| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1703) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .05.2017 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şöyle bir açıklama yapayım: Değerli arkadaşlar, biz burada Hazineye ait bir araziyi kullanıcısına doğrudan doğruya satın alma imkânı veriyoruz. Bundan daha büyük kolaylık olur mu? Yani haksızlık yapmayalım. Normalde, şu anda kamunun arazisi, ihaleye çıkıp devletin arazisini ihaleden satmamız lazım ama diyoruz ki: "Bir dakika, şu tarihten önce kullanıcıysanız belirlenecek rayiç bedel üzerinden doğrudan satın alma imkânı veriyoruz." Bugün İstanbul'da yani ne dersek diyelim, toprak altın değerinde, bugün aldığınız mal bir sene sonra 2 katına çıkıyor. Onun için, sanki hiçbir kolaylık sağlamadık da... Yani burada müthiş, bir iki yıl çalıştık bu maddeyi milletvekilimizle, tek tek o arazide bir yanlışlık olmasın diye. Niye 5 bin metrekareyi koyduk? 2001 yılında da 5 bin metrekare var. Sayın Bakan bilir, burada Maliye olarak tabii hassasız yani belirli bir ölçeğin üzerindeki arazinin doğrudan satışa konu edilmesi demek birtakım haksız ilave kazançlar demek, sonuçta bu Maliyenin arazisi, milletin arazisi, kişi kullanıcı, ister on yıl olsun ister yirmi yıl olsun, ne olursa olsun. O açıdan, getirdiğimiz uygulamada doğrudan satış imkânı yapmış olmamız büyük bir kolaylıktır, rayiç bedel dememizin ben sahada haksızlık olarak değerlendirileceğini düşünmüyorum, doğrudan doğruya alıcısına alma imkânı getiriyoruz. Şu anda benim Bakan olarak dikkat etmem gereken şey, rayiç bedellerin tespiti sırasında hakkaniyete uygun ve makul bir fiyatın oluşmasını sağlamak yani zaman zaman hani arkadaşlar rayiç bedeli oluştururken gerçekten çok da emsal oluşturmayacak yüksek bedeller oluşturuyorlar ama yok, bu alanla ilgili arkadaşlar özel olarak gayret gösterirler ve rayiç bedeli makul bir şekilde tespit ederler ama emlak değerine gidersek bu hakkaniyete uygun olmaz.