KOMİSYON KONUŞMASI

TAMER DAĞLI (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle Bakanlığımızın değerli bürokratlarına da teşekkür ediyorum aydınlatıcı bilgiler için. Tabii, burada şunu gördük ki yaptırımı olmayan bir denetimin bir anlamı yok. Sıkıntı oraya dayandı. Biz özellikle yeni yönetmelikte yaptırım konusunun, işte, on beş gün gibi öne çekilmesi zaten problemi çözecek noktadır. Etkin bir denetim ve etkin bir yaptırım. Başka bir şey değil. Dolayısıyla devlet bu konuda güçlüdür ve yaptırım uygularsa tedbir de otomatikman alınacaktır, yoksa da kapatılacaktır.

Hüda Hanım'ın söylediği iki nokta oldu. Bir, ailelere para teklifi konusu ve son söylenen, işte, Millî Eğitimin yönlendirmesi. Bütün aileleri tek tek ziyaret etmiş bir kişi olarak söylüyorum, ailelerin hısım akrabasıyla da sürekli görüşen, her hafta sonu da o bölgeye giden biri olarak söylüyorum, ilk kez duyuyorum, yani birileri söyledi diye bunu buraya taşımak bence çok doğru değil. Belge varsa ama rica ediyorum, biz de bu işin üzerine gidelim, yani aileye para teklif edildiğine dair, ifadelerini değiştirmeleri konusunda veyahut da, işte, son söylenen, Millî Eğitim Müdürlüğünün bu aileleri yönlendirdiğine dair bir belge varsa en azından o arkadaşlarımıza da biz de isnatta bulunmadan, gerçekten belgeyle, hukuki süreçte gidip savcılığa, "Kardeşim, bak, ellerinde böyle de belge var, direkt bu adamları içeri alın." deme hakkımız doğar. Savcılığın ben şunu çok hızlı bir şekilde ve ciddi yaptığını biliyorum. Mesela dernek üyelerinin bir kısmı bu dernekle hiç alakaları olmayan ama üye yapmışlar bir şekilde, yani, işte, "Öğrenci yurdu yapıyoruz, gel seni de, orada esnafsın, üye yapalım." Mesela bıraktıklarından bir tanesini biliyorum, bu esnaflardandı. Ama o derneğe üye olduğu için "sorumluluk sahibisin." diyerek savcılık aldı. Bu hukuki süreç, saygı duymak gerekiyor, gerçekten dernek yöneticisi olarak orada bir sorumluluk varsa cezasını çekmesi lazım. Bu anlamda da savcılık ciddi olarak bu işin üzerinde. Bunu da biliyorum.

Teşekkür ediyorum.