| Komisyon Adı | : | (10 / 392) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun çalışma takvimi ve usulüne ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .05.2017 |
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Başkanım, şimdi, tabii, genel olarak İsmail Bey'e yanıt vermek anlamında da değil ama Komisyonun çalışmaları içinde devlet kurumundan gelen arkadaşlarımız genellikle kendilerini anlattılar. Millî Eğitim Bakanlığı bütün yurtların ne kadar güzel olduğunu anlattı, Çalışma Bakanlığından gelen arkadaş ne kadar çok çalıştıklarını anlattı doğal olarak, YÖK'ten gelenler... Oysa mevcut durumun ne kadar güzel olduğu değil, eksiklikleri ortaya çıkarmak üzerineydi bu Komisyon, artı, yeni Aladağ'ların olmamasını sağlamak üzerine. Örneğin Aladağ'da ikinci yurda gitme kararı almasaydık belki biraz önce verdiğiniz haber olmayacaktı, o yurt devam edecekti, o önemsizlik devam edecekti, ilçe millî eğitim müdürü bir kınamayla işi geçiştirecekti. Demek ki fonksiyonumuz biraz artırıldığında daha yararlı olacağız. Burada çağırılan kişiler genellikle devlet kurumlarından resmî görevlerle gelmiş kişilerdi, çok azından verim aldık diye düşünüyorum ben. Bir yangınla ilgili olanlar ciddiyetle tabii gelmişler. Bence de siz de genel anlamda eksiklikleri ortaya çıkarmaya yönelik sorular da sordunuz, hani siz de bu yönde çaba harcadınız ama bunu sağlayacak kaynak gerekliydi bize. Bu nedenle bence en azından her partiden birer kişinin daha -biz de seçelim kendi içimizde, biz de eleyelim, Gaye Hanım da 20 kişi istemiyor- çağıralım verimli olacağına inandığımız. Buradan çıkaracağımız sonuç herkesin ders alacağı bir sonuç olsun. Buraya gelip bilgi verenleri de rapora koyalım ve onlardan da paragraflar koyarak "Onlar bize şunu önerdi, bu da bize makul geldi ve şöyle öneriyoruz." deyip daha sağlıklı bir şey, daha sağlıklı derken daha kalıcı ve bundan sonra da bir başvuru kaynağı olabilecek bir rapor olsun. Sadece "Bir araştırma komisyonu kuruldu, araştırdık, durum şuymuş." olmasın diye öneriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.