DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, öncelikle ben alt komisyondaki çalışan arkadaşlarımıza bu 27'nci madde olarak önümüze daha önce gelmiş olan "Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda cumhuriyet savcısı soruşturmanın yapıldığı yer, sulh ceza hâkiminden gereken kararları alabilir." metninin çıkartılmasından dolayı teşekkür ediyorum. Bu doğru bir yaklaşımdır ve belki de bu kanun teklifinin en sakıncalı maddelerinden bir tanesiydi. Biz, işte, o zaman demiştik ki eğer böyle bir şeye karar verilirse yani soruşturmanın yapıldığı bir yerde bir savcı ve bir hâkim ayarlandığında, Türkiye'nin her yerinde arama, tutuklama, iletişim tespiti olabilir. İşte bu özel yetkili yargıç ve savcıların yeniden gündeme getirilmesidir, ayarlanmış yargıç ve savcıların yeniden gündeme getirilmesidir diye de pek çok yerde söylemiştik. O nedenle bunun metinden çıkartılması gerçekten çok doğru olmuştur ve umarım bir başka düzenleme de karşımıza gelmez, gelmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konudaki iradenin tam olması gerektiğini düşünüyoruz. Zaten sulh ceza hâkimliklerini de artık mahkeme olmaktan çıkarıp sadece bu kararları vermeye ilişkin düzenlemeyi yaptığımızda da aynı şeyi söylemiştik. Türkiye'de işte yaklaşık 160 civarında sulh ceza hâkimi var herhâlde. HSYK'ya verilen o yasa değişikliğinin kısa süresi içerisinde Bakanlığın etkili olduğu sulh ceza hâkimlikleri atamaları yapılmıştı. O sulh ceza hâkimlerinin aslında özel yetkili sulh ceza hâkimleri olacağını da belirtmiştik. Umarım öyle bir uygulamayla da karşı karşıya kalmayız.

Sayın Başkanım, bunu söylemek istiyorum.

Şimdi, asli ceza mahkemelerindeki bu savcıların mahkemede bulunmaması ama belli konularda görüşlerine başvurulması konusundaki uygulamaya, hâkim ve savcı arkadaşlarla görüştüğümüzde ya da Yargıçlar Sendikası ve YARSAV'la görüştüğümüzde bunun mecburen olması gerektiğini çünkü çok ciddi bir sıkıntının olduğunu, kadro sıkıntısının olduğunu söyledikleri için buna herhangi bir şey söylemiyoruz ama yani bir mahkemede aslında olması gereken şey, arkadaşlar, sav, savunma ve hükümdür değil mi? Yani aslında olması gereken şey, savcının orada bulunmasıdır ama ne yazık ki işte, yapılan bu sürekli mevzuat değişiklikleri nedeniyle bu konuda sulh ceza mahkemelerinin de kapatılması, sadece hâkimlik olması nedeniyle çok ciddi bir sıkıntı doğduğu söyleniyor. O nedenle de bunun geçici bir madde olması ve geçici bir süreyle geçerli olması nedeniyle olabilirliği söyleniyor ama olması gerekenin bu olmadığını, en kısa zamanda, gerçekten hukuki formasyona sahip genç yargıç ve savcılarımızın alınarak bu sorunların çözümlenmesi gerektiğini, kadro eksikliğinin çözümlenmesi gerektiğini, mahkemenin de gerçek işlevine kavuşması gerektiğini bildiriyorum Sayın Başkanım.

Çok teşekkür ederim.