FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, hukukta hak zayi olmaz. Ben söz hakkını talep etmişim, siz görmemişsiniz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, buyurun.

FARUK BAL (Konya) - Bana mı teşekkür ediyorsun.

BAŞKAN - Tabii, uyardığın için teşekkür ediyorum.

FARUK BAL (Konya) - Konuşma hakkı vererek mi teşekkür ediyorsun.

BAŞKAN - Hakkınız zaten, konuşma hakkını nasıl ketmedebilirim üstadım, göremedim.

FARUK BAL (Konya) - Sağ olasın.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu madde...

BAŞKAN - Bakın, Faruk Bey, başlamadan önce, siz sadece bir maddede müzakere ediyorsunuz, konuşmaya katılıyorsunuz. Ben bütün arkadaşları virgülüne kadar hem anlam ve hem lafız düzeni içerisinde iki gündür dinliyorum, yoruluyor olabileceğimi farz edin.

Sağ olun.

Buyurun.

FARUK BAL (Konya) - Gençliğinizle o zafiyeti telafi ediyorsunuz Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Ben yaşıma rağmen 18 yaşındaki gençlerle fiziken de yarışırım.

Buyurun Farukçuğum.

FARUK BAL (Konya) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bunun lamı cimi yok, çok açık bir şekilde ortada. Mazereti de mazereti sıralayarak insanların zekâsıyla oynamaya da gerek yok. Çok açık bir şekilde bu süreç içerisinde anlatılan şu: Başkanlar Kurulu bizim istediğimizi yapan bir kurul değil. "Danıştay Başkanlık Kurulu bizim hükümran olduğumuz bir kurul. Dolayısıyla, biz bu kanunla daha önce Başkanlar Kuruluna verdiğimiz yetkileri oradan alıyoruz, daha çok irademizi paylaşabilecek olan Başkanlık Kuruluna veriyoruz." Bunun anlamı bu. Şimdi, bunu ete kemiğe büründürelim, siz daha önce Başkanlık Kurulunda olan yetkileri oradan alıp Başkanlar Kuruluna verirken Başkanlık Kurulunda inisiyatifiniz yoktu. Cemaatle beraber yürüdüğünüz süreçte cemaat artı AKP yandaşları, Başkanlar Kuruluna hâkim hâle gelmişti. Dolayısıyla, Danıştayın yargıda görev yapacak tetkik hâkimi, Danıştay savcısı ve üyelerinin görev yerlerinin belirlenmesinde o müttefiklik ruhuyla hareket ederek Başkanlar Kuruluna bu görevi vermiştiniz. Şimdi, orada beraber yürüdüğünüz müttefikinizden yol ayrımına gelindi, onlara "Paralel" dediniz, hasım ilan ettiniz, onlara karşı istiklal mücadelesi verirken daha çok inisiyatif kullanabileceğiniz, sizin iradenize uygun hareket edebileceğini düşündüğünüz Danıştay Başkanlık Kuruluna bunu geri çeviriyorsunuz. Bu iki düşüncenin izahı yargıyı "S" hâline getirmek demektir, sadece bükmek değil, bir de böyle kıvırmaktır Sayın Başkanım.