KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, bir konuyu burada sonuçlandırmadan bu şekilde yarım bırakmak olmuyor: Biliyorsunuz, vergilenmede ayırma nazariyesi var. Emek gelirleri ile sermaye gelirlerinin ayrı ayrı vergilendirilmesi ilkesi buradan gelir. Dolayısıyla emek gelirleri, elde edenlerin özel durumları nedeniyle daha düşük oranlarda vergiye tabi tutulur. Bu da bizim şu andaki sistemimizde AGİ'yle, asgari geçim indirimi uygulamalarıyla sağlanmaya çalışılıyor. Fakat arkadaşlarımızın çok somut olarak dile getirdikleri ancak bir türlü anlatamadıkları sorunları şu: Gelirde rakamsal olarak belirli artışlar, ödeme gücündü herhangi bir artış sağlamıyor ülkedeki ekonomik durum nedeniyle. Siz "Bunlar rakamsal olarak artıyor, dolayısıyla vergi oranları da artsın, artan vergi oranları çerçevesinde bundan bir miktar daha vergi alayım." dediğiniz andan itibaren daha önceki ödeme gücünün altına düşüyorlar otomatik olarak. Buradaki çırpınmanın nedeni de hiç değilse bu ödeme gücünü koruyabilmek. Buna kayıtsız kalmamız mümkün değil. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, burada oturuyoruz, sanayi kesiminde vergiyle uyumlaştırmak için insanlara para veriyoruz, başka kesimleri teşvik etmeye çalışıyoruz. Birileri de çırpınıyor, diyor ki: "Benim ödeme gücüm artmıyor, artsın yani gelirimdeki o küçücük nispi artışlarla ödeme gücüm de artsın, tamam, vergimi de vereyim, müterakki tarifeye herhangi bir itirazım yok ama ödeme gücüm artmıyor ki düşüyor, düşüyor, hem vergiyle düşüyor hem vergi almasanız bile düşüyor." Çünkü enflasyonu karşılayamayacak, insanların geçinmesi için gerekecek kaynakları elde edemiyorlar. Esas olan, buna duyarsız kalamayacağımızı, uzun süre buna duyarsız kalmanın toplumda çok ciddi sorunlar yaratacağının bilincinde olmak yoksa o insanları pek fazla insan ilgilendirmiyor yani sonuç olarak eline geçen parayla bir ay önce neyi karşılıyordu, bir ay sonra neyi karşılıyor, ona bakıyor. Bir de bunun üstünden vergiyle ilgili olarak müterakki tarifenin değişmesi nedeniyle bir daha kesinti yapılınca işte 60 liranın, 70 liranın peşine düşmek zorunda kalıyor.

Değerli arkadaşlar, buna kayıtsız kalamayız. Bu olay, gittikçe büyük temel sorun yaratmaya başlıyor. 1.300 liralık asgari ücret insanlarda bir umut uyandırdı, hemen akabinde vergi tarifeleriyle bunu bir defa daha kırpmaya çalıştık burada çok dolambaçlı formüllerle. Hâlbuki çok basit bir şeyi vardı, "Ya, asgari ücreti vergi dışı bırakalım gitsin, ayırma nazariyesine göre de vegilemenin doğrusu olur." denildi, buna da uymadık. Elbette mali yükü var ama bunu çözümsüz bir şekilde uzun süre sürdürmemiz mümkün değil çünkü çıkan feryatlar gerçekten kulak tıkanacak feryatlar değil. Bunu bütün Komisyon üyelerinin dikkatine sunmak istedim.

Teşekkür ederim.