| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1585) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .02.2017 |
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler.
Şimdi, bu maddeye geçildiğinden bu yana herkesin kafasında sorular var ama bu soruların da bir yanıtı bulunamıyor ve yanıtını veremediğimiz yani özellikle Bakanlık ve bürokrat tarafının yanıtını veremediği bir madde üzerinde biz "İllaki bu akşam geçireceğiz." diye ısrarla gidiyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama iktidar geçirmeyecek.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Yani sizin de kafanız karışık, sizin de aklınıza yatmış görünmüyor yani çok ilginç. İşte, tam olarak anlaşılmadan buraya getirilmiş oluyor
GARO PAYLAN (İstanbul) - Net değil.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Yok, herkeste var, bunu kabul edelim.
Sayın Bakan, biz daha önce de bu tür maddeler gördük. Yani hakikaten hoş olmuyor, hakikaten inandırıcı olmuyor. Hani sizlerin bile tam inanamadığınız veya biz sorduğumuzda yanıtını veremediğiniz birtakım maddelerden yürümeye çalışıyoruz.
Şimdi, az önce arkadaşlarımız gösterdiler. Yani yaklaşık on beş gündür 4 ya da 5 tane markalı konut projesi sahibiyle basında röportaj yapılıyor sürekli, onlar da bu durumu takdirle karşıladıklarını ifade ediyorlar. Bir sürü veriler veriyorlar, rakamlar veriyorlar, gerçekten bizim burada ulaşamadığımız rakamlara onlar sahip. Biz rakamlar üzerinden bile konuşamıyoruz, ne kadar yazık.
Şimdi, ben size bir örnek vereceğim. Yani herkes bir şeyler anlattı ama ben gerçekten yaşadığım bir şeyi anlatacağım. İki üç hafta önce -tam tarihini hatırlamıyorum- bir arkadaşım beni aradı ve dedi ki: "Bu adı geçen konut projelerinden bir tanesinde -herkes hangisi olduğunu tahmin eder- bir yer bakmaya gittik" ancak dediler ki: "Şu bloklar satılık değil, biz bu blokları yabancılara satmak üzere ayırdık." "Biz de bize gösterilen bloktaki yeri beğenmedik, konumunu beğenmedik, yatırım için zaten alacaktık." dedi. Kendilerine şu söylenmiş, demişler ki: "Şimdi bir yasa geliyor. Yabancılara KDV istisnası olacak. Bu bloklar olduğu gibi satılacak, özellikle de Körfez sermayesine satılacak, ondan sonra hızla el değiştirmeye başlayacak ve aşırı prim yapacak. Siz beğenmeseniz bile alın. Bu primden, bu ranttan yararlanın." Arkadaş beni arıyor, diyor ki: "Böyle bir yasa mı çıkıyor?" Dedim ki: "Yok, ben Plan ve Bütçe Komisyonundayım. Olsaydı gelirdi. Hani KHK'larla çıkarıyorlar ama ben duymadım daha." Yani bir üç hafta filan olmuştur bunu söyledikleri. Bu, gerçekten böyle oldu. Sonra ben o konut projesini aradım ama ne zaman aradım? Ben daha evvelsi gün aradım yani cuma günü şu maddeler geldikten sonra aynı konut projesini ben aradım ve bana da benzeri şeyler söylendi. Şimdi, hani piyasada, borsada "bir haber alınıp satılır" diyoruz ya filan, aynen bu haber alınıp satılmış.
Şimdi, siz dediniz ki Sayın Bakan: "Gelecekler, burada yaşayacaklar, mobilya alacaklar, alışveriş yapacaklar." falan. Şimdi, anketlere herhâlde bakmışsınızdır, bizler de bakıyoruz, hani bir tane anket değil, birden fazla ankette şu anda sormuşlar vatandaşa. Vatandaşların yüzde 61'i "Kendimi güvende hissetmiyorum." diyor. Terörle ilgili, ekonomiyle ilgili bir sürü şeyler saymış, "Kendimi güvende hissetmiyorum." diyor vatandaşların yüzde 61'i yani bu şu partiye, bu partiye oy verenler değil, totali üzerinden yüzde 61'i. Bu anket var, ben size getireyim, birkaç firmada var ayrıca.
Şimdi, böyle derken, bir taraftan da turizmciler ağlanırken ve turist güvenmediği için gelmezken yine burada vermişimdir bir örnek bir tekstilciyle, marka bir tekstilciyle konuşuyorum, diyor ki "Sipariş vermeye gelmiyorlar, gelmelerine üç dört gün kala iptal ediyorlar. Biz ayağına gitmezsek mal satamıyoruz. Şu anda artık iki sezonluk bile vermiyorlar, tek sezonluk veriyorlar. Tekrar düşüneceğiz." Yani bu güvensizlik ortamı, herkese yansımışken o evi alıp da oturmak için filan gelmeyecek, rant sağlamak için gelecek. Böyle bir süre filan olmadığı için de sayın vekiller, arkadan dolanacak, o KDV'siz alan müşteriden onun da rantıyla, bunun da kârıyla bir şekilde onu alacak. Yani bunu buraya getirirken bir süre koymamış olmak bile çok önemli bir gaftır diye düşünüyorum Sayın Bakan, kusura bakmayın. Yani bunun artısını, eksisini düşünmeden yani bir rakam bile gelmeden... Yani bakın şu anda -size tekrar söylüyorum ki- piyasadakiler bunu konuşuyor. Yani satılacak KDV'siz, yabancılara; hemen el değiştirmeye başladığında üç ay içerisinde acayip bir rant yapacak. Yani piyasa da bunun hemen elden çıkartılacağını kabullenmiş durumda. Ben size canlı örneklerle bunu anlatmaya çalıştım. Bu nedenle...
Şimdi bir de şöyle düşünelim. Ne bekliyoruz biz bundan? İki şey beklenir: İnşaat sektörünü canlandırsın. İkincisi de döviz getirsin. Bence buradaki asıl sebep döviz getirsin. Yani yana yakıla döviz ihtiyacımız, işte, daha önce de yaptığımız, hatta KHK'larla yapılan uygulamalardan, hatta çok hesaplanıp kitaplanmadan yapılan uygulamalardan da anlaşıldığı üzere yana yakıla döviz ihtiyacı. Yani biz hiç buna "inşaatı canlandırmak için" filan demeyelim. Çünkü bu 5 tane -10'u geçmez- markalı konut projesini yansıtıyor ve o markalı konut projelerinde hep 1+1; 1+0 daireler prim yaptığı için satılıyor, yani kimsenin oturmaya filan niyeti yok, bunların prim getirmesi önemli. Blok blok zaten yatırımlık bloklar yapılmış, içlerinde 3+1; 4+1 bile yer almayan yatırımlık bloklar. Yani gidin, İstanbul'da, Maslak'ta, şurada burada, Anadolu yakasında veya işte, havaalanı civarında birkaç tane konut projesi gezin, aynen bunu göreceksiniz. Çünkü ben hakikaten, bu geldikten sonra Plan ve Bütçe Komisyonuna inceledim ve bunu bariz olarak gördüm. Ee, günlerdir gazetelerde yazıyor.
Şimdi, siz, Türk vatandaşlarına böyle bir hakkı vermiyorsunuz. Yani az önce de ben geneli üzerinde konuşurken de belirttim. Yani başka türlü ekonomiyi canlandırma yöntemlerine önem verdiğimizde zaten alım gücü yükselecek. Ama siz eğer gerçekten inşaat sektörünü bir noktaya getirmek isterseniz, ki şunun da hemen parantez içinde belirtilmesi gerekiyor: Bir ülkede gerçekten o ekonominin motoru olan inşaat sektöründen daha önce imalat sanayisidir ve imalat sanayisinin güven duyması ve yatırım yapması son derece önemlidir. İnşaat da tabii ki istihdam yaratır, katma değer yaratır ama bir imalat sanayisi sektörü kadar motor vazife görmez, bunu da hemen belirtelim. Yani eğer bu düzenlemeleri yapıyorsanız tek taraflı yapmayalım. Eğer amacınız gerçekten döviz kazandırmak, gerçekten istihdamı artırmak filansa, bu sadece inşaat sektörünü canlandırmakla da olmaz, ki buradaki ortam sadece döviz girişinin hızlanmasını çabuklaştırmaya çalışıyor, bu, çok net görülüyor.
İşte, arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, eğer inşaat sektörünü canlandırmak istiyorsanız, bunu da o zaman Türkiye'deki vatandaş için de uygulamanız gerekir. O kadar çok suistimalle karşılaşırsınız ki, ardından da bunların geri çekilmesi veya düzeltilmesi asla mümkün olmaz, "Denedik, olmamış." şeklinde sonuçlara ulaşırsınız ve iş işten kesinlikle geçmiş olur.
Şimdi, başka bir nokta da şu: Bugün cevabını veremediğimiz bu soru yarına kalsa, üzerinde çalışılsa, daha detaylı incelense ve gönül rahatlığıyla şuraya getirilse, yani buradan düzeltilmeden aşağı inmese, Genel Kurula gitmese. Ama biz ne yapıyoruz? Hep "Genel Kurula giderken düzeltiriz, orada düzelir." O, garanti bir şey değil. Yani buradan çalakalem gitmesi bence çok önemli bir gaftır. Hele tekrar söylüyorum: Bir süre konmadan, ki o süre, bir yıl filan da azdır, yetersizdir, bunun altını tekrar çizmek istiyorum.
Sayın Başkan, bu konudaki söyleyeceğim şeyler bitti ama söz almışken konuyla ilgisi olmayan son bir şey söyleyeceğim ben, bir cümle, şunu soracağım: Acaba biz Merkez Bankasından ne zaman sunum isteyeceğiz, izleyeceğiz Sayın Başkan?
GARO PAYLAN (İstanbul) - TÜİK de verecekti.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Bir buçuk seneye filan vardı, hani normalde bir brifing vermeleri, sunum yapmaları lazım diye biliyorum ben, bir de bunu sormak istedim.
Teşekkür ederim.