| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .11.2014 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkanım, şimdi, arkadaşlarımızın gerekçelerini biliyoruz, sözlü olarak da söylediler ama ben bu 6'ncı maddeyle ilgili düşüncelerini öğrenmek istemiştim ama biz de genel anlamda düşüncelerimizi söyleyelim.
Daire sayısını artırmakla, yargıç sayısını artırmakla, hatta bir de hukukçu niteliği olmayan kişileri buralara getirmekle dava dosyalarının daha çabuk mu görüleceğini düşünüyorlar? Gerçekten böyle düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Öncelikle, nitelikli yargıçları oraya getirmek lazım. Hukukçu olmalarını ve bu konuda daha doğru değerlendirme yapabilecek nitelikte olan yargıçları oraya getirmek lazım. Hukuk fakültesi mezunlarının dışındakilere bu yargıçlık sıfatını tanımamak lazım. Öncelikle bunu söylüyoruz, hem genç meslektaşlarımızın geleceği açısından bunu söylüyoruz hem de gerçekten davaların en iyi şekilde yürütülebilmesi anlamında da bunu söylüyoruz. Dün söylediğimiz gibi, belli bir deneyim sahibi olan kişilerin, hukukçuların yargıç olması gerekiyor hem adli yargıda hem idari yargıda. Onun için de belli deneyimlerin olması gerekiyor. Sadece iki yıllık stajla bu işin çözülebilmesi mümkün değil. Bu nedenle de avukatlıktan öncelikle yargıçlığa geçmenin sağlanması ama objektif kriterlerle bunun sağlanması, en az beş yıl ya da on yıl fiilî hizmeti olanların bu işlemleri yani yargıç sıfatını kazanabilmeleri lazım diyoruz. Çünkü o zaman bu davalar iyi bir şekilde görülebilir.
Bir de, Sayın Başkanım, biz en baştan beri söyledik, dedik ki: Bu uygulamalar, özellikle Yargıtayda yeni dairelerin oluşturulması, Danıştayda yeni dairelerin oluşturulması aslında yargının hızlandırılmasına dönük falan değil, görünürde gerekçe o olabilir ama yargıyı tamamen dizayn etme yani siyasi iktidara bağımlı bir hâle getirme olduğunu çoğunlukla belirtiyoruz ki yani bir Danıştay Başkanı, önceki Danıştay Başkanıydı zannederim, "Artık iktidarın önünde biz pranga olmayacağız." diyen bir Danıştay Başkanı vardı. Şimdi, yaklaşım bu olursa eğer, buraya yeni seçilen yargıçlarda, bu dairelerin artırılmasıyla beraber yeni geleceklerde işte cemaatin etkinliğini kırmak amacıyla getirildiği söyleniyor, kapı ardından bunlar söyleniyor ama yani yaklaşım böyle olunca siyasi iktidara yakınlık, siyasi iktidarın eylem ve işlemlerini, idare olarak yaptığı hatalı eylem ve işlemleri kontrol etmemek, sadece siyasi iktidarın yaptığı yanlışları onaylamakmış gibi yapmak yani sanki yargısal süreçten, yargısal kontrolden geçiyormuş gibi yapmak, hukuku silah olarak kullanmak karşımıza çıkabilir. Nitekim, örneğin, bu, Yırca köylülerinin acele kamulaştırmayla...
BAŞKAN - Hangi köylülerin, anlayamadım.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Yırca. Balıkesir'deydi zannederim.
Balıkesir'de Yırca köyünde acele kamulaştırmayla termik santral yapmak amacıyla köylülerin zeytinlikleri kamulaştırıldı ve...
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Soma'da.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Pardon, Soma'daydı.
...6 bin ağaç bir gecede kesildi Sayın Başkanım. Ama meğerse bu konuda mahkemenin bir yürütmeyi durdurma kararı varmış. Ne yazık ki bu görülmeden bu şekilde ya da onu bildikleri hâlde aynı gece bütün ağaçları yok ettiler. Şimdi, bu kararları verebilen mahkemeler var ama şimdi, bu kararları verebilen mahkemeleri de ortadan kaldırmak, o daireleri de ortadan kaldırmak amacıyla bu işlemler yapılıyor kaygısı taşıyoruz, ki bu konuda iktidarın yaptığı pek çok şey var biliyorsunuz, işte bu özellikle memurlarla ilgili atama ve nakillerle ilgili yürütmenin durdurulması kararı verilmesinin güçleştirici, hatta Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği, iki yıllık süreç içerisinde uygulamasının yapılabileceği, uygun oldukları yani asıl gelmeleri gereken yer değil de uygun oldukları yere verilebileceklerine dair düzenlemeler yapıldı, Millî Eğitim Komisyonunda yapıldı. Şimdi, bu türden düzenlemeler olup da gerçekten hak kayıplarını ortadan kaldırmayacak bir şekilde, sadece siyasi iktidarla içli dışlı olan bir yargı sürecinin başlamasından bütün Türkiye korku duyuyor aslında. Gerçekten yani insanlar artık adalete -Sayın Bakanın da söylediği gibi- hukuka, hukukçulara güvenmiyorlar. Artık korkuyorlar. Bakın, ben şimdi, Anayasa Mahkemesinin önünde o eyleme katıldım geldim. 5 asker, 1 de kadın memur hâlen daha cezaevindeler. Gerekçe ne? İstanbul casusluk davası diye bir dava Sayın Başkanım, burada sadece dijital veriler var. Casusu olmayan bir casusluk davası Sayın Başkanım, insanların canları yanmış. Şimdi, biz iki ay kadar önce gittiğimizde Sayın Haşim Kılıç "Biz onu eylül ayında çözümleyeceğiz ya da davayı ele alacağız." demişti ama ele alınmaması nedeniyle o umutları boşa gitmiş insanların yani hem aileler hem de cezaevindeki insanlar çok zor durumdalar. Bu kumpas davalara artık bir son vermek lazım. Yeni kumpasların oluşmaması için de bu yargıyı dizayn etme çabasından vazgeçmek gerekir diye düşünüyorum.
Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.