KOMİSYON KONUŞMASI

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Geçen hafta verdiğimiz brifingden sonra bugün de esas görüşmelere başlıyor olmanın mutluluğu içerisindeyim. Ülkemiz için, ekonomimiz için, özellikle de sanayi sektörümüz için çok önemli bir yasal düzenlemenin görüşmelerine bugün başlıyoruz. "Üretim Reform Paketi" adını verdiğimiz bu düzenlemelerle birçok farklı kanunda kapsamlı değişiklikler yapmayı hedefliyoruz. Yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığımız bu teklif, gerek sanayicilerimizin gerekse sivil toplum kuruluşlarımızın katılımlarıyla ve Bakanlar Kurulumuzun görüşleri doğrultusunda olgunlaştı. Sonuç olarak 23 farklı kanunda 76 maddelik bir teklifle huzurlarınıza geldik. Tek tek incelendiğinde görülecektir ki bütün maddeler Türkiye'de iş ve yatırım ortamını iyileştiren, iş yapmayı kolaylaştıran özellikler taşıyor. Yatırımcıların, girişimcilerin, sanayicinin üzerindeki birçok yükü ve önlerindeki birçok engeli kaldırıyoruz. Bunlar içinde mali olanlar olduğu gibi, bürokratik olan unsurlar da bulunuyor. Yani sadece devletin mali alacağından vazgeçmiyoruz, aynı zamanda devletin yatırımcılara ve sanayiciye sunduğu hizmetlerin kalitesini de artırıyoruz, bu hizmetleri daha da hızlı hâle getiriyoruz, bürokrasiyi azaltıyoruz, mevzuatımızı artık anlamsız hâle gelmiş birçok prosedürden arındırıyoruz ancak yatırımcının ve sanayicinin lehine olacak durumlarda da devletin ağırlığını hissettiriyoruz.

Sayın Başkan, değerli üyeler; Türkiye çok güçlü bir sanayi sektörüne sahip. Sanayi sektörümüz bu gücünü özellikle son dönemde açıkça ispat etmiştir. Sanayi sektörü geçtiğimiz yıl yaşanan birçok olumsuz hadiseye rağmen yüzde 4,5 oranında büyüdü. Türkiye ekonomisinin büyümesi sanayideki bu büyüme sayesinde gerçekleşti. Bu yılın ilk beş ayındaki sanayi üretim rakamları da genel olarak yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Sanayimiz, ülkemizin ihracatının ve dolayısıyla büyümesinin lokomotifidir. İhraç ettiğimiz ürünlerin yaklaşık yüzde 95'i sanayi mamullerinden oluşuyor. Sadece bu rakam bile sanayi sektörünün önemini açıkça ortaya koyuyor. Eğer daha fazla ihracat yapmak, daha fazla istihdam oluşturmak ve daha fazla büyümek istiyorsak sanayi sektörüne odaklanmak durumundayız. Daha fazla ve daha nitelikli üretim yaptıkça ülke olarak hedeflerimize daha fazla yaklaşmış olacağız. Sadece üretmek artık bizim için yeterli değil. Bizim kendimize özgü teknoloji ve tasarımları üretim süreçlerimize dâhil etmemiz gerekiyor. Dünyaya sadece mal değil, teknoloji de ihraç etmemiz gerekiyor. Cari açık meselesini aslında teknoloji açığı olarak görmemiz gerekiyor. Teknoloji ve üretimi âdeta bir siyam ikizi gibi görmeli ve bu iki kavramı muhakkak birlikte ele almalı, birlikte geliştirmeliyiz. İki kanattan birisi olmazsa, biri eksik kalırsa, biri geride kalırsa ülkemizi istediğimiz seviyelere çıkaramayız. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu gerçeği çok iyi biliyoruz. Bu nedenle, hem teknoloji alanı için hem de üretim alanı için çok ciddi yapısal reform çalışmalarını hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Komisyonumuzun ve Genel Kurulumuzun değerli katkılarıyla AR-GE reform paketini hayata geçirdik. Bu yılın başında da Sınai Mülkiyet Kanunu'nu yasalaştırdık. Bakanlığımızı ve TÜBİTAK'ı, daha doğrusu bilim ve teknoloji ekosistemini radikal bir şekilde yapılandıran kanun çalışmamızla ilgili Komisyon görüşmelerini de referandum sürecinden önce tamamlamıştık. Şimdi, üretim reform paketinin Komisyon görüşmelerine başlıyoruz. Bütün bunlar ülkemizde üretimin ama nitelikli üretimin, teknoloji odaklı üretimin yollarını ardına kadar açmıştır ve açacaktır. Hayata geçen yasal düzenlemelerin meyvelerini kısa sürede topladık. Mesela, AR-GE reform paketinin yasalaşmanın üzerinden sadece on dört ay geçmiş olmasına rağmen AR-GE merkezi sayımız 500'e yaklaştı. Bunu inşallah içinde bulunduğumuz yıl içerisinde bine ulaştırmayı hedefliyoruz. AR-GE merkezlerindeki nitelikli istihdam da 26 binden 34 bine ulaştı. Biraz sonra üretim reform paketindeki maddeleri tek tek ele alacağız ve şunu göreceğiz: Üretim reform paketi de ülkemizdeki yatırımlara ve sanayi üretimine kısa sürede ve doğrudan olumlu etki yapacak birçok önemli düzenleme içeriyor. Teknoloji kanadıyla ilgili çalışmalarımız sonuç vermeye başladı. İnşallah, üretim kanadında da aynı başarıyı yakalayacağız ve Türkiye'yi uçuşa geçireceğiz.

Sayın Başkan, değerli üyeler; üretim reform paketiyle neler getirmek istediğimizi sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Öncelikle sanayicinin üzerindeki birçok mali yükü ortadan kaldırıyoruz. Mesela, Sanayi Sicil Belgesi'ne sahip sanayi işletmelerine TRT payı muafiyeti getiriyoruz. Planlı sanayi alanlarında yer alan binalar için emlak vergisi muafiyeti getiriyoruz. Sanayi bölgelerinin kuruluş ve genişleme alanlarında yer alan meralarla ilgili olarak ot bedeli muafiyeti getiriyoruz. Hafta Tatili Hakkında Kanunu ilga ederek işletmelerimizi bu konuyla ilgili ruhsat bedelinden kurtarıyoruz. Planlı sanayi alanları için yapı denetim hizmet bedeline yüzde 75 oranında indirim sağlıyoruz. Organize sanayi bölgesi, sanayi sitesi ve endüstri bölgesi kurulumunu kolaylaştırıyoruz. Bu bölgelerin kurulumuyla ilgili süreci, süreleri kısaltıyoruz. Sanayi alanlarının planlanmasıyla ilgili süreçlerde Bakanlığımızın görüşünün alınmasını zorunlu hâle getiriyoruz. Ayrıca, yatırımcılara kendilerine ait alanlarda özel endüstri bölgesi kurma imkânı getiriyoruz. Organize sanayi bölgelerinde tamamen veya kısmen bedelsiz arsa tahsis uygulamasını tekrar devreye alıyoruz. Meri plana göre sanayileşmiş bölgelere ıslah OSB vasfı kazandıran uygulamayı da yeniden hayata geçiriyoruz. Organize sanayi bölgelerindeki yüksek parsel fiyatlarını makul seviyelere çekecek düzenlemeler getiriyoruz. OSB'lerdeki tapuların teminat olarak gösterilebilmesinin önünü açıyoruz. OSB'lerin çok daha demokratik ve etkin yönetilmesini sağlayacak mekanizmaları hayata geçiriyoruz. Mesela, OSB'lerin kuruluşunda sanayi odaları, ticaret odaları veya sanayi ve ticaret odalarından en az birinin katılımını zorunlu hâle getiriyoruz. Organize sanayi bölgeleri organlarının görev süresini iki yıldan dört yıla çıkarıyoruz. Bakanlığın OSB'lerde kredi desteği verebileceği projelerin kapsamını genişletiyoruz. Daha doğrusu, tüm OSB'lerin tüm projelerine kredi desteği vermeye başlıyoruz. Organize sanayi bölgelerinin kuracağı gayrimenkul yatırım ortaklıklarıyla sanayi parsellerinin farklı finansman yöntemleri arzını mümkün kılıyoruz. Mesela, gayrimenkul yatırım ortaklıkları aracığıyla üst yapılı, üst yapısız parsel satış ve kiralanmasını mümkün hâle getiriyoruz. Bir başka çok önemli adım olarak OSB içindeki sanayicilere enerji desteği verilmesini öngörüyoruz. Yine, OSB içindeki katılımcıların enerji üretim tesisi kurabilmesine imkân tanıyoruz. KOSGEB OSB'lerin arsa satışından elde ettiği gelirin yüzde 1'ini alıyordu. Bu kesintiye son veriyoruz. Ayrıca, önemli bir sıkıntıyı daha çözüyor ve KOSGEB desteklerinde erken ödeme imkânı getiriyoruz. Modern sanayi siteleri oluşturuyoruz. Özellikle, şehir içinde kalmış sanayi sitelerine taşınma desteği veriyoruz. Çok önemli bir adım olarak yazılım sektörünü sanayi tanımı kapsamına alıyoruz. Artık, sanayicilerimizin yararlandığı imkânlardan yüksek katma değerli bir sektör olan yazılım sektörümüz de yararlanabilecek. İstihdama yönelik olarak da çok önemli adımlar atıyoruz. Temel bilimler mezunlarının teknoloji geliştirme bölgelerinde istihdamına teşvik getiriyoruz. Özellikle, nitelikli eleman yetiştirmeyi sağlayacak araçları devreye alıyoruz. Fen bilimleri ve mühendislik alanlarında okuyan öğrencilerin eğitimlerinin en az bir yarıyılını bir iş yerinde geçirmelerini zorunlu hâle getiriyoruz. Yine, Yükseköğretim Kurulu Kanunu'nda yapılacak değişiklikler kapsamında üniversitelere, öğrencilere ve araştırmacılara yönelik değişik burs ve destek programları getiriyoruz.

Sayın Başkan, değerli üyeler; burada kısaca zikrettiğim bu düzenlemelerin ne kadar önemli olduğu ortadadır. Ülkemizde yatırımın ve nitelikli üretimin önünü açmak, bu adımları hayata geçirmek zorundayız. Referandum sürecinde birçok şehrimize gittim, birçok iş insanıyla, sanayiciyle, yatırımcıyla temaslarda bulundum. İnanın, herkes bizden bu düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyor. Milletimizin taleplerini yerine getirmek iktidarıyla muhalefetiyle hepimizin temel vazifesi: İktidarıyla muhalefetiyle hepimizin vazifesi Türkiye'nin önünü açmaktır, Türkiye'nin yatırım cazibesini artırmaktır, Türkiye'yi yerli ve yabancı yatırımcılar için bir cennet hâline getirmektir. Bu açıdan üretim reform paketinde yer alan eylemleri tüm Komisyon üyelerimizin destekleyeceğini düşünüyorum. Meclis çatısı altındaki tüm milletvekillerimizin bu hayati önemi haiz konulara gündelik siyasetin dışında bir anlayışla yaklaşacaklarını ümit ediyorum. Bu tasarıyı daha da iyileştirmek, daha da güçlendirmek için sizlerden gelecek her türlü teklife açık olduğumuzu da burada ifade etmek isterim.

Konuşmamın sonunda üretim reform paketinin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Başkanımıza ve değerli Komisyon üyelerimize kıymetli katkıları için şimdiden teşekkür ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, birkaç şeyde daha açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN - Lütfen, buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, hem geçen haftaki Millî Eğitim Komisyonunda yaptığımız görüşmelerde ve sunumda hem de daha önce Sanayi Komisyonumuzun bazı üyelerinin katıldığı ve sunduğumuz brifingde birkaç konu dile getirildi, bunları açıklamak istiyorum.

Sayın milletvekilleri, bu bir torba yasa değildir. Bakın, bazı vekil arkadaşlarımız bunun bir torba yasa olduğunu söyledi, bu bir torba yasa değildir. Bu yasanın bir adı vardır, bu yasanın adı "Sanayimizin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi"dir yani konusu üretim olan ve sanayi olan bir yasadır. Dolayısıyla, buna torba yasa demek çok doğru değil, bunu ifade etmek isterim. Bu peki niye "torba yasa" diye ifade ediliyor? Çünkü çok sayıda kanunda değişiklik yapıyoruz, yapmak zorundayız. Bu kanunda da değişiklik yapmazsak nasıl sanayimizi destekleyeceğiz, geliştireceğiz? O bakımdan...

MUSA ÇAM (İzmir) - Onun için zaten torba oluyor.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Efendim, torba değil.

MUSA ÇAM (İzmir) - Onun için de torba oldu zaten.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - İnanın torba değil. Bu "Sanayimizin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Hakkında Bazı Kanunlarda Değişiklik..." Adı belli yani.

İkincisi: Bu yasa -az önce de ifade etmeye çalıştım- ihtiyaçlardan doğdu değerli milletvekilleri. Sanayicimize sorduk, üreticilerimize sorduk "Dertleriniz nedir, sıkıntınız nedir?" diye, onlardan gelen talepleri masaya yatırdık, bunları konsolide ettik, ilgili bakanlıklarımızla istişare ettik, görüştük ve tekrar STK'lara... Bakın, 736'ya yakın odaya, borsaya, kuruluşa, OSB'ye, üretici birliklerine gönderdik ve bize yüzde 25'inden görüş geldi, bunları da dâhil ettik. Bu yasanın amacı üretimin artırılmasıdır. Üretmezsek büyüyemeyiz, büyüyemezsek istihdam sağlayamayız. Bakın, bize her gün iş talepleri geliyor. Bunlara nasıl iş bulacağız? Dolayısıyla değerli arkadaşlar, bu yasa ihtiyaçtan doğdu, üzerinde bir yıldan fazla çalışılarak bu noktaya geldi, ulaşabildiğimiz her STK'nın her birliğin de görüşünü aldık.

Yine, zeytin konusu. Bakıyorum, masada zeytin dalları var. Umarım, zeytinde...

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Zeytine kıymayın diyoruz Sayın Bakan.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) -Efendim, siz kıymışsınız.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Zeytine kıymayın diyoruz, kıymayın.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, siz kıymışsınız, kırmışsınız zeytin dallarını.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Bunlar dal, bunlar yeşerir.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kırıp masaya getirmişsiniz.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Bunları kesmezseniz bunlar yeşerir.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Keşke zeytin dalları değil de raporla gelseydiniz, bilimsel raporla gelseydiniz.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Bunlar yeşerir, yeter ki kökünden kesmeyin zeytinleri.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - O zaman zeytin dalından niye rahatsız oldunuz Sayın Bakan?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ama kırmışsınız, o yüzden efendim, kırmışsınız o yüzden.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Kökünden kesme sen yeter Sayın Bakan.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Keşke raporla gelseydiniz.

Efendim, bir şeyi ifade edeyim rakamlarla: Şimdi, bakın, AK PARTİ 2000 yılında iktidara geldiğinde Türkiye'de 100 milyon zeytin ağacı var. 2015 yılında Türkiye'deki zeytin ağacı sayısı 170 milyon yani 70 milyon zeytin ağacı diken bir parti zeytinlikleri kırabilir mi?

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - "Biz diktik, biz keseriz." diyorsunuz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yapmayın, Allah'ınızı severseniz.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Zeytin ağaçlarını partiniz dikmiyor ki.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Yani "Biz diktik, biz keseriz." mi diyorsunuz?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, bizim dönemimizde 70 milyon... (Gürültüler)

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanımızın konuşmasına lütfen müsaade edin. Herkese söz vereceğim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, gerçekten, 70 milyon zeytin ağacı bizim dönemde dikilmiş ve teşvikler veriyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Millî Eğitim Komisyonundan bir arkadaşımız geldi -burada herhâlde, Okan Bey- dedi ki: "Ben talan ettirmemeye geldim." Ya, Okan Bey, bakın, hiç böyle bir şey olabilir mi? "Talan etmek" ne biçim bir kelime, böyle bir şey olabilir mi?

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Sözlerimin arkasındayım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Biz böyle bir şey düşünür müyüz? Yapmayın. Dolayısıyla, arkadaşlar, bu üretimin desteklenmesi... Zeytin ağaçları da bizim, ülkemizin ormanları da bizim, sanayisi de bizim. Bakın, tek taraflı bakmayalım, topluca bakalım, resmin hepsini görelim. Zeytinliklerimizi de geliştirelim, üretim artsın, üretimde verimlilik artsın, dekar başına elde ettiğimiz zeytin miktarından daha fazla ürün elde edelim, daha fazla işleyelim, daha fazla ihracat yapalım ama sanayimiz de gelişsin. Resme topluca bakarsak çok çok memnun olurum.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben tekrar çok çok teşekkür ediyorum.

Bir de yine bu zeytine geleceğim: "Koruma Kurulu" diye bir kurulumuz var. Bakın, burada bizim Bakanlığımızdan sadece 1 üye var ve bunu Tarım Bakanlığımızla sorarak istişare ettik, bu böyle bağımsız, tarafsız bir kurul. Toprak Kurulunda olduğu gibi bir tek üye var bizim Bakanlığımızdan. Bunun sekretarya hizmetlerini tarım il müdürü yapıyor.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Onlar da Bakanlık...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ama Tarım Bakanlığından başka kime güveneceksiniz Okan Bey, kime güveneceksiniz? Bakın, Ziraat Odası var, ziraat fakültesi var, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü var, orman bölge müdürlüğünün yetkilileri var. Yani, bakın, ilgili olabilecek herkesi koymaya çalıştık ve bu kurul karar verecek, Tarım Bakanı karar verecek, ben karar vermeyeceğim. Bakın, biz böyle bir sorumluluğu üstümüze almayız. O bakımdan...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Bakanım, bu saydığınız bütün kurumlar siyasi, bilimsel bir kurum yok. Yani, Ziraat Mühendisleri Odası...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Zeytincilik Araştırma Enstitüsü bilimsel değil mi beyefendi?

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette bilimsel.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, tamam, var, içinde var.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Ama bağımsız değil, sonuçta Hükûmete bağlı...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, Hükûmeti...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - ...kamu kurumlardan biri gibi...

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, üniversite var, ziraat fakültesi var.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Toprak Koruma Kurulunu söylüyorsunuz. Toprak Koruma Kurulunun bugüne kadar böyle bir karar...

BAŞKAN - Orhan Bey, karşılıklı konuşmuyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Dolayısıyla, değerli arkadaşlarım, bizim hiçbir şeyimiz yoktur. Bu yasa tamamen sanayicimizden, üreticimizden gelen taleplerle hazırlandı. Hiçbir korkumuz yoktur, hiçbir çekincemiz yoktur. Burada sizlerden katkılar bekliyoruz. Sizlerin katkılarıyla yasanın daha da zenginleşeceğini, daha da güzelleşeceğini umut ediyorum.

Tekrar teşekkür ediyorum.