KOMİSYON KONUŞMASI

HİKMET AYAR (Rize) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Bu düzenlemenin kesinlikle çok büyük katkıları olacağını hepimiz kabul ediyoruz. Turistin Türkiye'de kalma süresini artıracağı kesin, hatta domino tesiriyle başka katkıları da olacaktır, başka katma değerler kazandıracaktır ama ben şöyle bir şey söylemek istiyorum: Benim yurt dışında bir ülkede bir konutum olduğu takdirde bütün tatillerimi orada geçirme temayülüm oluşacaktır hatta yakın akrabalarıma, arkadaşlarıma dahi "ha, orada zaten konut vardır, gidin, aha anahtarını al git tatilini orada yap" diyeceğimdir. Yani bu yönünü kimsenin inkâr etmediğini de zaten konuşmalardan çıkarabiliyoruz, kimse inkâr etmiyor ancak kümülatif olarak çok büyük katkıları olacağını hepimiz kabul ediyoruz. Söyleyeceğim bir şey var burada: Yani, buradaki konuşmacıların dile getirdiği konuya ben de biraz farklı bir açıdan katıldığımı ifade etmek istiyorum. Yani burada kesinlikle suistimallere ve hüllelere olayı birazcık kapatabilme adına yani bir yıl, iki yıl ama en azından bir yıl gibi bir sürenin konulmasının çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bakın, en azından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına satışını engelleme gibi bir şey olabilir mi? Çünkü bu olay yani mesela ben bir yabancı uyruklu olayım, 1 milyon dolara geldim konutumu aldım, bir ay sonra 1 milyon 180 bin dolara bunu satmama engel bir durum yok, yani hülle de yapmış olmayayım. Sattım, şöyle Sayın Bakanım, şunu söylemeye çalışıyorum...

HİKMET AYAR (Rize) - Şimdi ben şunu söylüyorum: Burada birinci amaç veya amaçlardan bir tanesi şu değil mi, döviz girdisi sağlamak. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla bir hülle yaptığını da bir tarafa bırakıyorum. Bu işi yakın takip eden bir yabancı vatandaş, yabancı devlet vatandaşı bir milyon dolara geliyor konutunu satın alıyor, bir ay sonra aynı konutu örtülü olarak... Yani şu var: Kayıt dışılık, inşaat sektöründeki kayıt dışılığı herhâlde bilmeyeniniz yok. Yani 1 milyon 180 bin dolara satar ama ya 1 milyon lira üzerinden devletmiş gibi yapar, alır parayı tekrar yurt dışına gider. Gider mi? Buna hiçbir engel yok, gider. Yani hülle de yapmadığını düşünüyorum. Alır ve çıkar. Yani buradaki döviz girdisinin herhangi bir etkisi kalmamış olacağı gibi sektöre de balta vurur çünkü haksız rekabet oluşturur. Ayrıca, burada hepimiz biliyoruz, inşaat yapanlar da en azından yapmayanlar da bir yerlerden alım satım yapmak suretiyle biliyoruz ki üçte 1'e yakın bir fiyatla devir teslimler yapılıyor. Yani 1 milyon dolara alınan bir konutun tapu tescillerinin herhâlde 300 bin, 500 bin liranın üstünde olduğunu ben hiç zannetmiyorum, uygulamadan biliyorum ben bunu. Şimdi, bunları da önleyecek tedbirler -yani bu buna engel olsun anlamında söylemiyorum- bir etki analizleri de inşallah yapılmıştır diye düşünüyorum ama sonuç olarak en azından iki yıl... Kaldı ki bakın başka bir şeyden bahsediyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - İki yıl çok ya, bir yıl da olur.

HİKMET AYAR (Rize) - Bir şey daha söylemek istiyorum. Bakın, engelliler için taşıt alımlarında ÖTV'den muafiyet vardır ama orada beş yıllık bir süre olduğu hâlde, bakın "Beş yıl satılamaz." kaidesi olduğu hâlde kamuoyunda ne kadar suistimal edildiğini zannediyorum takip ediyorsunuz, biliyorsunuzdur. Yani ailesinde, çevresinde bir engelli varsa orada onun üzerinde alıyor, beş yıl satmamayı da göze alıyor, biniyor, ondan sonra, beş yıl sonra satıyor, oradan o muafiyetten faydalanıyor. Böyle bir toplumuz. Dolayısıyla, bu kapıyı da kapatmak adına bir yıllık en azından bir şey koymakta fayda var diye düşünüyorum.

Bütün bu olumlu tesirlerini de ortadan kaldırmaması için söylüyorum ben bunu.

Teşekkür ediyorum.