KOMİSYON KONUŞMASI

GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Başkan, Aladağ Komisyonu değil miyiz biz?

BAŞKAN - Aladağ Komisyonuyuz ama...

GAYE USLUER (Eskişehir) - Yani biz Aladağ'daki olayı araştırıyoruz; Aladağ'daki olay bir daha yaşanmasın diye uğraşıyoruz.

BAŞKAN - Gaye Hanım, peki, şöyle bir şey var: Aladağ'daki olayın, atıyorum, bir üniversitenin yurdunda gerçekleşmeme ihtimali ne kadar ki?

GAYE USLUER (Eskişehir) - Şimdi ihtimaller üzerinden değil, gerçek... Sayın Başkan, gerçek bir olay var.

BAŞKAN - Şimdi, bir yangın olayının üzerine alınması gereken tedbirlerden bahsediyoruz; bu, herhangi bir öğrenci yurdunda olabilir, herhangi bir yaş grubundaki bir öğrenci yurdunda olabilir.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Başkan, bu sunumun içinde de öyle bir şey yoktu zaten.

BAŞKAN - Hayır, biz barınma noktasında YÖK'ten gerekli bilgileri almak için davet ettik, zaten konu başlığımızı da gönderdik. Barınma noktasında eksik veya fazla bir sunum olmuş olabilir ama YÖK'ü davet etmemizin amacı budur.

YÖK ÜYESİ PROF. DR. MEHMET ŞİŞMAN - Yani paydaşlardan biri olarak sanıyorum düşünüldük.

BAŞKAN - Evet, siz de sonuçta öğrenci barınma ihtiyacını karşılayan, eğitimini karşılayan bir kurumsunuz.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Ama paydaşlar sorumluluğu da paylaşırlar. Aladağ'da bir yangın oldu, çocukları kaybettik, paydaş olan herkes o zaman o yangın ve oradaki eksikliklerden sorumluluğu da üstlenir. Böyle bir paydaşlık olmaz. Sayın Hocam, yanlış anlamayın, ben öğretim üyesiyim ama yükseköğrenim ayrı bir şey, ilköğretim ayrı bir şey ve biz bir ihmalden bahsediyoruz ve tekrarlanan ihmallerden bahsediyoruz, bir daha olmasın istiyoruz. Bununla uğraşırken böyle bir paydaşlık o zaman sorumluluğu da paydaş olarak paylaşmak anlamına gelir ki bu noktada paydaşlık olmaz zaten.

BAŞKAN - Şimdi, Gaye Hanım, paydaşlık anlamında şunu söylüyorum: YÖK doğrudan olarak Komisyonumuzun kamusal eğitim ve barınma hakları konusuyla ilgili. Ayrıca, üniversiteler bünyesindeki pek çok yurt ve barınma hizmetleri noktasında da ilgili olduğu için davet ettik buraya. Hani, gerekli gereksiz tartışmasını bir kenara bırakırsak, orada da bir yurt var, orada da bir öğrenci var, orada da bir barınma ihtiyacı var ve eğitim ihtiyacı var. Yani, bizim burada yaptığımız sadece Aladağ gibi kırsal bölgelerdeki bir barınma ihtiyacı noktasında çıkan yangınlar için tedbir almak mı yoksa Türkiye genelindeki bütün eğitim kurumları için mi çalışıyoruz?

GAYE USLUER (Eskişehir) - Ben algılayamadım, o zaman, Sayın Başkan ben algılayamadım. Ben bu Komisyonda bulunuş nedenimizi Aladağ'da yaşanan vahim olayın aynı zamanda sebeplerini irdelemek... Yani bir yangın niye söndürülmedi değil, orada merdiven altı diyebileceğimiz, uygunsuz koşullarda, uygunsuz kişiler tarafından açılmış bir yurt var ve herkesin görmezden geldiği, Millî Eğitimin görmezden geldiği, Kaymakamlığın görmezden geldiği ama herkesin işin içinde olduğu. Bizim buradaki esas görevimiz, bir kere, Aladağ'daki vahim olayla ilgili Meclis olarak gereken soruşturmayı yapmak, tespitleri yapmak, sonra da geleceğe yönelik yaşanmasın kısmı var. Dolayısıyla, örneğin biraz önce Sayın Hocam da belirtti, bazı üniversitelerin yurtlarının olması dışında, YÖK'ün barınma alanlarıyla ilgili hiçbir tasarrufu yoktur, Kredi Yurtlar Kurumuna bağlıdır, özel olanlar Millî Eğitim Bakanlığına bağlıdır; öyle değil mi Hocam, yanlışsam lütfen düzeltin. Diğer üniversite yurtları da rektörlüklere bağlıdır zaten, burada da YÖK'ün özel bir tasarrufu yoktur, üniversite rektörlükleri bünyesindedir, çoğu da zaten ya çok büyük üniversitelerdir. Örneğin ben Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeyim, ne Anadolu Üniversitesinin ne Osmangazi'nin böyle bir yurdu yok ama Boğaziçinin var ama özel okulların var. Onun için hani YÖK'ün de hiç alanı değil bu alan. Dolayısıyla, biz herhalde, bize ayrılan da kısıtlı bir süre var, Komisyonumuzun çalışma süresi, biz bu kısıtlı süreyi en iyi şekilde kullanmak, en verimli şekilde kullanmak ve en amaca uygun... Onun için hani burada biz konuklarımıza ayıp olmasın, yani konuklarımızla ilgili tabii ki bir şey değil ama bizim belki de önceden bunu konuşmamız lazım yani şunları şunları, hani kendi içimizde konuşup "olmalı mı"yı bile tartışmalıyız diye düşünüyorum açıkçası, zamanı doğru ve efektif kullanmak açısından.

BAŞKAN - Ben zamanı doğru ve efektif kullandığımızı düşünüyorum, zaten Aladağ'la ilgili gerek Millî Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, yine dernekler ve teftiş kurulu, Kredi Yurtlar Kurumu, hemen hemen hepsini dinledik. Aladağ Komisyonuyla ilgili bilirkişi raporları, teftiş raporları üzerinde de konuştuk. Yani Aladağ'la ilgili zaten Adana'ya gittiğimizde, inşallah bir Adana programı yaptığımızda yereldeki dinamiklerle de görüşeceğiz Aladağ'da, onu da konuşmuştuk zaten, hatırlıyorsunuz.

Bugün burada kamusal eğitim anlamında barınma ve eğitim hizmetlerini karşılayan bütün kurumları dinleme noktasında YÖK de eksik kalmasın diye davet ettik. Buradaki amaç budur. Bir tek Aladağ olarak düşünüyorsak, sadece Aladağ olarak kalmamız gerekirdi ama burada Komisyonumuzun kuruluş amacı "tüm öğrencilerimiz için" diye bir başlık var, o yüzden eksik kalmasın diye YÖK'ü davet ettik.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Nasıl Komisyonumuzun başlığı... Biz atladık o zaman herhâlde.