| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun 2016 yılında yaptığı çalışmalar ve 2017 yılında yapılması planlanan çalışmalara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .05.2017 |
FATMA BENLİ (İstanbul) - Teşekkürler Başkanım.
Aslında ben de tutanaklara geçmesi açısından söz aldım, birkaç cümleyle cevap vermek istiyorum.
Öncelikle katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Sonuçta hepimizin amacı ortak, değil mi? Daha iyisinin oluşması, mevcut olanı yadsımak yerine daha iyisini oluşturmak üzere beraber fikir teatisinde bulunuyoruz. O noktada ben Mahmut Bey'in özellikle kadın mahpuslarla ilgili ifadelerini önemsiyorum. Belki KEFEK ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak beraber de bir çalışma yapabiliriz çünkü İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda zaten bir Cezaevi Alt Komisyonu var ama "Kadın mahpuslara yönelik daha fazla neler yapabiliriz?"i tartışmak adına ikili bir çalışma gerçekleştirilebilir. Sonuçta cezaevi kantinlerinde var olması gereken hususlar ayrı bir genelgeyle yer alıyor, erkekler için de, kadınların özel ihtiyaçları için de ayrı ayrı olması gerektiği konusunda bir sıkıntı yok, kadın cezaevlerinde bu sağlanıyor ama kadın mahpusların en çok sıkıntı yaşadığı konular aslında küçük çocuklarıyla görüşebilmeleri, aile efradıyla beraber görüşme noktasında sıkıntı yaşamaları çünkü genelde erkekler, dışarıda olan eşleri çocuklarını getirmek istemiyorlar. O yüzden 6 yaş altı çocukları anneler yanlarında istiyor. Bu çok uzun süre devam eden bir tartışmadır "Çocuk cezaevinde olmalı mı, olmamalı mı?" Şimdi, anne suç işlediği zaman anneyi sırf küçük çocuğu var diye dışarıda tutmak fiilen mümkün değil ama "6 yaş altındaki çocuğu ayıralım, babası bakmıyorsa sosyal hizmetlerde bakılsın." demek de insani bir çözüm değil çünkü o kadar küçük yaştaki çocukların anneye ihtiyacı var. Şartların düzeltilmesi için çaba gösterebiliriz. Bu dönem belki bebekli olan annelerin tutuklu yargılanmasına ilişkin bir sıkıntı var. Onun için de zaten Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 1 yaş altı bebekleriyle kalan anneler için özel birer kişilik odalar tahsis ediyor. Belki bu konuda şikâyetler varsa bunun üzerinden gidebiliriz durumu daha da iyileştirebilmek adına.
Şimdi, biliyorsunuz, İş Kanunu'na ilişkin bir düzenleme vardı, o da bence önemli. Şimdi İş Yasası, ilk defa, eşit işe eşit ücret hükmüyle getirildiğinde ve genel eşitlik ilkesi getirildiğinde özellikle kadın olması nedeniyle, cinsiyeti nedeniyle, anne olması ya da çocuk emzirmesi nedeniyle işte herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmamasına yönelik çok ciddi derecede bir devrim içeren hüküm ihtiva etti. Şimdi, bunu işe alımda almak bu sefer sözleşme serbestisi noktasında sıkıntıya sevk eder, bu sefer işveren başta almaz diye bir sıkıntı söz konusu olduğu için belki daha sonra İş Yasası'nda değişiklik yapılmadı ama biliyorsunuz KEFEK'te de değerlendirilmişti, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Yasası çıkartıldığı zaman işe alımdan itibaren cinsiyet nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağına dair özel bir yasa getirilmiş oldu, zaten Komisyon üyeleri atandı, Komisyon fiilî anlamda çalışmaya başladığında yapılan başvurularda kadınlar sırf kadın olduğu için ya da anne oldukları için, küçük çocukları olduğu için ayrımcılığa uğramaları durumunda bunun ayrımcılık teşkil ettiğine dair özel cezalar verecek zaten Komisyon; bu noktada sıkıntı olmayacağını ya da var olan sıkıntıları en aza indireceğimizi ümit ediyorum.
Biliyoruz, şu an aslında mimarlarda, avukatlarda, öğretim görevlilerinde kadın oranı yüzde 40'ı aştı artık. Bizim bu KEFEK'in asıl problemi karar mekanizmasındaki kadınların azlığı. Alt aşamada kadınların sayısı çok fazlayken yukarıya çıkarken ciddi anlamda bir problemle karşı karşıyayız. Belki bu proje kapsamında özellikle basın mensuplarına ya da kadın insan haklarını önemseyen gazeteci ve yazarlara bir kahvaltı verilebilir, ramazanda yapacaksanız, iftar verilerek kısa bir çalışma toplantısı gerçekleştirilebilir. Haberlerde sürekli dayak yiyen, öldürülen ya da zulme uğrayan kadınları haberleştirmek yerine bu şekilde başarılı olan kadınları, özellikle yerel yönetimlerde -partisi ne olursa olsun- gerçekten katkı yapan meclis üyelerini, kadın muhtarları, kadın belediye başkanlarını ön plana çıkarmaları ve onların yaşamlarından kesite yer vermeleriyle alakalı teşvik edici bir program yapılabilir diye düşünüyorum. Bu, ciddi anlamda katkı yapacaktır çünkü hem 2019 seçimleri için her partiden kadınların daha fazla kendilerini ifade etmeleri ve "Evet, birileri yapabiliyormuş, ben daha iyisini yaparım." diye onların da aday olmalarına vesile olacak. Hem bu dönemi zaten iyi geçirmek durumundayız, sonuçta Cumhurbaşkanlığı sistemi artık milletvekillerinin yasa tekliflerini de getirmesine, Meclisin çok daha fazla kuvvetlenmesine imkân tanıyacak. Bu sistemin kadın insan hakları lehine nasıl düzenlenebileceği noktasında belki tartışma yapabiliriz. Şu an Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu değişecek, daraltılmış seçim bölgesinin kadınların aday olmasına etkileri üzerinden de çalışma gerçekleştirebiliriz yani süreci kendi lehimize değiştirebilmek, kadınların bu süreçten daha fazla nasıl yararlanabileceğini konuşmak üzere çalışma programları düzenleyebiliriz. Ben bunun katkı sağlayacağına inanıyorum.
Teşekkür ederim.