| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/837) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .05.2017 |
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkan.
Gaye Hocayla birlikte biz Aladağ Komisyonuyla ilgili bir çalışmadaydık, bir açıklama yapmak durumundaydık. 30 Mayısta duruşma olduğu için o yüzden geç kaldık. Özür diliyoruz.
Ben de incelediğim şekliyle Gaye Hocanın söylediklerine katılıyorum. Gerçekten eğitimin burada tali görülmemesi gerekirdi. Burada en son Millî Eğitim Komisyonunda bizim yaptığımız araştırmada da şu anda 41 üniversitede 72 yaşına kadar çalışılıyor, onun dışındaki 60 üniversitede 67 yaşına kadar çalışılıyor ve şimdi bir 75 geliyor. En azından, mademki konu ele alındı, bütün üniversiteler için bunu düşünmez misiniz yani genel? Hani öğretim üyeleri için üç ayrı yaş doğmuş olacak bu durumda üniversitelerde. Şu 41 üniversitedeyseniz -ayrıntılarına girmek istemiyorum ama- 5662 sayılı, 5765 ve 5462 sayılı Kanun'la kurulan 41 üniversitede şu anda 72 yaşına kadar çalışılıyor, kalanlarda 67 yaşına kadar çalışılıyor. Şimdi, yeni bir düzenleme getiriyorsunuz. Yani en azından öğretim üyesinin bu emeğine saygısızlık, o yılların birikimine saygısızlık. Burada bir genel, toplu bir, sağlıklı bir düzenleme yapılabilir diye önermek istiyorum Sayın Bakan.
Bir de tabii, bu zeytinliklerle ilgili, bizim de Ege olarak çok hassas olduğumuz ve en az onun kadar da kıyı doldurma... Sayın Bakan, İspanya örneğini araştırmanızı, uzman arkadaşların özellikle İspanya örneğini dikkatte tutması öneriyorum; onların kıyıları ne ölçüde heba ettiklerini, değişik nedenlerle doldurarak büyük ölçüde turizme de zarar verdiklerini. Yıllar sonra pişman oldular ama artık bu konuda, doğa konusunda pişmanlığın faydası yok. Hani, doğa için "Allah affeder ama doğa affetmez." diye de bir söz var. Yani kıyıları bu kadar kolay doldurmayı birazcık en azından gözden geçirmenizi diliyoruz. Ana komisyonda belki bizler de yine Ege, İzmir milletvekili olarak bu konuda arkadaşlarla birlikte bir çalışma yapmaktayız.
Bu zeytinlikler öteden beri, ben yanlış saymadıysam Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında altı kez gündeme geldi, sonra geri adım atıldı. Demek ki bir inat var bu konuda. Zeytin bizim en büyük zenginliklerimizden biri.
Ben çok uzatmayacağım. Güzel bir mitolojik söylemdir; bir dönem devleti yöneten kişi her şeye muktedirmiş, daha çok şey elde etmek istiyormuş, bir bilen aracılığıyla da öyle bir güç edinmiş ki tuttuğu altın olmuş. Çok sevinmiş, tuttuğu her şey, taşı tutuyor, altın; mikrofonu tutuyor, altın; çok mutlu olmuş. Akşam olmuş, acıkmış, tuttuğu her şey altın olunca pişman olmuş. Onun için, "Tuttuğun her şey altın olsun." denildiğinde biraz da öyle bakmamak gerekir. Ben bu zeytinliklere kıyanların tuttuğu altın olsun diyorum. Bu anlatımın devamı şeydir, ömrünüz zeytin tanesi kadar bereketli, zeytin ağacı kadar uzun, zeytinyağı kadar sağlıklı olsun diyorum. Bunlara kıymayın diyorum Sayın Bakan.