ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, öncelikle, Sayın Öztürk'e olduğu gibi katılıyorum, şu kadar ki bu yasa ona elvermesi koşuluyla, sizin söylediğinize. Bu burada yok. Sayın Bakana da olduğu gibi katılıyorum. Eğer Türkiye kara sularında, Türkiye denizlerinde Türklere ait yani bu ülkenin yurttaşlarına ait gemilerin onurla bayrağını çekerek gezmesi için vergisel düzenlemeler yapılması gerekiyorsa buna kesin olarak varız. Şu andan itibaren yurt dışındaki herhangi bir geminin maliyetini de göz önünde bulundurarak, onların orada yaptıkları masraflara -şunları, bunları, vesaireleri, geleceğiz başka bir madde nedeniyle- bu koşullar altında hangi vergiler nedeniyle buraya gelmediklerine bakıp, eğer ülkemiz açısından vazgeçilir bir olaysa bundan vazgeçmeye de hazırız, vazgeçilebilir bir olaysa. Bunlarda herhangi bir sorunumuz yok bizim. Bizim sadece bu kanunun tedvin tarzına itirazımız var, bu böyle olmaz. Ne yaptığımızı gerçekten bilmiyoruz. Sayın Bakanın düşüncesi ayrı, bu kanunu çıkartmak için kaç aydan beri kaç aydan beri uğraşanların yapıp getirdikleri düzenlemeler tamamen ayrı sonuç veriyor. Ne olursa olsun, her hâlükârda şu af maddesinde veya geçmişe dönük herhangi bir şeyde mükellefi belli olmayan birilerini, gemileri getiriyoruz buraya. Kimdir bunun sahibi? Sahibi belli olmayanları getiriyorsunuz. Ha, geçmişten gelmiş yabancı yurttaşların gelip de bu maddeden yararlanarak bizim buraya gelmeleri gerekmiyor zaten, diğer maddeler gereğince kendiliğinden gelirler, geçici maddeye ihtiyaçları yok onların.

BAŞKAN - Türklerin kurdukları yabancı şirketlerden dolayı mı yani bu mudur şeyiniz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Aslında, Ulaştırma Bakanlığındaki arkadaşlar bunu açıklasın. Yurt dışında bu şekilde...

BAŞKAN - Ulaştırma Bakanlığındaki arkadaşlar "Biz düzenlemeyi yaparsak bu bize yeter, bizim muradımız budur." diyorlar.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, ben şimdi Bakanla da görüştüm teyiden, ben Maliye Bakanı olarak şunu söylüyorum: Şu anda yabancı bayraklı olup da Türk vatandaşlarına ait olan yatların ve gemilerin sahipliğine baktığımızda, her zaman gerçek kişinin kendisi adına kayıtlı değil. Doğru değil mi arkadaşlar?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI AHMET SELÇUK SERT - Evet, doğru.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yani, o ülkelerde birtakım mevzuata göre şirketler adına bunlar kayıtlı. Dolayısıyla, biz ona imkân verebilmek açısından, onları da kazanabilmek açısından bir ayrım getirmiyoruz. Burada beklediğimiz nedir açıkçası? Türk vatandaşlarına ait olan şirketlerin veya Türk vatandaşlarına ait olanların Türkiye'ye getirileceğidir. Yoksa, şöyle bir hedefimiz ve beklentimiz yok: Akdeniz'de dolaşan bütün yatlar ve gemiler gelsin de Türk gemi siciline kaydolsun. Zararı yok, olsun bence ama hani, özellikle onu amaçlayarak yapmadık ama...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, o zaman ucu açık yapmayın, bir süre sınırı koyun buna.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nasıl?

BAŞKAN - Bir kısıt koyun.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, bir süre sınırı koymadık. Eğer Komisyon derse ki burada bir yıl deriz, olur, ona bir itirazım yok. Bir yıl diyelim o zaman.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Bakanım, yani o yanınızda oturan arkadaşlarımız çok net olarak bilirler ki yurt dışında, vergi cennetlerinde bir şirket kurmanın maliyeti aşağı yukarı 20 bin dolar civarındadır. Bunu kurduktan sonra 1 tane posta kutusu kiralanır orada, posta kutusu, bundan ibarettir. Ayrıca, o ülkede kurulmuş olan şirketin her sene genel kurulunun yapılması gerekir, bir avukata da vekâlet verilir. Avukat için ödenecek para da aşağı yukarı ayda 2.500 dolardan 10.000 dolara kadar çıkar gemisine göre. Bunlara tıkır tıkır para ödenir ve bu gemilerin oralarda meşrulaştırılmasının maliyeti böyle hiç de zannettiğimiz gibi, burada almıyoruz da orada alıyoruz olayı falan değil, kesin olarak değil. Sistemin bu olduğunu herkes biliyor, bunu bilmediğinizi düşünemem ben. Bu olay böyle çalışıyor. Şimdi, meşrulaştırmaya çalıştığınız olay bu. Peki, tamam, kabul edelim, herkes gitsin "Vergi cennetindeki şirketimi kapattım, aldım, getiriyorum." desin, alsın getirsin, bunun yolu da açılabilir. Ancak, ısrarla söylüyorum, bu tür düzenlemelerle olmaz, bunu komple olarak bu tasarının içerisinde yani bir bütünlük içerisinde getirip herkesin her şeyi görmesi lazım, ne yaptığımızı bilmesi lazım. Bundan çıkacak sonuç net olsa belki burada tek bir kuşku kalmaz. Herkesin aklından farklı bir şey geçiyor. Buradaki indirimlerden sonra yani bunlardan, bir bisikletten bile neredeyse vergi aldığımız, motosikletten vergi alırken, bundan sonra kaydedilecek olan yatlardan, şundan bundan hiçbir vergi almamayı düşünmüyoruzdur umarım. Ha, olabilir yani, Hükûmetin tercihidir ama... Niye bir yattan, şundan bundan, uluslararası ölçülerde eğer bizdeki kaydı engelleyecek kadar yükselse düşürülsün ama diğer ülkeler kadar niye alınmasın ki? Alın size bir maliyet. Posta kutusu masrafı, kuruluş masrafı, avukat masrafı, hiç değilse yıllık olarak bu kadarlık bir gelir alın ama onların derdi bu değil, yapmaya çalıştığımız düzenlemenin amacı gerçekten bu değil, bu farklı bir olay.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar diyor ki "Amerika'da sadece bir kayıt için alıyorlar, yıllık harç yok."

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yıllık harçtan bahsetmiyorum, sadece, avukatla bir posta kutusunun kirasının...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, şunu söylüyoruz Sayın Bakanım: Varsayalım ki... Yani, varsaymayalım, sizin dediğiniz doğru, o zaman kişi getirmesin. Yani, biz bu insanlara, bu yat sahiplerine "Bu kanun çıkınca eliniz kolunuz bağlı, mutlaka bunu getireceksiniz." demiyoruz, hesabını kitabını yapsın. "Posta masrafıyla, avukatlık masrafı yüksek." deyip getirmiyorsa getirmesin ama "Posta masrafı yok, avukatlık masrafı yok, yıllık harç yok, bu nedenle ben o bayrağı taşımak istiyorum." diyenlere de diğer ülkelerdeki maliyet yapısına benzer bir maliyet yapısıyla burada kayıt imkânı verelim. Kişilere bu tercihi niye vermekten kaçınıyoruz?

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, tercih olayı değil Sayın Bakanım. Buraya yazmışsınız olduğu gibi "bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla" diye. Biraz önce kendimle ilgili verdiğim örnek, yurt dışından bunu bana bağışladılar diye gelip de burada bilmem kaç metrelik bir tekneyi marinaya bağlarsam, bunun özellikle de kamu vicdanı açısından bir izahı olur mu?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli Bakanım, bakın, iki güç gündür birçok mesele tartışıyoruz. Tabii, küreselleşen bir global ekonomik yapı var. Para, bu tür mobil eşyalar çok rahat hareket edebiliyor ve ülkeler küreselleşmenin getirdiği bu gelişmelere karşı değişik tedbirler uyguluyor. Yani, Türkiye olarak burada yat ve gemilerle ilgili olarak bu tercihi ortaya koyarken temel savımız şu: Yani, böyle yapmakla, "Bu vergileri alıyoruz." demekle alınmıyor. O zaman ne yapalım? Bizim için 16 milyon liralık bir vergiden vazgeçiyoruz ama arkadaşların bana anlattığı, o yat ve gemilerin Türk bayraklı olması Bakanlığın o bayraklar üzerindeki denetim ve izleme yetkisini mi artırıyor?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI AHMET SELÇUK SERT - Kesinlikle efendim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Artırıyor ama sınırını müsaade edin anlatsınlar.

Hadi anlatın bakalım.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yani ne yapıyorsunuz da bu kadar önemli oluyor bu 10 milyon lira, 16 milyon liradan vazgeçiyoruz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI AHMET SELÇUK SERT - Sayın Bakanım, şimdi, yabancı bir ülkede yabancı bir şirkete ait bir tekne, birincisi, bununla ilgili bir yaptırım uygulandığı zaman, haciz işlemi yapıldığı zaman yapamıyoruz çünkü sizin de dediğiniz gibi, karşımızda bir posta kutusu var.

İki, bu teknelerin teknik...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bir saniye... Niye haciz işlemi yapıyorsunuz bunlarla ilgili olarak?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI AHMET SELÇUK SERT - Marinada bir zarar verdi, bir hasar verdi, kaçak bir şey oldu, neticede bir, önümüzde...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Müsteşar Bey, onları falan yasalaştırmaya kalkmıyoruz inşallah yani.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI AHMET SELÇUK SERT - Yok Sayın Bakanım, yasal olarak önümüze geldi...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Buraya gelen gemilerle ilgili olarak onların uluslararası anlaşmalar gereği ne şekilde takip edileceklerini, sigortalarını, vesairelerini falan bilmiyor musunuz?