TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; Türkiye Uzay Ajansı Kurulması ve Uzaya Yönelik Faaliyetler Hakkında Kanun Tasarısı'nın geneliyle ilgili olarak söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu tasarıyı, Türkiye açısından geç kalmış olmakla birlikte olumlu bulduğumuzu belirterek söze başlamak istiyorum. Gelişen dünyada uzay artık bir bilinmez değil. İnsanoğlu için bu anlamda, bu alana yapılacak yatırımı önemli ve anlamlı buluyoruz. Dünyada epey yol alındığını da biliyoruz. Dünyada alınan bu yolda aslında Türkiye yok değil. Pek çok vatandaşımız bu alanda dünyada sözü geçen kurumlarda çalışıyor. Hatta NASA'da dahi çalışan Türk vatandaşlarımız var.

Ben özellikle bu tasarının zamanlaması açısından, neden bugüne getirildiğini ve neden bu döneme getirildiğini merak ediyorum. Bugün bizim Türkiye'de referandumu konuşmamız gereken bir günde, aynı zamanda olağanüstü hâlin olduğu bir dönemde, bütçenin yeni yapılıp Türkiye'de AR-GE'ye yüzde 1 gibi bir payın ayrıldığı bir bütçenin sonrasında Uzay Ajansının kurulmasının ve dünyada milyar dolarları aşmış bütçelerle uygulanan uzay ajansını bugün konuşmamızın ne anlam taşıdığını bilemiyorum Türkiye'de tarımın ne hâle geldiğini, turizmin battığını, ekonominin çöktüğünü, asgari ücretin yoksulluk sınırı altında olduğunu bugün bizim burada konuşmamız gereken bir dönemde biz Uzay Ajansının kurulmasını konuşuyoruz ama hangi bütçeyle, nasıl yapılacağını göremiyoruz. Sayın Bakan, sizin alanınızda bugün Türkiye'de, teşekkür ederiz, güzel projeler, köprüler yapıldı, otobanlar yapıldı, şehir hastaneleri yapılıyor; bunların hepsi bütçede gözükmüyor, Hazine garantisiyle yapılmış. Hazineden oraya... Ne kadar zarar ettiğimizi göremiyoruz.

Biz diyoruz ki: Evet, Türkiye açısından Uzay Ajansı kurulması gerekiyorsa bugün değil, referandumdan sonra konuşmamız gerekir. Bugün milletvekili arkadaşlarımız ve bugün Mecliste grubu bulunan siyasi partiler alanlara çıkmış, Türkiye'deki rejim değişikliğini konuşurken biz burada Uzay Ajansının kurulmasını konuşuyoruz.

Sayın Bakan, özellikle, maddelere baktığımız zaman, 6'ncı maddede ajans yapacağı yatırımlarla bir patent, fikrî, sınai, mülkiyet hakkı elde edecek ve bunu bedelsiz olarak bir şirkete devredebilecek. Yani kamu kaynağı kullanılarak yapılan araştırma, çalışma, buluş, icat bir özel şirkete, ajans öyle uygun gördü diye bedelsiz olarak verilebilecek. Böyle bir madde olur mu?

En önemlisi, ajansın Başbakanlığa bağlı olarak oluşturulması. Biz eğer burada bilimi, teknolojiyi konuşacaksak bilimin, teknolojinin önünü açıp özerk hâle getirmemiz gerekiyor, siyasetin baskısından kurtarmamız gerekiyor. Kanun tasarısı hazırlanıyor, bir ay önce Meclisten geçmiş Anayasa değişikliği, rejim değişikliği var, referanduma gidiyoruz; kanun tasarısı Bakanlığın yetkisini Başbakanlığa devrediyor. İnanamıyoruz.

ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) - 3 sene var ya.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yani acaba bugün referandum çalışmaları yaparken boşuna mı yarış yapılıyor? Siz "hayır"ın çıkacağını kabul etmişsiniz demek ki. Yani Anayasa çalışmalarında Başbakanlık yok, kapatılıyor; biz burada yasa yapıyoruz, Genel Kurula hazırlıyoruz, Genel Kurula gelecek, bu kurulacak ajans Başbakanlığa bağlı. Böyle bir çelişki olamaz.

ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) - O zaman Başkanlığa bağlanacak.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - O zaman niye çalışıyoruz burada? Neden emek veriyoruz? Demek ki siz "hayır"ı kabul etmişsiniz.

Onun için ben bu tasarının geri çekilmesi, referandumdan sonra geniş katılımlarla birlikte, muhalefet partileri, iktidar partisiyle birlikte yeniden düzenlenerek yeniden Meclise sunulması gerektiğini düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.