| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .11.2014 |
MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Herkes eleştirdi, eleştirilerini yaptı. Ben hem bir katkı olsun hem de bu arsa rantının Türkiye'de nerelere geldiğini anlatmak için bir şeyler söylemek istiyorum.
Şimdi, TOKİ bir yer tespit ediyor, geliyor, o şehirde, orada inşaat yapacak; hemen etrafı birtakım insanlar tarafından alınıyor. Tabii ki sonuçta genişleyecek ve Türkiye'de gerek belediyelerin gerekse TOKİ'nin belirleyip imara dâhil ettiği alanların civarında çok ciddi arsa rantları oluşuyor. Bu rakam bir üniversitenin çalışmasına göre yılda 100 milyar dolara ulaşıyor, korkunç bir rakam. Yani vatandaş imardan büyük bir parayı cebine indiriyor ama bunun vergisi verilmiyor, bununla ilgili devletin herhangi bir kazancı olmuyor.
Ben bununla ilgili o yazıyı okuduktan sonra bazı ülkelere baktığımda şöyle bir gerçekle karşılaşıyoruz: Örneğin, Almanya'daki belediyeler ya da Viyana'daki belediyeler bir yeri imara açarken önce vatandaşın elinden alıyor. 20 euroya metresini alıyor, bütün planlarını, programlarını yapıyor. İmar planını tespit ettikten sonra satışa çıkartıyor ama kaça? 600 euroya çıkartıyor ve paranın büyük bir kısmı vatandaşın değil, belediyenin cebine girmiş oluyor ve o da çok mükemmel bir belediyecilik hizmeti veriyor. Türkiye'de ilk 500'e giren büyük firmalar -tapu Kadastrodan araştırılabilir bu- arsaların büyük bir kısmını bunlar alıyor. Ben kendi şehrimden biliyorum, Gaziantep'ten. Büyük bir kısmını bu ilk 500'e giren sanayi firmaları alıyor. Neden? Çünkü kendi yüzde 3-5 kazanıyor sanayi de yaptığı, ticaret de yaptığı işten ama arsada kazancı 3 kat, 5 kat oluyor ve bunun da bir vergisi maalesef yok Türkiye'de. Bunun önüne geçmek için bir şeyler yapılabilir mi? Yani, burada, Sayıştayın önerisindeki arsa üretiminden kasıt bu olmalı bence. Ucuza arsayı alıp, imar tadilatını yapıp gerekli yerlere satma ya da kooperatiflere verme gibi her ne şekilde yapılacaksa buradan elde edilen kârın devletin ve belediyelerin kesesine, cebine girmesini sağlamak gerekiyor.
Bir diğer eleştirim, örneğin Gaziantep'te bir stadyum yaptı TOKİ, yapıyor, inşaatı bitmek üzere. Bir yer tespit edildi. Yine, biraz önce bahsettiğim gibi, etrafı çok hızlı bir şekilde -benim bildiğim, isimden bahsetmeyeceğim- Gaziantep'in büyük sanayi kuruluşları tarafından alındı ve buradan 100 liraya metrekaresi alınan yerlerin şu anda metrekaresi 2 bin lira. Korkunç bir kâr oldu ve bundan yine devlet faydalanamadı, birileri faydalandı. TOKİ, buna karşılık, eski Gaziantep'teki stadyumun, Kâmil Ocak Stadyumu'nun yerine "Ben de oraya bina yapacağım." diyor. Oysa bu da çok yanlış bir şey. Zaten çok ciddi trafik yoğunluğu olan bir yer. O stadyumun oradan kaldırılmasının en önemli sebeplerinden birisi o iken şimdi oraya tekrar yüksek binalar yapmak, daha çok insanın oraya girmesini, trafiğin daha da yoğunlaşmasını sağlayacak çalışmalar yapmak yerine orayı bir kent merkezi yapmak gerekiyor. Eğer burada TOKİ'nin kaybı varsa Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bunu karşılaması gerekiyor. Bence bir yeri değiştirirken onun yerini kentteki insanların kullanımına açmanın daha doğru olduğuna inanıyorum. Bina her yere yapılabilir, konut her yere yapılabilir ama Türkiye'de meydanlarıyla anılan bir kent maalesef yoktur. Ama Batı'ya gittiğinizde Batı'daki bütün şehirlerin meydanları var, orasıyla anılıyor. Buna dikkat etmeniz gerektiğine inanıyorum. Gaziantep'teki Kâmil Ocak Stadyumunun yerinin bina değil, kent meydanı olmasını talep ediyoruz. İlla yaparız derseniz önüne dururuz, yapacak başka bir şeyimiz yok.
Teşekkür ederim.