| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .11.2014 |
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Farukçuğum, buyurun.
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, konuştuğumuz 32'nci madde (1) sayılı cetvele ilave edilecek kadrolarla ilgilidir.
BAŞKAN - Mali hüküm yani.
FARUK BAL (Konya) - Mali hükümler değil, kadro hükümleri bunlar.
Şimdi, baktığımızda Yargıtay'ın (1) sayılı cetveldeki hanesine -personeli bir kenara bırakıyorum- hâkim, savcı sınıfından 129 kişi daha ilave ediliyor yani Yargıtay, mevcut üyesine 129 üye daha ilave ediyor Başkan ve üyeler. Böylece Yargıtayın 387 olan üye sayısı tam tamına 516'ya yükseliyor. Böyle bir ihtiyaç hukuktan kaynaklanmaz, böyle bir ihtiyaç adaletten kaynaklanmaz. Böyle bir ihtiyacın kaynaklanma nedenini hepimiz biliyoruz, Yargıtaydaki çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partisi lehine gerçekleştirmek. Bunun için 516'ya çıkarıyorsunuz Yargıtay üye sayısını. Bunun siyaset dilindeki adı da siyaseten hormonlaştırılmış, yandaşlaştırılmış, siyasallaştırılmış ve siyasi silah olarak kullanılacak bir yargı makamı. Böyle bir yargının fotoğrafı dünyanın hiçbir ülkesinde yok; Togo'da yok, Uganda'da yok, adını sanını bilmediğimiz ülkelerde yok. Bu kadar yargıyla oynanmaz. Bu kadar obez bir Yargıtay dünyanın hiçbir yerinde olmadığına göre Türkiye'de niye olsun? Bunu diyorlar ki, diyorsunuz ki -telaffuz etmiyorsunuz, laf altından dolanarak- "Efendim, orada cemaat etkin, onunla mücadele için." Ne yapıyor orada cemaat? Eski Adalet bakanlarından biri diyor ki: "Cemaatin orada imamı var, dosyaları Pensilvanya'ya götürüyor, buna göre hüküm veriliyor." Çok güzel, Adalet Bakanı bunu tespit etmişse o cemaatin imamı kimse, ona karar veren Yargıtay üyeleri kimse bunun hem disiplin suçu vardır hem cezai suçu vardır. Bunun gereği hukuk düzeninin içerisinde böyle yerine getirilir. Bunu böyle yerine getirmek yerine, hukuk boyutundan çıkıp "Onların sayısı şu kadar, benim de şu kadar çoğunluğa ulaşmak için bu kadar üyeye ihtiyacım var." deyip Yargıtayı 516 üye sayısına ulaştırırsanız, yarın siz gidicisiniz, gideceksiniz yani ilanihaye Türkiye Cumhuriyeti devletinin başında kalmayacak ki AKP, eğer bu ülke demokratik bir ülkeyse. Gittiğiniz zaman gelen iktidar da "Ben de AKP'nin çoğunluğunu kırmak için burayı bin üyeye çıkaracağım." derse ne yapacaksınız? Böyle saçma bir şey olabilir mi? Bu kadar saçmalıkla Meclis iştigal edebilir mi, bu abes değil mi? "Millî irade" dediğimiz kavram abesle iştigal eder mi? Dolayısıyla bu yanlıştır.
Değerli arkadaşlarım, orada, Yargıtayda veya Danıştayda kim ne suç işlemişse sonuna kadar hem disiplin hem ceza hükümleri çalıştırılmak suretiyle ilgililerin hakkında tahkikat, takibat ve en son da muhakeme yapılsın, onun gereği yerine getirilsin, buna kimsenin itirazı olmaz. Ama onlar orada varlığını sürdürecek, madem bunlar bu kadar zararlı insanlar, madem yargının disiplini dışında başka biat ettikleri yerlerden fikir alarak, emir alarak orada faaliyet gösteriyorlar, o zaman bu doğru ise Yargıtayda ve Danıştayda bu kitlenin varlığını devam ettiriyorsunuz siz bu kanunla. Onlar orada duracak, yine Pensilvanya'ya götürmeye devam edecek, yine oradan alacakları emirlere göre karar verecekler ama siz çoğunluğu ele geçirmiş olacaksınız. Hangi dosyalarda, onu da açıkça konuşmak lazım. Genel adaletin sağlanmasına ilişkin sorunlarla ilginiz yok, onun yerine zülfüyâra dokunan dosyalarla ilgili daireleri organize edeceksiniz, o dairelerde zülfüyâra dokunmayacak kararlar çıksın, gerisi ne olursa olsun. Bu, yargıya yapılabilecek en büyük kötülüktür, en büyük zulümdür. Bu söylediklerim Danıştay için de aynen geçerlidir.
Ayrıca burada kelimelerle oynanarak kurumların içlerinde nifak tohumları ve kelime oyunlarından yararlanarak kurumların iç organlarındaki yapıları değiştirilmektedir. Sayın Danıştay Genel Sekreterimizden ricamız, Danıştay Başkanlık Divanı nedir, Danıştay Başkanlık Kurulu nedir, Danıştay Başkanlar Kurulu nedir? Bunlar ne zaman kurulmuştur? Niye görev değişiklikleri böyle sıkça yapılıyor? Bundan önce de bazı görevler Danıştay Başkanlık Kurulu veya Başkanlar Kuruluydu, şimdi ondan alınıyor, buna veriliyor. Bu bir siyasi operasyona alet mi ediliyor yoksa bu, hakikaten Danıştayın işlemesi için gerekli ve zaruri bir şey midir? Danıştay Başkanlık Kurulu varken niye Başkanlar Kurulu kurulmuştur ya da tersi, kavramları...
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Başkanlıktı, Başkanlar yaptılar, şimdi gene Başkanlık oldu.
BAŞKAN - Danıştay Kanunu'na daha geçmedik Farukçuğum.
FARUK BAL (Konya) - Ben şimdi karıştırıyorum işi yani. Ali'nin takke Veli'ye geçiyor mu? Yani bunca yıl benim hukuk tecrübem var. Danıştaydaki bir kurulun yani...
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Birisi tüm daire başkanlarından oluşuyor, birisi de 7 kişiden oluşuyor.
BAŞKAN - Turgutçuğum, daha Danıştaya geçmedik, oraya geçince konuşacağız.
FARUK BAL (Konya) - Dolayısıyla bu konuda bir açıklama yapmasını istirham ediyorum.
BAŞKAN - Efendim, hayır, ilgisiz maddede, geride...
FARUK BAL (Konya) - Bu, doğru bir yol değildir arkadaşlar, bu, yanlış bir iştir. Bu maddeyle yargıya, Yargıtaya ve Danıştaya tahsis edilen kadrolar Yargıtay ve Danıştayda tecelli edecek adaletin içine siyasal hormon enjekte edilmesi sonucunu doğuracaktır.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.