KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Ben de öncelikle raporu hazırlamış olan arkadaşlara emekleri için teşekkür etmek istiyorum.

Şeyi çok iyi kavrayamadım, herhâlde Kırıkkale raporu üzerinden konuşmaya devam ettiğimizi düşünüyorum çünkü diğer raporlara geçilmedi.

Kırıkkale raporuna ilişkin olarak usuli bir şey söylemek isterim: Ben alt komisyonun üyesi değilim ama bir sorumlulukla bu Komisyonda çalışan arkadaşlarımızın Genel Merkezde de görevleri olması nedeniyle boşluklar olduğunda o boşlukları doldurmaya ve takiplerin içinde hazır olmaya gayret ediyorum. Bu sebeple Kırıkkale inceleme heyetine de katıldım. İsmim var, doğal olarak imzam yok. Bu konularda katılan kişi olarak imzamızın bulunması acaba usulsüz bir durum mudur? Bunu bir konuşalım diye düşünüyorum ama ayrıca şunu talep ederdim yani imzam açılsa da açılmasa da: Rapora ilişkin görüşlerimizin bizim aykırı yanları varsa, katılmadığımız yanlar varsa bunların bizden alınmasını arzu ederdim, görüşlerimi yazma olanağı olurdu.

Şimdi, bu konuda eksik diye gördüğüm birkaç noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Şimdi, burada bu "çekpas" denilen aletlerin uçlarının çok kısaltılmış olduğu ifade ediliyordu ve kullanım yönünden de elverişsizlik gibi bir iddia vardı. Aslında bir komedi filmine konu olabilecek bir durum çekpasların uçlarının, sopalarının kısaltılmış olması. Biz bu raporda sanki bu işlemin güvenlik yönünden firara karşı bir önlem olarak yapıldığı gibi bir cümle kurmuşuz, böyle bir madde açmışız. Ben bunu yanlış buluyorum çünkü firarın engellenmesi konusu temizlik aletlerinin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilecek bir şey değil. Daha usulüne uygun, daha akılcı bir şey söylemek gerekirdi diye düşünüyorum. Böyle küçük bir şeyden başladım. Ayrıca, bizim burada daha önce iletilmiş olan mektuplarda şöyle bir sav vardı, diyorlardı ki: "Çok sık disiplin cezası veriliyor. Ayrıca, verilen cezalara karşı ya da diğer hukuki konularda bizim etkili başvuru yapma hakkımız engelleniyor." Buna ilişkin bir madde açmışız, etkili başvuru hakkının normal yasal yollarını o paragrafa koymuşuz fakat şöyle bir nokta var: Disiplin cezalarının -geçmiş yıllarla da orantılı olarak- çok haksız ve gereksiz verildiği yolundaki iddiaya ilişkin bir önermede bulunmamışız İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak. Bu, çok genel bir şey, hemen hemen bütün cezaevlerinde her konunun normal, uzlaşma, anlaşmayla çözülmesi gerekirken disipline konu edildiği yolunda yakınmalar var. Ben bireysel olarak gittiğim diğer cezaevlerinde de bu yakınmaları çok yakından biliyorum.

Şimdi, mektuplarla ilgili... Mektup eğer gönderilmemişse neden gönderilmediği konusunun ilgilisine bildirilmesi gerekir. Böyle bir bildirimde genel olarak bulunulmuyor. Mektup gitmiyor, gidip gitmediğinden tutuklu ve hükümlüler haberdar olamıyorlar.

Başka bir yakınma, ciddi bir yakınma, kelepçeli muayeneye ilişkin yakınma