KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, öncelikle, tabii kanunlar kişilere göre yürütülemez yani o kişi iyi yapar, bu kişi kötü yapar diye kanunları yapamayız, kanunları herkes için genelgeçer olmak üzere yapıyoruz. Dolayısıyla, ben de dâhil... Ben de hatadan ari değilim, benim için de sorgulayabilirsiniz, "Siz, Bakanken bu maddeyi ne kadar kararlılıkla uygulayacaksınız? Acaba farklı noktalarda bir keyfilik olacak mı?" diye bana da sorun, o da doğru bir soru.

Burada getirmiş olduğumuz düzenleme de aslında uygulamada karşılaştığımız sorunları aşmak için bir çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu maddenin fikri siyasetçiler olarak bizden çıkan bir fikir değil, tam tersine, sahada bu uygulamayı yapan teknik arkadaşlarımızın geçmiş olaylarda karşılaştığımız meselelerde gerçekten aslında hakkaniyete uygun bir talebin veya o zaman çözülememiş bir sorunun ileriye dönük olarak tekrar karşılaştığımızda çözüme kavuşturalım şeklindeki bir taleple geldi. Gerçekten Modern Çarşı meselesi hepimizi, kamuoyunu yakından ilgilendiren konular, Osmanlı Çarşısı vesaire... Zaman zaman yangın hadiseleri oluyor, mesela bir çarşıda, bir pazarda, bir yerde 40, 50 esnafı etkileyen yangın hadiseleri oluyor, terör hadiseleri oluyor, bazen terörün etkileri altında oluyor. Dolayısıyla çok iyi niyetle... Diyeceksiniz ki: "Ya, kanun yaparken iyi niyete de sığınmak yeterli değil." Ama burada Maliye Bakanlığına verilen bu yetki sınırsız, kişiye bağlı bir yetki değil. Biliyorsunuz, 6183 sayılı Kanun'da Maliye Bakanlığına bölgeleri itibarıyla, illeri itibarıyla veya mükellef grupları itibarıyla mücbir sebep ilan etme yetkisi verilmiş durumda, şu anda var zaten. Dolayısıyla, burada, bu maddeden beklediğimiz, herhangi bir şekilde çok sayıda mükellefi ilgilendiren bir yangın, herhangi bir şekilde çok sayıda mükellefi etkileyen bir terör hadisesi neticesinde gerçekten zor duruma düşmüş, mağdur duruma düşmüş esnafımıza aynen doğal afetlerde olduğu gibi indirimli oranda tecil faizi uygulama imkânı getirmek. Burada bir sel olur, su basması olur, deprem olur nasıl böyle durumlarda mükelleflere Maliye Bakanlığı noktasında bir yetki verilmişse çok sayıda mükellefi ilgilendiren ama doğal afet olmamakla beraber yangın gibi, terör gibi çok sayıda mükellefi ilgilendiren durumlarda kullanacağımız bir yetki. Zaten maddenin gerekçesini yazarken de herhâlde tek tek kişiler için mücbir sebep hâli ilan edeceğimiz iddiasında değiliz. Mevcut kanundaki mevcut hâliyle zaten mücbir sebep hâlini 1 kişi için tek başına ilan etmemiz gibi bir şey söz konusu değil. Şöyle bir yanılsama olmasın: Vergi Usul Kanunu'nun 13'üncü maddesinde mücbir sebep hâlleri sıralanmış durumda; orada tutukluluk da var, kayıp olma hâli de var, hastalık hâli de var yani onlar da mücbir sebep hâli olarak sayılmış ama Maliye Bakanlığına 15'inci maddeyle verilen mücbir sebep hâli ilan etme yetkisi tek tek kişiler bazında yetki değil, geneli etkileyen mücbir sebep hâliyle sınırlı. Onun için Bakanlık olarak bu düzenlemeyi getirirken çok sayıda mükellefi etkileyen, doğal afet olmamakla beraber insanların iradesi dışındaki nedenlerle oluşan ve ciddi anlamda da mal varlıklarında kayıp oluşan hâllerde tecil faizi bakımından getirdiğimiz uygulamayı yaygınlaştırmak. Diyebilirsiniz ki: "Doğal afet hâlinde de bu imkânı vermeyelim, herkes tecil faizini ödesin." Veya "Tecil faizi madem doğal afet hâllerinde var, diğer mükellefler de gerçekten yararlansın -deminki örneklerde olduğu gibi- bunu Komisyonun tartışmasına açıyoruz. Burada iyi niyetlilere bakarak kanun yapamayız, kişilere göre kanun yapamayız ama şu noktada önerilerinize açığız: Getirilen bu öneride bunun keyfî olarak kullanılmasını engellemek istiyorsak -ben de kesinlikle keyfî olarak uygulanmasına karşıyım- ilave birtakım ifadeler, teknik kavramlar kullanacaksak kullanalım, hiçbir sıkıntı yok. Maliye Bakanı olarak ben hiçbir şekilde özel bir kişiye bu maddeyi kullanıp da tecil faizi oranını indirmek gibi hiçbir şey düşünmem, benden önceki Maliye Bakanları da düşünmemiştir, benden sonraki Maliye Bakanları da düşünmeyecek. Hiçbir hükûmet de düşünmez yani hükûmetleri de kişileri de bakanları da hiç zan altına koymaya gerek yok. Yani şurada iki yıla yakındır Maliye Bakanlığı yapıyorum, bir defa ne bana böyle bir talep gelmiştir -doğal afetleri biraz gevşet de şöyle yap, veya tecil faizi oranını şöyle yap, şu kişiye bir yarar sağlayalım- ne benden önceki bakanlara gelmiştir ne de bundan sonra gelecektir, bu konuda benim bir tereddüdüm yok. Biz sorunu çözmeye çalışıyoruz, kendimizce bulduğumuz çözüm bu ama bu çözümün içerisinde birtakım riskler ifade ediliyorsa hep beraber konuşalım. Yani herhâlde bir yangın olduğunda, bir terör olduğunda, bundan dolayı mağdur olan kişilerin taksitlendirilen borçlarıyla ilgili bir tecil faizi uygulamasında kolaylaştırıcı bir düzenlemenin getirilmesine hiçbir Komisyon üyemiz herhâlde karşı çıkmaz. Ama bu müessesenin işlemesi ve doğru işlemesi için varsa bir öneri, beraber çalışalım, hiçbir itirazım yok.