KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok değerli arkadaşlar, bu 2009 yılındaki önerinin hâlâ geçerliliğini koruduğunu görüyorum çünkü TOKİ'nin esas kuruluş amacı ve felsefesi -Sayıştayın raporlarında da belirttiği ve TOKİ Başkanının sunuş konuşmasında da söylediği gibi- fakirlere sosyal konut yapma üzerine kurulmuştur. Bu anlamda bugün özellikle arsa üretme ve arsaların kullanımı da dâhil olmak üzere incelediğimizde her türlü yetki ve donatıyla donatılan başka bir kurum yoktur. Şehircilik Bakanlığının ve arsa ofisinin kapatıldıktan sonra tüm yetkilerinin ve arsaların tamamen TOKİ'ye geçtiğini 17 tane temel yasa da değişerek TOKİ'nin tüm donatılarla imar yapma yetkisi de dâhil olmak üzere, hatta askerlerin de dâhil, Askeriyenin dahi yerine gelebilecek tüm yetkiler, kanunlar elinde olan güçlü bir kuruluştur. Onun için, burada rakamlara baktığımızda da -kendileri de sunuşta da söylediler, rakamları tekrar etmek istemiyorum- 2009, kuruluşundan bugüne kadar amaç sosyal konut yapmaktan çok, dar ve orta gelirlilerden çok, özellikle kendi amacı dışında, devletin diğer kurum ve kuruşları arsa yaratmayla birlikte, köprüsünden her türlü yola kadar oluşan bir KİT kuruluşu hâline gelmiştir. Yani, amacı dışına çıkarak özellikle hastanesinden diğer ihtisas kollarına, köprü, yoluna kadar her türlü olanağı TOKİ yapma arzusuna gelmiştir ve tüm Türkiye'deki arsaları, hazinenin arsaları da elinde olmasına rağmen, bunları bir türlü sosyal konut yapmada kullanmamıştır. Şimdi, buradan devam edecek, bu sene de bu gündeme gelecek, 2010'da da var, 2011'de de var, 2012'de de devam edecek çünkü bence amacı dışına çıkan bir anlayışla TOKİ yönetilmektedir.

Şimdi, şöyle, arsa ofisiyle ilgili de, arsa ofisinden sonraki değerlerle ilgili geldiğimizde de, biliyorsunuz ki, mera kanunları dâhil olmak üzere, elindeki tüm yetkilerle birlikte TOKİ'nin büyük bir olanağı vardır. Ancak, arsaların yerinde temin edilmesi ve elindeki olanaklarla birlikte kentlere baktığımızda da kentlerin şehir planlarından çok uzakta, belediyelerden tamamen ayrı bir arsa, ucuz arsa ve olabildiğince yaşam sevincinden ve plan bütünlüğünden uzak bir anlayış içerisinde ve kentsel görünüm ve yaşamları ve ulaşım da dâhil olmak üzere, ayrı bir nokta atışlarıyla kent yaratmaya çalışmışlardır. Türkiye'de bir yaradır. Her belediye başkanının, her yerinden yönetimin ya da konutun içerisinde, insanlar aldığında ayrı bir olay, ayrı bir dünyada yaşarcasına daha çok zorluklar ve konutlarda zorluklar yaşamaktadır. Son yapılan anketlerde de, 2011 yılında yaptıkları anketlere de baktığımızda da arsalardan kaynaklanan ve yine ihaleler sonucunda teftiş raporlarımıza baktığımızda arsaların doğru seçilmesi, planlanması, altyapıların tamamlanması, imarlarla ilgili tam fiziki şartların yerine getirilmeden ihale yapılmasının sonucunda TOKİ'nin dava sayısı bugün oldukça hızlı bir şekilde artmış ve sonuçta da dava sayılarıyla birlikte bu müteahhit ve işverenlerle birlikte iki şekilde yapılan ihale yöntemiyle yani kapı-çekmece dediğimiz bir ihale ve diğer yöntemlere baktığımızda da arsa sorunlarının temelde iyi çözülmediği ve iyi hazırlanmadığı neticesi doğuyor. Bu olanakları elinde bulunduran TOKİ, bence ihtisas kurumu olmasına rağmen, yine hâlâ daha benim 2011 yılından beri eleştirdiğim ve hâlâ söylediğim, yine arsaların teminiyle ve seçiminde kentlerle uyum hâlinde olması gerekirken şu anlayıştan vazgeçmek gerekir: "Ben arsayı dağın tepesine yaparım. Şehir içerisindeki o arazileri ve kentin içerisindekileri tekrar orada ranta dönüştürürüm ve bu ranta dönüştükten, para kazanarak da o insanları orada zorla oturtur, onları terbiye ederim." anlayışından vazgeçmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olamaz. Oraya sivri düşey boyut dediğiniz ve balkonu olmayan, mutfağı oldukça küçük olan ve şikâyetlerinizde olabildiğince inşaatları doğru teslim etmeyen ve mimarlıktan yoksun ve büyük yazılarla TOKİ diyerek ürettiğiniz bu arsalar içerisinde insanları oturtmak zorunda bırakıyorsunuz. Böyle bir arsa üretimini ranta dönük anlayış içerisinde yapmaktan çok, siz rantı önleyebilecek ve rantı Türkiye'de inşaat sektöründe rayına oturtabilecek ve fiyatları düşürebilecek bir TOKİ anlayışını yaratmak zorundasınız. Örnek olarak Türkiye'de ve dünyada, TOKİ'nin her yaptığı anlayıştaki fonksiyonlarını, mimarlık fonksiyonlarını parmakla gösterilmelidirler. Siz, köy içerisinde köy yaşamına uygun olmayan ve mahallinde iki katlı dubleks evlerin olduğu yerde katsayılarını, tabanı olan katsayılarını 3'üncü boyutun aksine yüksek katlarla deprem riskinin yüksek olduğu çok katlı, yangının hâlâ dünyamızda çözülemediği, yangın sorunlarının çözülemediği, statiklerin hâlâ çözülemediği ve özellikle altyapıda belediyelerin dahi bu konuda yeterli bir donatımı olmayan bir şekilde çözmeye çalışırsanız bu arsalarla birlikte bu konutların yapımını, bu, Türkiye'de gelecekte bir facia yaratacaktır. Onun için, insanları beraberce yaşatacak, elinizdeki tüm olanaklar da dâhil olmak üzere şehir içerisindeki arsaları bir ranta dönüştürmekten çok, onlarla birlikte para kazanmayı düşünmekten çok, insanlara arsa yaratırken elinizdeki olanakları askeriyeye, hatta Meclisin içine bile girme hakkınız olan bu kadar yetkiyi, elinizde bu kadar yetki varken kötü örnek olmaya ve pahalı üretim yapmaya devam ediyorsunuz. Arsaların ve imar, özellikle de vergiden muaf her türlü olanakları elinde olan bir TOKİ bu hâlde olmamalıdır ve dünyada en çok sevilen ve en iyi örneği oluşturabilecek bir hâli almalıdır ve kocaman TOKİ yazılarını koyarak, burada TOKİ binalarını göstermekten çok, insanlar orada görmeli ki burada TOKİ var, kendiliğinden bunu hissetmeli ve aydınlatma ve ışıklarla değil, o sevecen, içinde yaşanabilir bir doku yaratmak, dönüşüm yaratmak için düzgün arsalar yapmak gerektiğine inanıyorum ve bu konuda da Sayıştayın görüşlerine katılıyorum. Arsa yaratmak mimarlığın ve inşaatın birinci koludur. Arsa düzgün yaratıldığı sürece doğru inşaatlar yapılabilir. Arsayı yanlış seçtiğinizde, bir turizm arsasına gidip konut yaptığınızda veya konut yapacağınız arsaya turistik tesis yaptığınızda bu olayın doğru çözülmeyeceğine inanıyorum. Bu vesileyle baştan beri yapılan bu yanlışlıkların doğru olmadığını ve insanlara zulüm getirdiğini biliyorum ve bu anlamda da bunun gündemde kalmasını istiyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Sarıbaş.