KOMİSYON KONUŞMASI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI SEDAT YENİDÜNYA - Öncelikle, Aladağ ilçesinde yurtta meydana gelmiş olan kazada hayatını yitiren yavrularımıza ve çalışanımıza Allah'tan rahmet, acılı annelerine ve milletimize başsağlığı dileklerimle başlamak istiyorum. Bu vesileyle kurulan Komisyonda siz Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri ve değerli katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

Yine, sunumuma geçmeden önce ifade etmek istediğim konu: Daha önceden başka kanunlarda, alt düzenlemelerde bu alan, iş sağlığı ve güvenliği alanı disipline edilmişti. 2012 yılında müstakil bir yasa olarak, 6331 sayılı Kanun'la müstakil bir yasa olarak ele alındı. Ama şöyle ki, bu kaza da gösteriyor ki, bu kazada hayatını kaybeden öğrencilerimiz, talebelerimiz, yavrularımız gösteriyor ki bu kanun, alt düzenlemeleri, yani kanun ne kadar güçlü olursa olsun tüm taraflar tarafından sahiplenilmeyince bu alanda bir sonuç elde etmek mümkün değil. Kaldı ki bu kaza, işte, bir yurtta gerçekleşmiş, efendime söyleyeyim, gerçekleşen bir kaza; bu, aile ortamında da, ev ortamında da olabilecek kaza, efendime söyleyeyim, eğlence ortamında da oluşabilecek bir kaza olabilir. Yani, bu gösteriyor ki toplumumuzda bu alanda kanuni düzenlemelerden ziyade, işin teftiş denetiminden ziyade -tabii onlar da çok önemli- toplumun tamamında bir güvenlik kültürünün, bir farkındalık oluşumunun, bu alanda bir dönüşümün gerekliliğini ortaya koyuyor. En başta bizim Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüz olmak üzere tüm kamu kurumları, tüm sendikalar olsun, sivil toplum kuruluşları, işveren ve çalışanlar ve toplumun her kesimi tarafından kabullenilmesi gereken bir konu olduğunu ifade ederek sunumuna geçmek istiyorum.

Bakanlığımızın teşkilat yapısı; burada, çerçeve içerisinde olan birimler iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili doğrudan ya da dolaylı ilişkili birimler olarak gösterilmiş. Bu kırmızı olan birimler merkez teşkilatlarımız, sarı olan birimler de ilgili birimler. İş Teftiş Kurulu var merkez teşkilatında rehberlik ve teftiş işlemlerini yürüten; efendime söyleyeyim, SGK iş kazaları ve meslek hastalıkları için kısa vadeli sigorta primini alan ve bazı teşviklerimizde iş sağlığı ve güvenliği alanında bazı teşvikleri yürüten; 5544 sayılı Yasa'yla yetki alan Mesleki Yeterlilik Kurumu var, tehlikeli ve çok tehlike işlerde, mesleki zorunluluk, mesleki yetkileri veren Mesleki Yeterlilik Kurumu; yine, Türkiye İş Kurumu ve ÇASGEM var Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi.

Genel Müdürlüğümüzün başlıca görevleri: İş sağlığı ve güvenliği konusunda mevzuat çalışması yapmak, uygulanmasını sağlamak, ulusal politikalar belirlemek, bu politikalar çerçevesinde programlar hazırlamak, ulusal ve uluslararası kamu kuruluşlarıyla iş birliği ve koordinasyonu sağlamak, standart çalışmaları yapmak, normlar hazırlamak, geliştirmek. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde yürütülen 4703 sayılı Yasa'ya dayanılarak ülkemizdeki güvenli ürünlerin piyasaya arz edilmesi konusunda piyasa gözetim denetimi 10 bakanlık, kurum, kuruluş tarafından yapılıyor. Kişisel koruyucu donanımların piyasa gözetim denetimi de Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor.

İş yerinde kişisel maruziyete yönelik ortam ölçümleri hizmeti verecek özel ve tüzel kişileri, yani, hijyen laboratuvarları var bizim yetkilendirdiğimiz, bu kuruluşların niteliklerini belirlemek, yetki vermek, yetkilerini iptal etmek, kontrol ve denetimini sağlamak, iş sağlığı ve güvenliği alanında iç ve dış hizmet birimi, yani iş yeri içinde iş sağlığı güvenlik birimi ya da dışarıdan hizmet olarak ortak sağlık güvenlik birimi tarafından yürütülen işlemlerin gerekli mevzuatsal düzenlemelerini hazırlamak, bu alanda hizmet veren profesyonellerin iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personellerinin eğitimlerini ve sonra sınavlarını yapmak ve yaptırmak genel müdürlüğümüzün temel görevleri arasındadır.

Biraz önce bahsettiğim gibi, 30 Haziran 2012 tarihinde ilk bu alanda, iş sağlığı güvenliği alanında müstakil yasamız yayınlandı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu. Başlıca bu, tüm çalışanları kapsayan, yani işçi memur ayrımı yapmadan tüm çalışanları kapsayan bir yasa, yine bütün iş yerlerini kapsayan bir yasa, kamu ve özel sektör ayrımı yapmadan bütün iş yerlerini kapsayan bir yasa. Efendime söyleyeyim, risk değerlendirmesini getirdi. Yasa, önleyici bir yaklaşım getiren bir yasa; bunun da en önemli göstergesi risk değerlendirmesi zorunluluğunu getiriyor. Bir de daha önce olmayan tehlike sınıflarını -az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli- 3 tehlike sınıfını tanımlıyor yasa.

Bu yasa çerçevesinde işverenin genel yükümlülükleri: İş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirme ve bunun sürekliliğini sağlama. Çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu dikkate alma, risk değerlendirme raporlarını da göz önünde bulundurarak genel bir önleme politikası geliştirme. Mesleki risklerin önlenmesi için eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbiri alma. Çalışma ortamında gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaları yaptırma; izleme, denetleme ve uygunsuzlukları giderme. Çalışanların hayati tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alma. Ayrıca çalışma alanında birden fazla işveren varsa gerekli koordinasyonu sağlama.

Kanunun getirdiği temel başlıklar altında gideceğim bundan sonra.

Risk değerlendirmesi dedim. Bu, kanunun önleyici politika, önleyici yaklaşım getirmesinin en temel göstergesi risk değerlendirmesi. Risk değerlendirmesi, iş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi ve bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden doğabilecek risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gereken çalışmaların bütünüdür. Bu bir ekip tarafından yapılır. İşveren ya da işveren vekili başkanlık yapar. Ekibin içinde çalışan temsilcisi, ustabaşı, çalışan profesyoneller, iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi bulunur. Periyodik olarak tekrarlanır bu çalışma. Tehlike sınıflarına göre az tehlikeli sınıfta altı, tehlikeli sınıfta dört, çok tehlikeli sınıfta iki yılda bir tekrarlanır. Bu risk değerlendirmesi raporu dikkate alınarak iş yerinde önleme politikaları geliştirilir.

Kanunun getirdiği bir diğer yükümlülük acil durumlara hazırlık ve tatbikat. Bu, ilgili yönetmelikle de düzenlenmiştir, İş Yerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik'te. İş yerlerinde yangın, patlama, doğal afetler, sabotaj sonucu acil durumlar için acil durum planı hazırlanır, bu alanda görevlendirmeler yapılır. Arama, kurtarma ve tahliye için ayrı, yangınla mücadele için ayrı, bir de İlkyardım Yönetmeliği yükümlülüğüne göre ilk yardımla ilgili de birer çalışan görevlendirilir. Bu, yine çok tehlikeli sınıfta 30 çalışanda, tehlikeli sınıfta 40 çalışanda, az tehlikeli sınıfta 50 çalışanda birer, bu saydığım 3 ana faktör, arama kurtarma tahliye bir, yangınla mücadele bir, ilk yardımcı olarak da birer kişi görevlendirilir. Yine, tehlike sınıflarına göre periyodik olarak tatbikatlar yaptırılır. Bu, 10'un altında çalışan az tehlikeli sınıf için yönetmelikte bir yükümlülük var. Biraz önce saydım 30 çalışan, 40 çalışan, 50 çalışan diye; 10'un altında çalışanı bulunan, az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için -ki bu kazanın yaşandığı iş yeri olarak değerlendirirsek- bütün bu arama, kurtarma, tahliye, ilk yardım ve yangınla mücadele için bir kişi görevlendirilmesi yeterli olabiliyor.

Yine, iş kazası ve meslek hastalıkları konusunda kayıt tutma, inceleme, rapor düzenleme ve SGK'ya bildirim yükümlülüğü getirilmiştir. Çalışanların sağlık gözetimi yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu, periyodik olarak yapılır. Bir de işe girişlerde, iş değişikliğinde, işe dönüş ve işte, dediğim gibi, periyodik sağlık muayeneleri yapılır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıflarda çalışacaklar için işe uygun raporu olmadan çalıştırılamaz.

Yine, kanun, çalışanlar için bilgilendirme ve eğitim yükümlülükleri getiriyor. Hem, çalışma ortamında risk değerlendirmesi ve yapılan acil durum planı çerçevesinde çalışanlara bilgi verilmesi ve yine Çalışanların İş Sağlığı Güvenliği Eğitimi Hakkında Yönetmelik'te belirtilen konular üzerinde yine tehlike sınıflarına göre sekiz, on iki, on altı saat olarak genel teknik ve iş sağlığı güvenliği konuları hakkında eğitimler verilir. Bu da yine periyodik olarak tekrarlanır.

Kanun yine mesleki eğitimi alma zorunluluğu getiriyor. Özellikle bu, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıflarda yer alan işlerde, yönetmeliğin ekinde belirtilen 109 meslek grubunda, iş grubunda mesleki eğitime tabi tutulmaları zorunluluğu getiriliyor. 50'den fazla çalışanı bulunan ve altı aydan fazla süreli işlerde bir kurul oluşturma yükümlülüğünü getiriyor. Yine kurula işveren ya da vekili başkanlık yapıyor. Yine profesyoneller, birim amirleri, çalışan temsilcileri, ustabaşıları, çalışanlar kurulda görev yapıyor. Aynı çalışma ortamında birden fazla iş yeri varsa, biraz önce bahsettiğim gibi, iş yerleri, çalışanlar arasında koordinasyon yükümlülüğü getiriyor. Yine, çalışanların görüşünün alınması ve katılımlarının sağlanması, aktif katılım sağlanması zorunluluğu getiriyor. Ayrıyeten çalışanların da yine yükümlülüğü var bu kanunda; kendilerine sağlanan tüm araç ve donanımları doğru kullanma, kendisinin ve çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmeme yükümlülüğü var. Çalışan temsilcisi ile temsil edilme hakkı getiriyor. Bu da yine çıkartılan bir tebliğle, çalışan temsilcisinin nitelikleri, seçilme koşulları ve çalışan sayısına göre kaç temsilci olacağı düzenlenmiş.

Kanun, bahsettiğim gibi, 30 Haziran 2012 tarihinde yayınlandı, 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girdi, kademeli yürürlüğe girdi. Şöyle ki: 50'den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerinde, işte kanunun 6'ncı ve 7'nci maddelerinde bulunan iş sağlığı ve güvenliği profesyoneli çalıştırma zorunluluğu 1 Ocak 2014'te başladı. 50'den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki iş yerleri ve kamu iş yerlerinde bu yükümlülük 1 Temmuz 2017 tarihine ötelendi geçen sene; aslında 2016'da giriyordu ama kanunun diğer yükümlülükleri, bahsettiğim eğitimler, sağlık gözetimi, risk değerlendirmesi, acil durum, bütün yükümlülükler 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren yürürlükte, sadece profesyonel alma zorunluluğu kademeli olarak yürürlüğe girdi.

Yine bu profesyoneller bu kanunla tanımlandı, kanun ve yönetmeliklerle tanımlandı. İş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli profesyonelleri. Bunların temel görevleri rehberlik, risk değerlendirmesi, çalışma ortamı gözetimi, sağlık gözetimi, eğitim, bilgilendirme, kayıt, ilgili birimlerle iş birliği.

Yangının meydana geldiği iş yeri hakkında bilgi vermeden önce bu, kanunun hakkında bilgiydi. Konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi, bunun bir kültür meselesi olduğunu...

Bu alandaki faaliyetlerimiz hakkında da kısaca bilgi vermek istiyorum.

Özellikle, Millî Eğitimin ilgili birimleriyle yaptığımız protokoller çerçevesinde meslek liselerine, yurt çapında 1.140 tane meslek lisesine, bütün okullara kişisel koruyucu donanımları giydirilmiş maket gönderdik ve ilgili afişler gönderdik.

Yine, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığıyla yaptığımız çalışmalar neticesinde 2016-2017 öğretim yılında ilköğretim ve ortaöğretimde 12'nci sınıf ders kitaplarında, 68 ders kitabında 32 tane çizgi bant, iş sağlığı güvenliği konularını işleyen, bu çizgi bantlar Hacettepe Üniversiteyle uzman pedagoglar ve eğitimciler tarafından hazırlanmış, yaş gruplarına göre çalışılmış çizgi bantlar konulmuştur okul kitaplarının arkasına. Bunda amacımız, bu kültür değişimine, bu iş sağlığı güvenliğine farkındalık oluşumuna katkı sağlamak için çocuklardan, eğitimden başlamak gerekliliğinden dolayı yaptığımız bir faaliyettir.

Yine, bir kanuni düzenlemeyle, üniversitelerin iş sağlığı güvenliği, iş güvenliği uzmanı olabilecek mühendislik fakülteleri, teknik öğretim fakülteleri, fen-edebiyat fakülteleri bölümlerinde iş sağlığı güvenliği derslerinin konulma zorunluluğu getirilmiştir. Birtakım konferanslarla, 8 farklı oturumla, İş Sağlığı Güvenliği Haftası'nın 31'incisini bu sene, yarın 4-7 Mayısta Antep'te kutlayacağız. İki yılda bir... Bunu uluslararası platforma taşıdık, 8'inci Uluslararası İş Sağlığı Güvenliği Konferansı'nı da İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde yaptık. 2011 yılında bu alanda yaptığımız yine bir dünya kongresi oldu, 19'uncu Dünya Kongresi. Yaptığımız projelerle sektörel bazda olsun, bölgesel bazda olsun bu alanda farkındalık oluşturmak için gerek çalışanlara gerek iş sağlığı güvenliği profesyonellerine, sivil toplumla, sendikalarla eğitimler düzenliyoruz.

Yangının meydana geldiği Aladağ'daki bu kız öğrenci yurdu -SGK'dan aldığımız veriler doğrultusunda- 55.90.01 NACE koduyla öğrenci ve işçi yurtları, pansiyonlar ve odası kiralanan evlerde yapılan konaklama faaliyetleri iş kolunda geçiyor, az tehlikeli sınıfta bu, 5 çalışanı var. Dolayısıyla biraz önce sunumda belirttiğim üzere, sadece, kanunda iş sağlığı güvenliği profesyoneli çalıştırma zorunluluğu yok ama diğer yükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu olan bir iş yeri bu nihayetinde. Yani listelendirmesinde Acil Durum Eylem Planı'nı ve oradaki 5 çalışanına gerekli eğitimleri yaptırmış olması gereken bir iş yeri.

Yine, bu kazayla ilgili alt düzenlemelerimizde geçen yönetmelikte İş Yeri, Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemelerine İlişkin Yönetmelik'te "Acil Çıkış Yolları ve Kapıları" başlıklı ek 1'de "İş yerlerindeki bütün acil çıkış yolları ve kapılarının doğrudan dışarıya ve güvenli bir alana açılması sağlanır ve önlerinde ya da arkalarında çıkışı önleyecek hiçbir engel bulunmaz.", diğer fıkrasında "Sayısı, nitelikleri, boyutları ve yerleri yapılan işin niteliğine, iş yerinin büyüklüğüne, kullanım şekline, iş yerinde bulunan ekipmana ve bulunabilecek azami kişi sayısına göre belirlenir, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olması sağlanır. Acil çıkış kapılarının acil durumlarda çalışanların hemen ve kolayca açabilecekleri şekilde olması sağlanır. Bu kapılar dışarıya doğru açılır ve acil çıkış kapısı olarak raylı veya döner kapılar kullanılmaz. Acil çıkış yolları ve kapıları ile buralara açılan yol ve kapılarda çıkışı zorlaştıracak hiçbir engel bulunmaması, acil çıkış kapılarının kilitli veya bağlı olmaması sağlanır." O acil çıkış yolları ve kapılarıyla ilgili mevzuat düzenlemelerimiz.

Kaçak akım rölesiyle ilgili yine 3 farklı yönetmelikte, yine aynı yönetmelikte, İş Yeri, Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemelerine İlişkin Yönetmelik, Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliği ve İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği'nde kaçak akım rölesinin tesis edilmesi yükümlülüğü getirilmiş.

Yine, İş Ekipmanları Yönetmeliği'nde bu tesisatların periyodik kontrollerinin yılda bir yapılacağı ve elektrik mühendisleri, elektrik teknikerleri ve yüksek teknikerler tarafından yapılacağı karara bağlanmış.

Bu kadar benim sunumum.

Teşekkür ederim, arz ederim.