BAŞKAN - Ben Sayın Tamaylıgil'e teşekkür ediyorum. Tabii ki hem teknik olarak hem siyasi olarak farklı bakış açılarına sahip olmamız bizim için bir zenginlik. Ben şunu söyleyeyim: Ben yapılan düzenlemelerin, daha doğrusu bütünüyle 16 Nisan referandumundaki Anayasa düzenlemelerinin çok daha demokratik olduğunu düşünüyorum ve mevcut Anayasa içerisindeki pek çok antidemokratik unsurun 16 Nisanla beraber de Anayasa'mızdan temizlendiği kanaatindeyim ve birtakım hak gasplarından sıkıyönetimlere varana kadar, şeffaf, hesap verebilir devletin gerçek manada yerleşmesi ve bütçe hakkı açısından da baktığımızda yeni düzenlemenin çok daha doğru olduğunu...

Bunu geniş çerçevede konuşuruz ama Komisyon tarafına geldiğimizde şunu vurgulamak istiyorum: Tabii ki Bütçe Komisyonu Anayasa'da yer bulan bir komisyon ve bu Komisyonun Anayasa'mızdaki tanımına baktığımızda sadece bütçeyle ilgili konular değil, mali hüküm içeren, işte, hazine taşınmazları söz konusu olduğunda ya da bir kadro söz konusu olduğunda baktığımızda ve Türkiye Büyük Millet Meclisindeki yasalaşma süreçlerine baktığımızda neredeyse yasaların yüzde 70-75'inin Plan ve Bütçe Komisyonundan geçtiğini görüyoruz ve denetim de, kesin hesap da bütçeyle beraber Anayasa emri olarak buraya geliyor.

Ama baktığınızda mevcut yapıya, Anayasa şunu emrediyor, diyor ki... Ki biliyorsunuz, dört maddede düzenleniyor; 161, 162, 163, 164'te de var. Burada ne diyor? Söylediği, işte, 40 üyeden oluşur; 25 üyesi iktidar partisinden, 15 üyesi muhalefet partisinden. Yani Meclisin bir organı gibi görünmesine rağmen, Anayasa'mız tarif ettiğinde eski şekliyle Plan ve Bütçe Komisyonunu bir iktidar komisyonu olarak tanımladı. Bugün değil, ben geçmişe kadar baktığımda yani sadece kendi komisyon üyesi olduğum on yıllık döneme değil, geçmişe de baktığımda buradaki yasama süreçlerinde Plan ve Bütçe Komisyonunda tabii ki bütçe dışı, bütçe ve kesin hesap dışında da yüzde 95 itibarıyla hükûmet tasarılarının görüşüldüğünü, onun dışındaki kalan kısımda da ağırlıklı olarak iktidar partisi milletvekillerinin tekliflerinin gündeme alındığını, muhalefet partisi milletvekillerinin vermiş oldukları tekliflerin çok fazlaca direkt olarak gündeme alınmadığını...

MUSA ÇAM (İzmir) - Doğru mu bu?

BAŞKAN - Sadece AK PARTİ döneminde değil, bütününe baktığınızda bunun böyle olduğunu görüyorsunuz. Kurgu itibarıyla da zaten 40 üyenin 25'inin iktidar partisinden olacağı Anayasa'da belirtildiği için de bir iktidar partisi ya da iktidar komisyonu hüviyetini veriyor daha doğrusu, yanlış ifade ettim. Tabii ki yeni sistemde bu kaldırılıyor yani bu sayısal çoğunlukta mı kalıyor, bunlar İç Tüzük'te belirlenecek. Buradaki yeni hükûmet sistemiyle beraber de burada bu işin yapılma şeklinin Parlamento içerisindeki sandalye dağılımlarına bağlı olacağını düşünüyorum ve bunun Komisyonu daha demokratik bir yapıya geçireceğini düşünüyorum.

İkincisi, kesin hesap her zaman tartışılagelmiştir. Maalesef, uzun yıllardır konuşulmasına rağmen Plan Bütçe Komisyonunun altında da bir daimî alt komisyon olarak bir kesin hesap komisyonu da oluşturulmadığı için bizim Anayasa gereği bütçeyle birlikte buraya gelen ve işleme almış olduğumuz kesin hesap üzerindeki görüşmeler Sayıştay raporlarının üyeler tarafından kısa bir değerlendirilmesinden sonra direkt olarak oylamaya geçilmesi şekliyle "Kabul edenler... Etmeyenler..." hüviyetinde gitmiştir. Bu bugün değil, geçmişten bugüne baktığınızda bunun böyle işlediğini görüyorsunuz. Onun için, ben tabii ki inanıyorum ki önümüzdeki süreçte Plan Bütçe Komisyonu çok daha güçlü bir şekilde yasama süreçlerinde ve denetim noktasında, en azından Meclis çok daha etkin olacaktır diye düşünüyorum. Bu da benim kendi görüşlerim, tabii ki katılabilirsiniz de katılmayabilirsiniz de ama bunu ifade etmek istedim.

Çok teşekkür ediyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Vaktimiz varsa ben de bir değerlendirme yapayım.

BAŞKAN - Çok kısa olursa iyi olur çünkü Sayın Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak'ın çocuğunun da düğünü var, arkadaşlarımız ona iştirak etmek istiyorlar. Onun için kısa bir değerlendirme alabilirim.