KOMİSYON KONUŞMASI

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Tabii öncelikle, Garo Bey'in son söylediği gibi ekonomiye güven konusu çok öyle tereddüt hususu yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Güveniyoruz...

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Güveniyoruz rakamlara baktığınız zaman...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Başbakan "Kriz var." dedi.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Yani dünyadaki sıkıntılarla beraber Türkiye'ye de olan şeylerde...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama...

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Yok, gülecek bir şey yok yani sen de bunu biliyorsun.

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Negatif ayrışma var." dedi.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - O kadar değil. Yani bu düzenlemeler olası şeyleri ortadan kaldırmak üzere yapılan şeyler. Ben sadece bilgilendirmek için. İbrahim Bey aslında anlatmaya çalıştı.

Birincisi, bankaların yani şu anki sicil affı ya da çek senetle ilgili yapılan düzenlemeyi uygulamayı anlatmak için söz aldım. Yani, bankalar şu an -arkadaşımız da bilir- risk santralizasyonu eskiden Merkez Bankasındaydı şimdi Bankalar Birliğinin kurduğu entegre bir şekilde... Dolayısıyla şu ana kadar çek senedi yazılan veya takibe düşen firmalar bankalarda mevcut yani risk santralizasyondan silseniz de bankalardaki faylarında bu mevcut. Buradaki uygulamayı bilmek lazım.

Şimdi, normalde sicil şeyine baktığınız zaman düzeltme hakkı denilen bir şey var yani bankalar çeki, senedi karşılıksız çıkan veya protesto olan senetlere karşılık ödediği zaman Merkez Bankasına veya bankalara başvurarak düzeltme hakkını kullanabilir. Düzeltme hakkını kullandıktan sonra o kişilere kredi vermede bir sıkıntı yok. Firmayı değerlendirirken yani bunu tek başına bir nedenmiş gibi düşünmemek lazım. İbrahim Bey'in de söylediği gibi eğer bu düzeltme hakkını kullanmazsa veya bu af çıkmazsa bankalar bu kişilere kredi verdiğinde veya kredilerini devam ettirdiğinde, geri çağırmadığında, ileride sıkıntı olduğunda bundan dolayı kişiler mali sorumluluk veya işte Sayıştay... Çünkü siz burada onları da eleştiriyorsunuz. Yani burada ben bunun niye tartışıldığını da anlamadım bir bankacı olarak. Yani reel sektörü mü savunuyorsunuz, yerel sektöre mi karşısınız çok anlamadım. Yani insanlar olası bir sıkıntıya karşılık, olası bir darboğaza girmeye karşılık bankalar müşterilerine mevcut yasal düzenlemelerden de yararlanarak rahatlatmaya çalışıyor. Bunlar bizim kendi sektörümüz, kendi firmalarımız yani bu ülkeye hizmet eden, istihdam yaratan firmalar. Şimdi böyle baktığınız zaman...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Vatandaşları savunuyorum.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Vatandaş da aynı şekilde, burada bireysel krediler de var. Yani siz vatandaşın veya reel sektördeki firmaların bu olaylardan dolayı, sıkıntıya girdikleri durumdan dolayı bankaların onları rahatlatmak için kanuni düzenleme yapılmasına karşı mısınız?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - O zaman niye bu kadar itiraz ediyorsunuz onu anlamadım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Çok açık, "alınmayabilir" diyor.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Şimdi, söyleyeceğim bakın, neyi alınmayabilir...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani "alınmayabilir" diyor.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Şimdi bakın...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Alınmaz demiyor.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Banka zaten sadece ona bağlı olarak krediyi verip ya da geri çağırmıyor. Bu, nedenlerden bir tanesi.

Şimdi, çek düzeltme hakkını kullandıktan sonra -biraz önce ifade ettim- kredi verebilir, verir demiyor, belki başka nedenden dolayı vermeyecek. Yani çek yazılması veya adamın sicilinin bozuk olması krediyi vermemek için tek başına bir neden değil.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Verir diyemez zaten.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Müsaade et... Yani adamın çekinin...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Şartları zorlaştırırsınız.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Tamam yani ben bankacı olarak...

BAŞKAN - Sayın arkadaşlar siz birbirinizin muhatabı değilsiniz, lütfen yani...

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Ben bir krediyi vermeyeceksem ona neden bulurum yani bunu vermemek için ama bir de vereceğim krediyle ilgili firmaların rahatlatılması anlamında elini rahatlatmak için bankacının bu düzenlemeleri yapmak zorundayız.

Şimdi, insanların çekinin senedinin yazılması, karşılıksız çıkması sadece ekonomik nedenden de değil, piyasadaki bazı karşı firmada yaşanacak sıkıntılardan dolayı da çekini senedini vermiş firmalar da sıkıntı yaşıyor. Bunları ortada kaldırmak için işte bu düzenlemeyi yaptığımız zaman sicil affına girdiği için bankaların bu firmaları kredilendirmesine engel bir durum ortadan kalkmış olacak. Zaten ben eğer devamlı çeki yazılan, senedi protesto olan bir firma varsa bunu ahlaki olarak, çok normal bir şekilde her seferinde yaşayan bir firmayı bankalar zaten af da çıksa kredi vermez. Buradaki af, işini yapan ama herhangi bir nedenden dolayı, herhangi bir ekonomik veya karşı firma sektörden dolayı ortaya çıkan sorunlarda çeki senedi yazılan firmaların bu arızi durumlardan olumsuz etkilenmemesi için.

Şimdi, yapılandırmaya baktığımız zaman, yapılandırmada eğer firma vadesinde kredisini ödeyemezse, taksitlerini ödeyemezse, üç taksit doksan günü geçince bireysel kredilerde söyleyeyim takibe atmak zorunda BDDK düzenlemesi böyle ama bu düzenlemeyle takibe attığı zaman da yeniden yapılandırma Merkez Bankası risk santralizasyonunda bu çıkacak, çıktığı zaman başka banka da kredi vermekten imtina edecek. Ama şimdiki durumda; bir, daha herhangi bir şey yok, sıkıntı yokken kişiler gidecek ya ben kredimin vadesini uzatmak istiyorum veya taksitlerimi azaltmak istiyorum, bu gibi yapılandırmayı yaptığında bu risk santralizasyonunda gözükmeyecek dolayısıyla bu bir olumsuzlukmuş gibi yansımayacak. Vadesi gelmiş bir kredide de adam ödeyemezse, yarın vadesi geldi ödeyemeyecek takibe düşecek veya risk santralizasyonunda gözükecek, gözüktüğü zaman bu onun için olumsuz bir şey, ilerisi için de olumsuz. O gün bu kanunla bu firmalara yapılandırma yapma imkânı veriyoruz. Dolayısıyla firmaların bu tür olumsuzluklardan etkilenmemek için ileride kayıtlara düşmemesi için öncesinden bu yapılandırma hakkını kullanarak kredilerini daha uzun vadeli, daha düşük taksitlerle düzenleme yaparak, yapılandırarak kendi hayatiyetini devam ettirme imkânı sağlanıyor.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kavcıoğlu.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Dolayısıyla ikisi birbirinden farklı. Hem sorunlu hâle gelmiş firmalara yapılandırma hakkı zaten o var, demin söylenilen "Zaten var." denildi ya, o orada var, o bankanın hakkı ama orada sicili bozuluyor. Burada sicili bozulmadan bankalara, firmalara yeniden yapılandırma hakkı veriliyor; ikisi farklı şey, onu bilgilendirmiş olayım.

Teşekkür ederim.