında bilerek bankayı zarar uğratmışsınız." gibi bir sav öne sürebilirler. Bu getirilen afla aslında o yasal yükümlülük ya da sorumluluk hafifletiliyor. Dolayısıyla, banka şayet gerçekten kredi vermek istiyorsa onu destekleyecek, bu yönde olumlu etki edecek bir şey ama tabii ki sizin söylediğiniz husus, yani ben bir kişinin geçmişte 1 kere borcunu ödemede yetersizliğe düştüğünü ya da borcunu ödemediğini biliyorsam, istediğiniz affı yapın, ne yaparsanız yapın bu hakikati değiştiremezsiniz. Bunu aslında tabii çok fazla da değiştirmemek gerekir; bu vesileyle hani naçizane kanaatimi de ifade etmeye çalışayım çünkü kredi bilgisi ya da kredi değerliliği bilgisi önemli bir bilgidir. Ekonomiye de çok fazla bu şekilde müdahale etmek dışarıdan doğru değildir. Kuşkusuz sıkıntı durumlarında Hükûmetin bu şekilde, kredi mekanizmasını rahatlatacak şekilde önlemler almasında yarar vardır ancak bunun da bir ölçüsü ve sınırı olduğunu her zaman aklımızda tutmakta fayda var.

Çok teşekkür ediyorum.