FARUK BAL (Konya) - Burada, bu maddede söz alırken hâkimlik mesleği uğruna, yargı mensubu olamamanın bedelini canıyla ödeyen hemşehrim hâkime hanımı -benim gönlümde hâkimdir- yâd etmek ve onun aziz hatırasını dile getirmek üzere söz aldım. Allah gani gani rahmet eylesin. Yargıya, adalete ve onun makamına oturabilme sevdası içerisinde bir genç kardeşimizdi. Uygulanan kin ve nefret politikasının sonunda bedelini hayatıyla ödemiştir. Allah tekrar gani gani rahmet eylesin.

Bunun gibi objektif ölçülerin dışında haksızlığa uğramış olduğu iddiasıyla getirilen 2 kişinin de durumunun değerlendirilmesine imkân sağlamasına bir itirazımız yoktur. Ancak hâkim ve savcı sınavlarında olduğu gibi kaymakamlık sınavlarında ve diğer sınavlarda çok etkin bir şekilde bizden ve sizden ayrımı yapılmakta "Bizden olanlar" yani AKP'nin referansına sahip olanlar baş tacı edilmekte, olmayanlar ise Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi yazılı sınavda birinci olabilecek, dereceye girebilecek kadar başarılı olmasına rağmen sözlü sınavda akla hayale gelmeyen sorularla elenmektedir. Bu sorulardan bir tanesi, Bach'ın bilmem kaçıncı senfonisini Viyana'nın neresinde yazdığı sorusu da dâhil veya ayda uzayla ilgili sorular sormak gibi. Bunlar çok yakışıksız olan uygulamalardır.

Temenni ederiz ki önümüzdeki süreçte yeni HSYK böyle bir kin ve nefret duygusuyla hareket etmez, insanları ötekileştirmez, bizden sizden ayrımına gitmez. Bu da tabii, Sayın Bakanın siyasi sorumluluğundadır.