KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; teşekkürler.

Sayın Salıcı birçok eleştiriden bahsetti. Tabii, her biri birer ikişer cümleden müteşekkil bir eleştiriler zincirine nereden başlanır, nerede biter, bunlara cevap nasıl verilir?

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Süre bu kadar.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Ama emin olun, bunlar orijinal eleştiriler değil Sayın Salıcı.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Çünkü sürekli aynı hataları yapıyorsunuz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Geçmiş zabıtlara bakılırsa bunların hepsinin söylendiği ve hepsine de cevapların verildiği hatırlanacaktır. Fakat burada üzerinde durulması gereken bir iki husus var. Bunlardan birisi şu: En son söylediğiniz yasallık, meşruiyet meselesi.

Yasallık, meşruiyet hukukta tartışılır, çok doğru, ama demokratik teorinin esası, nihai olarak halkın vermiş olduğu kararın doğru olacağı varsayımı üzerine kuruludur. Eğer bunu reddederseniz -demokrasi elbette sadece bundan ibaret değildir ama- demokrasinin en temel unsurlarından birini reddetmiş olursunuz. Biraz da akla şunu getirir: Rahmetli Ecevit, hatırlarsınız, bir zamanlar sayısal-siyasal tartışması yapmıştı. Sanki bu yasallık ve meşruiyet tartışması o sayısal-siyasal tartışmasını hatırlatıyor yani siz sayısal olarak güçlü olabilirsiniz, halktan daha fazla yetki almış olabilirsiniz ama siyaseten CHP'nin özgül ağırlığı hesaba katıldığında, onun dediğinin olması gerekir şeklindeki bir yaklaşımı hatırlatır. Bu çok doğru olmaz.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Hiç alakası yok.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Siz alakası olmadığını düşünebilirsiniz ama söylediğiniz sözler karşı tarafta bu tür çağrışımlar yapıyorsa iletişimde ve seçilen dilde bazı problemler var demektir.

İkincisi, 12 Eylül döneminde, ben de yargılananlardan birisiydim.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - O zaman sahip çıkın.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Çok sanıklı bir davaydı. Savcı aynı zamanda bir dergide yazmış olduğum yazıdan pasaj alarak benim 146'dan cezalandırılmamı talep etmişti. Yazdığım yazı...

MEHMET TÜM (Balıkesir) - Solcu olarak mı yargılandınız, solcu muydunuz?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ülkücüydü, ülkücü.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - İzin verirseniz anlatayım: Yazdığım yazı, reklamlarda küçük çocukların görüntülerinin ve masumiyetlerinin istismar edilerek ticari kazanç sağlama çabalarına ilişkin eleştirel bir yazıydı ve işte, "bu kirli ve çirkin düzen" şeklinde içinde bir cümle geçiyordu. Savcı, başlangıçtaki ifadeleri bırakmış, nokta nokta demiş, işte "bu kirli ve çirkin düzen" diyen sanık, 146'ya karşı eylemle kalkışmada bulunmuştur diye 146'dan tecziyemi talep etmişti ve beraat ettim.

BURCU ÇELİK (Muş) - Şu anda bize aynısını yapıyorlar, biliyor musunuz?

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Aynısıysa beraat edersiniz, merak etmeyin. (Alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Hocam, sizin cevap hakkınız bizim uygulamamızın dışında olduğu için bir uygulama geliştirmesi yapmamız lazım yoksa süreçte sıkıntıya giriyoruz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Hayır, bir yere bağlayacağım. Çok affedersiniz. Sonuçta biz bir saat, iki saat konuşma talebinde bulunmadık. Aslında zaman zaman iki dakikalık, üç dakikalık açıklamalarda bulunuyoruz.

Aslında, emin olun, bütün samimiyetimle söylüyorum, muhalefetteki bazı arkadaşlar bizi eleştirirken 12 Eylül savcılarının mantığına göre davranıyorlar.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Şu ankiler de öyle yapıyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şimdiki savcılar şahane!

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Nokta, nokta, nokta, bir cümleyi alıntılıyorlar, önünde sonunda ne geliyor, bunları atlayarak buradan bir hüküm cümlesi çıkartıyorlar.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Eskiden kopyala-yapıştır yoktu, şimdi kopyala-yapıştır yapıyorlar.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Bakın, bu siyasette iyi bir şey değil.

Şimdi, mesela, "Referandum geçmezse ülke bölünecek." demiş Sayın Başbakan. Sayın Başbakanın böyle bir beyanı yok. Değil. Sadece, bu Anayasa değişikliğinin Türkiye'nin birliği bütünlüğü bakımından ne kadar önemli olduğunu anlatırken o ifade içerisinde değerlendirilmesi gereken bir husustur. Yoksa niye bölsün?

VELİ AĞBABA (Malatya) - 12 Eylülü arıyoruz. Kenan Evren yataktan kalksa "Maşallah" der; "Ben bile bu kadar düşünememiştim." der Kenan Evren.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Ama yanlış hatırlamıyorsam, yanlışsa lütfen düzeltin, "Bu referandum ülkeyi bölecek." şeklinde sizin beyanlarınız vardı. Böyle beyanlarınız vardı: "Referandum ülkeyi bölecek." Ee, referandum demokratik araçlardan birisi.

BAŞKAN - Hocam, sürece devam etmek istiyoruz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Kıymetli arkadaşlar, lütfen bu eleştiriler ne olup bittiğine ilişkin, ne anlatıldığına ilişkin bütün o anlamları ihata eden bir yere oturursa hepimiz faydalı oluruz, yoksa öbür türlü bir faydası olmaz.

Çok teşekkürler.