AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Doğrusu, bu sabah bu tartışmalar açıkçası beni de son derece üzdü ve bir hayal kırıklığı yaşadım.

Şimdi, üç gündür burada yapıcı olarak bir şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Tabii ki iktidar olarak öncelikle sözüm size. Niye? Başkanlık Divanı olarak biraz daha hoşgörü ve toleransınızı zorlayabilirsiniz diye düşünüyorum. Çünkü burada muhalefet milletvekilleri zaten belirli bir sayıda. Birtakım şeyleri söylerken açıkçası söz almakta veya ifade etmekte zorlanırsak Sayın Başkanım, o zaman aşağıya hep şu sözü söylüyorsunuz ya "mutfak, mutfak" diye, ne olur kendiniz pişirip kendiniz yemeyin. Yani mutfaksa hepimiz ortak olalım, şu Allah'ın verdiği güzel nimetlerden hepimiz ortak faydalanalım.

Sayın Bakana da bir çift sözüm var: Son derece iyi niyetli, gayet yapıcı bir şekilde eleştirileri göğüslüyor Sayın Bakan. Ancak Sayın Bakanım, biz burada Hükûmeti veya sizi ilzam edecek bir şey söylemiyoruz, sakın yanlış anlamayın. En azından şahsım adına söylüyorum yani burada oturan bir muhalefet milletvekili ve Milliyetçi Hareket Partisi mensubu olarak.

Bazı sözlerimiz belki maksadını aşabilir, bazı önerilerimiz size çok ters gelebilir Hükûmet olarak, Bakanlık olarak ancak bunları da yapmak zorundayız. Biz de gelen birtakım talepler var ve bu Komisyon bir ihtisas komisyonu. İhtisas komisyonu olduğu için, neticede bilgimiz, becerimiz, tecrübelerimizi de aktarmak istiyoruz ve yasa yaparken, adımız milletvekili madem, biz de yasa yapıcı olarak katkı da sunmak istiyoruz Değerli Bakanım. O yüzden öneriler getiriyoruz, önergelerimiz oluyor veyahut birtakım konularda da sözlerimizi söylüyoruz.

Ancak burada da şu hadise var: Yani dün konuşulan konuların birçoğunun gerek iktidar gerek muhalefet milletvekilleriyle de bir zemin üzerinde ilerlediğini de söylememiz lazım, onu da belirtmemiz lazım. Yani buradaki arkadaşlar hep söylerken, "nalına mıhına hadisesi" derler ya yani hep böyle bir tarafa da yontulmaması lazım, o da doğru. Bir noktaya gelmiştik, bir şekilde anlaştık. Ha, bu benim içime sindi mi? Sinmedi. O ayrı bir mesele ama demokratik teamül gereği birtakım şeyler oylanarak da geldiği için buraya geldi.

Muhalefetimizi Genel Kurulda yaparız, orada da eleştirilerimizi getiririz. Siz bunları göğüslersiniz, karşılığını söylersiniz ama şu Komisyonun mehabetini bozmadan. Sayın Başkanım, onda da size görev düşüyor. Bizlerin muhalefet milletvekilleri olarak bazı eleştirilerimizden arkadaşlarımız, ne olur alınmasınlar. Bu her dönemde böyle olmuştur. Zamanında biz de iktidar olduk, bize arkadaşlarımız bir sürü laflar söylediler hatta kasa bile fırlatan oldu Başkanım, onu da belirteyim, yıllar önce. Ama o kasa fırlatan hâlâ daha esnaflığına devam ediyor, kimse de onun kulağından tutup da bir kenara, hapse atmayı düşünmedi. Hoşgörülü olacağız Değerli Başkanım.

Ben arkadaşlarıma, Sayın Hükûmete, Sayın Bakana, size tekrar teşekkürlerimi iletiyorum. Burada şahsım adına tabii konuşmuş oldum, muhalefet partisi, bir Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak konuşmuş oldum. Şu anda öbür arkadaşım olmadığı için tek gibi görünüyorum ama tahmin ediyorum hepinizin duygularına da bir parça tercüman oldum.

Sayın Başkanım, tekrar teşekkür ediyorum, sağ olun.