| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1703) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .05.2017 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Benim maddem değil, Sayın Erdinç'in maddesi.
Değerli arkadaşlar, şu konuya dikkatlerinizi özellikle çekmek istiyorum:
Biz, burada tartışılmış, düşünülmüş, sorumlulukları doğru olarak dağıtılmış ve sonuçları itibarıyla da genel hukuk ilkelerine aykırı olmayacak tasarıları tartışırız. Ancak önümüze böyle bir madde geldiği zaman ister istemez bunun üzerindeki çalışmaların hangi sonuçları doğurabileceğine bakmak zorundayız.
Bu önergede, aynı alanda Bakanlık değil "Genel Müdürlük" ifadesini özellikle belirtiyorlar. Burada Genel Müdürlük hâlinde çıkmış, Bakanlığın önüne çıkmış bir kurum olarak görüyoruz bunu, sürekli Genel Müdürlük yapıyor. Genel Müdürlüğün belirlediği yeni maden sahaları olacak yani bütün bu Plan ve Bütçe Komisyonunun içerisinde 4 tane ayrı maden işletmesi varsa bunlar birleştirilecek tek bir bölge ilan edilecek. Herhangi bir yanlışlık olursa kafanızı yukarı kaldırarak itiraz edin Sayın Genel Müdür. Bu maden bölgesinin işletilmesi sırasında ortaya çıkan sorunlar var. Teknik olarak ortaya çıkan sorunların yine teknik olarak idare tarafından çözülmesi olanağı her zaman vardır. Zaten başka ülkelerde de bu tür sorunlar onlarla çözülür.
Bu maden bölgesi birleştirildikten sonra yani birleştirilmiş maden bölgesi yapıldıktan sonra Genel Müdürlük orada faaliyette bulunan maden işletmelerine "Bir araya gelin, bir şirket kurun da burayı beraber işletin." diyecek. Burada bir sorun gözükmüyor. Onların hangi paylar ölçüsünde burada birleşeceği, nasıl işletileceği konuları elbette ki bir yönetmelikle de belirlenebilir, yeter ki bu konuda uzlaşma olsun. Aralarında uzlaşma olmadığı takdirde o birleştirme işi bütün ruhsatların iptal edilmesi suretiyle Genel Müdürlük tarafından yapılıyor, bu da olabilir. Ondan sonra orası ihaleye çıkabilir, buraya kadar bir sorun yok.
Ondan sonra geliyoruz maddenin üçüncü fıkrasına: "Belirlenen alandaki toplam rezervin en az yarısına tekabül eden ruhsat sahiplerince birleştirmenin talep edilmesi hâlinde birleştirmeye dâhil olmayan diğer ruhsatlar iptal edilir." Burada yüzde 50 sizin alanınız geniş, sahipsiniz, bizim alanlarımız küçük. Siz burada birleştirme talep ediyorsunuz. Birleştirmeyi talep ettiğiniz anda bizim ruhsatlarımız kesin olarak size geçiyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI VEKİLİ ABDULKERİM YÖRÜKOĞLU - Rezerv, alan değil.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Neyse, her neyse, rezerv olsun.
Yani sizin rezerviniz fazlaysa, yüzde 50'yse diğerleri kesin olarak size geçiyor. Yani yüzde 50 rezerve sahip olan kişi diğer rezervlere çöküyor amiyane tabiriyle. Böyle bir düzenleme yapamaz, hukukta böyle bir düzenleme olmaz.
"Genel Müdürlükçe tespit edilen yatırım giderleri yani madenlerine el koyulanların yatırım giderleri de birleştirme yapılan ruhsat sahibince ödenir." Bu yatırım giderlerinin ne olacağı konusunda bir yönetmelik çıkartılarak belirleneceği söyleniyor. Hangileri dâhil olacak, hangi yatırımlar dâhil edilecek, amortismana tabi tutulmuş olanların amorti edilmişleri katılacak mı, katılmayacak mı? Her birisiyle ilgili olarak çok ayrıntılı teknik değerlendirmeler gerekirken sadece bunlar tarafından ödenecek ve ruhsat alanları diğer ruhsata birleştirilecek. Bu, kesin olarak eşitlik ilkesine aykırıdır, hak ve hakkaniyet ilkesine de aykırıdır hukukta. Dolayısıyla, herhangi birisinin hissesinin az olmasına karşın belki çok daha verimli işletilen bir kısmı varsa -madeni- onu elbette ki verimsiz işletilen diğerleriyle birleştirmek istemeyecektir. "Ben bunu daha verimli işletiyorum, bundan daha fazla kâr... Oranın kapatılması hâlindeki itirazımı olduğu gibi geri çekerim. Bu maden alanı birleştirilecek, aynı alanlar kadar çok daha uygun bir yerde maden alanı verilecek." diye bir düzenleme gelse, evet, buna itiraz yok. Ama aynı alan işletilmeye devam edilirken, işletilmeyle ilgili herhangi bir değişiklik yokken yüzde 50'ye sahip olan büyük bir işletmeye diğer işletmelerin tabi olması şeklindeki bir düzenlemeyi hukuk mantığı içerisinde hakkaniyete uygun bulmak mümkün değil. O nedenle de böyle bir düzenlemenin yapılması ve bu şekilde bir ruhsat birleştirme ve büyük rezerv itibarıyla daha büyük olanlara böyle bir olanak tanınmasının hukukla ilgisi olmadığının altını özellikle çizmek istiyorum.
Burada bir önemli düzenleme daha var. Bu kadar önemli bir konuda sürekli olarak genel müdürlükten bahsediliyor. Buranın muhatabı anlamında bir genel müdürlük söz konusu olamaz biliyorsunuz, biz bakanlıklarla muhatabızdır. Dolayısıyla, bu tür düzenlemeleri yapan ve getirenler... Genel müdürlükler de bakanlar adına yapar veya bakanlık adına yaparlar bu düzenlemeleri. "Genel müdürlük bunu yapar." şeklindeki bir düzenleme bir de kanun tedvini açısından dil uygunluğu da sağlamıyor, bunu da özellikle belirtmek isteriz.
Üzerinde konuşulacak çok fazla şey var ama sadece şu üçüncü fıkra bile böyle bir düzenlemenin gelecekte çok büyük sorunlar yaratabilecek bir düzenleme olduğu gerçeğini göz ardı etmememize yeter de artar bile. Burada maden alanlarının maden sahaları ilan edilerek birleştirilmesi konusuna karşıtlık söz konusu değil, bunlar yapılacak. Ama bu maden alanları belirlenirken Genel Müdürlükçe belirlenmeyecek, Genel Müdürlüğün dışında Çevre Bakanlığının da görüşü alınacak, Orman Bakanlığının görüşü alınacak, özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görüşü alınacak. Bütün bunlarla beraber belirlenecek olan maden alanları denilecek, oradan sonra da kapatılan maden alanlarının yerine onların rezervlerine denk gelecek rezerv alanları verilecek belki onlara. Orada verildiği takdirde de ayrı işletilecek. Madenlerin bitişik olarak işletilmesi nedeniyle -Sayın Genel Müdürün sunduğu olay oydu- tam sınır alanlarının işletilmemesiyle ilgili sorun dünyada farklı şekillerde çözülür, biz de onları o şekilde çözeceğiz. Belirli maliyetlerden kaçınacağız diye kentin yaşamını da tehlikeye atmayacağız. Özellikle İstanbul gibi bir yerde Ömerli Barajı'nda bir çatlak hâlinde bütün sularının olduğu gibi dolacağız dev çukurlar yaratmayacaksınız. Bunların tartışılması ayrı bir olay. Dolayısıyla böyle bir düzenlemenin belki de birkaç tane komisyonda ayrı ayrı tali komisyon olarak ve ana komisyon olarak -biz sadece tali komisyon oluruz burada- görüşüldükten sonra buraya getirilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bütün Komisyon üyesi arkadaşlarımıza bu hususu, özellikle şu üçüncü fıkrayı bir defa, bir defa daha okumalarını öneriyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.