KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Evet, Değerli Başkanım, teşekkür ediyorum.

Doktor arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür ediyorum. Vermiş oldukları bu doyurucu bilgilerle özellikle Türkiye'de eksikliğini her zaman hissettiğimiz çocuk psikiyatristleriyle ilgili, psikologlarla ilgili eksiklikleri bir yerde ortaya da koymuş oldular. Benim İbrahim Bey'e ve Değerli Alperen Bey'e sormak istediğim, sayılarımız ne kadar çocuk psikiyatristleriyle ilgili? Ben biliyorum ki Türkiye'de 600 civarında. 600 civarındaki bir çocuk psikiyatristinin çok az olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tabii biraz da özendirmek veya ilgi lazım çünkü şöyle: Hem psikiyatriye hem de... Tabii, psikiyatriden sonra yan dal olarak yapıyorsunuz değil mi çocuk...

TÜRKİYE ÇOCUK VE GENÇ PSİKİYATRİSİ DERNEĞİ TEMSİLCİSİ YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM SELÇUK ESİN - Şu anda ana bilim dalı.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Direkt mi giriyorsunuz?

TÜRKİYE ÇOCUK VE GENÇ PSİKİYATRİSİ DERNEĞİ TEMSİLCİSİ YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM SELÇUK ESİN - Evet.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - O da ayrı bir güzellik o zaman, o farklı bir şey olmuş, eksikliği ortadan kaldırma adına önemlidir diye düşünüyorum.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Puanı çok yüksek diye biliyorum.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Puanının yüksek olması ayrı bir güzellik o zaman bana göre. Ama şöyle: Sizlerin değerli çalışmalarınızı, burada yapmış olduğunuz ifadelerle de zaten burada gördük. Türk toplumunda eksikliğini hissettiğimiz -Mustafa Bey biraz bahsetti- gerçek anlamda da bizlerin dahi psikiyatriste gittiğimiz zaman hep çekinerek gittiğimiz hatta muayene olmak istemediğimiz. Fakat ben bir doktor olarak hep bunu etrafıma, hastalarıma ve çevreme, aileme, herkese ifade ettim "Ben dahi psikiyatriste gidiyorum, verdikleri ilaçları da rahatlıkla kullanıyorum." diye. Bunu da şöyle ifade etmek lazım çünkü Türk toplumunda psikiyatriste gidenin artık bir deli olduğu, ona çok farklı şekilde yaklaşıldığı, sosyal açıdan da çok sıkıntılar çektiğini biliyoruz ama Türkiye'nin gelişmesiyle birlikte, özellikle bu sağlıkta dönüşümle birlikte de çok yol katettiğimiz gerçeği var.

İbrahim Bey, ben de bir Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum ve ihtisasım da oradan, genel cerrahi uzmanı olarak. Sizi de dinlemekten ayrıca mutluluk duyduğumu da ayrıca ifade etmek istiyorum.

TÜRKİYE ÇOCUK VE GENÇ PSİKİYATRİSİ DERNEĞİ TEMSİLCİSİ YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM SELÇUK ESİN - Teşekkür ediyorum.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - 3,5 yaşına kadar çocuğun kreşlere ve bakımevlerine verilmemesinin çok önemli olduğunu ben de ifade etmek istiyorum. O konuda biraz daha aileleri bilinçlendirme ve uyarıcı şekilde onlara ifade etmenin gerekli olduğunu da ayrıca ifade etmekte fayda var diye düşünüyorum.

Yine, aynı şekilde, yurtlarda kalan çocukların ayrışmasıyla ilgili tedbirleri almamız gerektiğinin çok önemli olduğunu ben de söylüyorum çünkü hem ilkokul çağı hem de ortaokul çağındaki cinsel gelişimin farklılıkları, belki ortaokul ile lise daha yakın düşünülebilir ama özellikle ilkokul çağındaki çocukların kesinlikle ortaokul çağına bulaştırılmaması hem dinî açıdan hem de psikolojik olarak da çok önemli, ifade etmekte fayda var.

Yalnız, sizin geri bildirimlerinizin zorluğunu tahmin edebiliyorum ama bu bildirimlerin de tekrar takibinin çok önemli olduğunu da burada belirtmek istiyorum çünkü sizin takibinizde hem bir olayın ciddiyeti hem o olayın önlenmesiyle ilgili veya başka çocukların o istismardan kurtulmasıyla ilgili de bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Siz yılmayın diye burada size ifade etmek istiyorum. Belki başhekimlik yeteri kadar size ilgi göstermeyebilir, ne kadar zorlukların olduğu gerçeği var ama sizlerin ısrarlı tutumlarının çok şeyi önleyeceği kanısındayım. O açıdan sizi ayrıca tebrik ediyorum, çalışmalarınızda da başarılar diliyorum.

Ben de teşekkür ediyorum.

TÜRKİYE ÇOCUK VE GENÇ PSİKİYATRİSİ DERNEĞİ TEMSİLCİSİ YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM SELÇUK ESİN - Teşekkür ederim.

Bizim de zaten şöyle oldu: Önceki başhekimliklerde sorun yaşadık. Sonraki başhekimliklerde bir bayan başhekim yardımcısı eklendi, onu yakaladım hemen, özellikle onu yakaladım "Çocuklarla ilgili sıkıntılarımız var." deyince çok sahiplendi. Onun sahiplenmesiyle beraber belki de çok hızlı hareket ettik. Ama tabii, bildirim konusu bence çok ayrı bir konu çünkü evin içine bomba atmış gibi oluyorsunuz. Çocuk bir şey söylüyor, yıllarca süren istismarı anlatıyor ve de biz savcılığa bildiriyoruz; evine gidiyor çocuğun, birden polis geliyor ve olay ortaya çıkıyor ve de çocuklar bazen bize çok çeşitli akrabalar içerisinde olan istismardan da bahsediyorlar. Tamamen bir bomba atmış gibi oluyoruz eve yani o yüzden kolay bir şey değil bu süreç.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bu kapalı toplumların sorunlarından biri zaten, biliyorum.