BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Dünden beri üzerinde görüşmekte olduğumuz sanayimizin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi ile ilgili olarak bazı kanunlarda değişiklik yapılmasıyla ilgili kanun tasarısı üzerinde arkadaşlarımız görüşlerini açıkladılar. Ben şimdi aldığım notlardan tek tek cevaplamak istiyorum. Akif Bey ilk söz aldı bugün de.

Şimdi, Akif Bey, bu rant ve vurgun konusu gerçekten beni çok üzüyor.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Gereğini yapın o zaman Sayın Bakan.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yani hayatımın hiçbir döneminde rant ve vurgun içinde bulunmadım, yanında dahi bulunmadım, asla ve kata. Bu kelimeler gerçekten hoş kelimeler değil. Zaten siz dün söylemiştiniz "Kıyı, mera, zeytin, 3 maddeyi çıkaralım, biz bunu destekleyelim." demiştiniz. Bugün farklı bir şey var, "Alt komisyon oluşturulsun." dediniz. Bir şey daha, bunu da çok yadırgadığımı söyleyeyim: "Rant ve vurgun grubu içinde değilsiniz..." diye. Gerçekten bu, Komisyonun mehabetini bozuyor. Bu, bilimsel bir temeli olmayan, çok sıradan bir söylem. Buna hakikaten üzüldüğümü söyleyeyim.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Hayatın gerçeği Sayın Bakan. Bunu yaşıyoruz, Türkiye bunu on dört yıldan beri yaşıyor.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, Akif Bey, burada bir konu konuşuyoruz, genellemeyelim lütfen.

Şimdi, bu alt komisyon konusu, aslında, klasik bir yaklaşım vardır ya, komisyona havale edin, bu işi savsaklasın şeklinde, öyle anlıyorum. Yani komisyona havale yaklaşımı... Doğrusu bir şey varsa bugün burada konuşalım, yarın konuşalım, bir hafta konuşalım ama hani bunu komisyona havale edelim, ne olacak sonra? Komisyon, başka komisyon, diğer komisyon... Burada konuşalım arkadaşlar. Burada hepimiz bu konuyu biliyoruz.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sadece bu üç konu için söylüyoruz. O 3 madde tasarıdan alt komisyona havale edilmesi ve görüşülmesi...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kazım Bey, dün de teklifinizi aldık, dün de bunu söylediniz. Dün komisyon yoktu, bugün komisyon var ilaveten.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Hayır, bu olabilir, bir çözüm.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi çözümü ben de söyleyeceğim.

Eski Bakanımız Kenan Tanrıkulu, dün kendisi burada yoktu, ben gıyabında yorum yaptım ama kusura bakmasın çünkü sırayla, siz terk etmiştiniz. Şimdi, Kenan Bey, benim sizin konuşmanızdan anladığım "Bu kanunun bir stratejisi, bir politikası yok." diye anladım. Doğru mu efendim?

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Doğru efendim.

BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, bu kanunun bir stratejisi var, politikası da var. Bakın, adı üstünde: Sanayimizin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi... Bu iki kelime bile bu kanunun bir politikasının olduğunu anlamamıza yeterli diye düşünüyorum.

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - O zaman stratejiden ne anladığınızı konuşmamız gerekir Sayın Bakan.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi ben notlarımı aldım. Aynen şöyle demişsiniz az önce: "Sanayi stratejisi ve politikası olması lazım." diyorsunuz. Var efendim. Bu kanun, ben var diyorum.

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Ben de "yok" diyorum o zaman.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Siz "yok" diyorsunuz ben "var" diyorum, anlaşamıyoruz.

Şimdi, onun dışında Bülent Öz Bey, bakın, gerçekten bu kanunun zeytinliklerimizi yok edeceğine zerre kadar inansam bu maddeyi derhâl geri çekerim.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Lütfen çekin, yok edecek.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, hayır, yanlış söylüyorsunuz, böyle bir şey yok. Bu kanun...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Bakanım, belki siz yanlış söylüyorsunuzdur, onu da düşünmek lazım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi size sıra gelecek, sırasıyla cevaplandırıyorum.

Dolayısıyla, zeytinlik sahalarının sayısı ile üretim miktarı artışı aynı değildir, tabii olmaz çünkü yeni dikiyorsunuz yani zeytin ağacı belli bir süre sonra ürün verecek, birdenbire tabii ki olmaz.

Yine, dekarda 15 zeytin konusu vardı. Şimdi, bakın, değerli arkadaşlarım, bu tasarı niye bu Komisyonda? Katkılarınız için burada. 15 değilse söyleyin, 10 deyin, 5 deyin, sıfır deyin, 1 deyin.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - 1.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Tamam, 1 deyin, konuşalım. Tamam, 2,5 diyelim yani bunu konuşalım. Bakın, sizin katkılarınız için buradayız ama siz...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Bakan, Sayın Başkandan söz isteyeceğim ama...

BAŞKAN - Orhan Bey, çalışma usulümüz şu: Bitirsin Sayın Bakan, ondan sonra.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Orhan Bey, dün siz konuştunuz, ben onların notlarını aldım ve cevabını da verdim. Yani yanlış bilgiler var sizde.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Mesela?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Mesela, Bursa'daki bir OSB'yle ilgili yanlış bilgiler var, yok öyle bir şey. İşte, burada Genel Müdürümüz. Bakın, onlar dedikodu.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Dedikodu değil, genel kurullarında söylediler. Hayır, kayıtları var, getiririm, siz mahcup olursunuz Sayın Bakanım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hiç mahcup olmayız.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - İnanın mahcup olursunuz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) -Hiç olmayız, getirin.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Onlar yönetimde konuşuyorlar. Yönetim konuşuyor, vali konuşuyor; kürsüden söylediler.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, doğru söylemiyorlar. Bakın, OSB'lerle ilgili son imzayı atan benim.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - 500 kişi var orada. Zor durumda kalırsınız, yerle bir olursunuz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hiç kalmam, bildiğim bir konu.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Belgesini getirin Orhan Bey; konuşmayın, belgesini getirin.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Belgesi var.

BAŞKAN - Orhan Bey, müsaade edin.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Orhan Bey, belge getirin, konuşalım.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, devam edin lütfen, buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Musa Çam Bey'in yorumları oldu. Musa Çam Bey ısrarla "Torba kanun bu." dedi.

Musa Bey, kanunun adı var, "sanayimizin geliştirilmesi" bir de "üretimin desteklenmesi." Biliyorsunuz ki torba kanunlar sayıyla gelir, 981 no.lu Kanun diye gelir. O yüzden, bu torba değil, bunun adı var, iki tane adı var. O bakımdan, sizinle aynı görüşleri paylaşmıyoruz. Bu torba kanun değil diyoruz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Ta kendisi.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Peki.

Musa Bey, bakın, bir amaca matuf maddelerden oluşan bir kanun tasarısı torba olmaz. Torbada amaçlar çok farklıdır, birisi vergi düzenlemesidir, öbürü -ne bileyim- sağlık düzenlemesidir. Buradaki her madde...

MUSA ÇAM (İzmir) - Burada da öyle.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanı dinliyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Mesela, buradaki her madde sanayimiz ve üretimle ilgili.

Şimdi, eğitimden bahsetti. Evet, eğitimle ilgili konuları ben not aldım. Musa Bey, daha önce bizim bir yasamız geçti buradan, Komisyondan, TÜBİTAK'la ilgiliydi. Orada gerçekten epey bir madde var, eğitimle ilgili konular var orada.

Hukuktan bahsetti, evet, bunlar politik değerlendirmeler.

Zeytin ve meraların yok edilmesini sağlayan bir... Musa Bey, yok böyle bir şey. Yani iddia ediyorum, bakın, şu kadar inansam zeytin ve meraların yok edileceğine, inanın geri çekeriz, derhâl geri çekeriz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sizi inandırmak için 5'inci kattan aşağı atacağım kendimi.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yok, atlamayın efendim.

Şimdi, Ahmet Akın Bey söz aldı, "Sanayi alanları bitti mi?" diye sordu. 15 ağacın kriterini sordu Ahmet Bey. Biraz da hani böyle şık görmediğim "Zeytinliklerden elinizi çekin." ifadesi oldu ki bu çok şık bir ifade değil Ahmet Bey.

15 konusunu konuşacağız arkadaşlar. Bu 15 olur, 10 olur, 1 olur gibi.

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Sayın Bakan, madde 20, hiç ağaç sayısına bakmaksızın kurul kararıyla zeytinliklerin hepsine yatırım yapmaya müsait. Biz neyi tartışıyoruz ki?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Mustafa Bey, onu da konuşacağız.

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Bir sayıya bağlı değil yani kurul karar versin, girsinler zeytinliğe.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Gülay Hanım'ın yorumu oldu. Şimdi, Gezi'nin 4'üncü yılı. Gezi çok talihsiz bir dönemdir.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Siz öyle düşünüyorsunuz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, öyle düşünüyoruz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Gezi, kardeşliğin, dostluğun, yeşilin, doğaya sahip çıkmanın sembolüdür.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hiç alakası yok Gülay Hanım.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Biz öyle düşünüyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, bilim ve teknolojiden bahsetti. Evet, doğru. Zaten Bakanlığımız Bilim ve Teknoloji Bakanlığı. Ama Gülay Hanım, sizin aşağılayıcı üslubunuz hiç hoş değil, onu söyleyeyim. Yani "Sayın Bakan okudu mu acaba?" Ben bunu bir yıldır... Bakın, siz yoktunuz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Az önce dediniz ya "Zerrece bir zeytinliğin yok edilme ihtimali olsa ben bunu geri çekerim."

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, doğru.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Ben sizin daha önce Bütçedeki konuşmalarınıza, sizinle oradaki diyaloglarımıza dayanarak onu söyledim. Görüyorsunuz ki bu zeytinliği yok ediyor, hemen geri çekebilirsiniz. Hâlâ daha geç kalmış değilsiniz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, siz yoktunuz, geçen bu sunuş konuşmamda bunu anlattım, nasıl olduğunu anlattım ve o zaman da benzer ifadeyi kullandım, Millî Eğitimde de bu ifadeyi kullandım. Şimdi, bir hanımefendi olarak bu üslubun size çok yakışmadığını müsaade edin söyleyeyim.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Ben söylediğimin arkasındayım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, bu kanun tasarısını biz bir yıldır çalışıyoruz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Yanlış, eksik olamaz mı Sayın Bakan? Bu Komisyonda biz de milletvekiliyiz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bunu burada konuşuyoruz şu anda.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, siz buyurun, devam edin.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, devam ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Yedekci, Bakanımızı dinliyoruz.

Buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yine burada bir Komisyona havale teklifi var Gülay Hanım'ın. Bu da tabii işi savsaklayalım, gönderelim.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Komisyona havale değil, "Geri çekin." dedim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Not almışım, "Alt komisyona göndermek zorunluluktur." demişsiniz. İmar Komisyonuna, Çevre Komisyonuna gönderilmesi demişsiniz.

Şimdi, tabii, biz başında "bilim" olan bir Bakanlığız.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Uygulamada da "bilim" olur inşallah.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yani bizim bilimsel düşünmeme dışında bir şeyimiz olabilir mi? Biz bilimsel düşüneceğiz tabii, başında "bilim" olan bir Bakanlığız.

Değerli sanayici milletvekilimiz Kazım Bey... Kazım Bey, ben dün de size söyledim, zeytinciliği yok etmeye, ölüm fermanı... Bakın, gerçekten bunları sizden duyunca şaşırıyorum.

Sonra, Tarkan'ın burada ne işi var, Tarkan'ı niye karıştırıyorsunuz?

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Şunu söylemek istiyorum: Sanayici olup da bu zeytinlikler sebebiyle ben sanayimi büyütemiyorum, ben gelişemiyorum diyen bir sanayici var mı, size geldi mi, ben bunu merak ediyorum; bu bir.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kazım Bey, konuşacağız, geleceğim. Notlarımda var.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Gerçekten önemli şeyler var burada. Üretimle, sanayiyle ilgisi olmayan ve buna engel olmayan bir konuyu bu tasarıya niye koyuyorsunuz Sayın Bakanım?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, toplumsal bir sorun hâline geldiğini ifade ederek bir sanatçıdan bahsettiniz ama bu "talan" kelimesi gerçekten beni üzüyor arkadaşlar. Yani başka bir şey söyleyin lütfen, "Uygun görmüyoruz." deyin.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Olması muhtemel, sonradan olması muhtemel, "Bugün yapıyorsunuz." diye bir şey yok.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yani zuhuru muhtemel...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - İleride olması muhtemel olan, siz görememiş olabilirsiniz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, OHAL konusunu Kazım Bey dün ifade etti, bugün de konuşmasında var. Şimdi, burada teknik bir şey konuşuyoruz, kanunlarda değişiklik yapıyoruz. Kazım Bey, bunun OHAL'le inanın alakası yok.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Alakası var. Bugün sanayici tedirgin. Bak, gerçekten yarınını göremiyor, yarınının ne olacağını bilemiyor dolayısıyla durumu idare etmeye ve korumaya çalışıyor Sayın Bakanım, bunu bilin.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kazım Bey'in soruları da vardı. Kazım Bey, niçin böyle düşünüyorsunuz, sizin mantık niye böyle çalışıyor? Yani illa bir şirket, bir holding, bir çıkar grubu mu gelip bunu istemesi lazım?

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Zorladığınız için söylüyoruz bunları.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, böyle bir şey yok. Bakın, ben bugüne kadar bu tasarıyla ilgili ne bir madenciyle ne bir kuyumcuyla, hiçbirisiyle görüşmedim. İnanın, bakın, 6 defadan, 7 defadan bahsediyorsunuz, asla ve kata böyle bir şey yok.

Kazım Bey'in soruları... Mesela, diyor ki "Kıyı imarı ve hastane kurmak için hangi şirketler var?" Hiçbir şirket yok. Bakın, bu nereden geldi? Bu, bizim Trabzon milletvekillerimizin hem endüstri bölgesi Trabzon'da arazi olmadığından bahisle "Denizi dolduralım, endüstri bölgesi yapalım hem de bir hastane kuralım." talebinden geldi. Talep siyasilerden geldi, şirketlerden gelmedi Kazım Bey.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Denizli'ye de yaptık biliyorsunuz Bakanım, Denizli'de de aynı taleplerimiz oldu.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, mesela Denizli bölgesinde de orada bir OSB var, bir bankaya ait mülkiyeti, onu da mesela kanuna yazdık, onu da üreticiyle buluşturacağız.

ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Bakanım, zeytinlik talebi kimden geldi?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Siz illa bir şirket, bir madenci, yatırımcı arıyorsunuz; arkadaşlar, böyle bir şey yok.

ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Kimden geldi yani?

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - O zaman zeytinliklere dokunmayın.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Dokunmuyoruz Hanımefendi. Gülay Hanım, dokunmuyoruz.

Ben tekrar Kazım Bey'in sorularına bakıyorum yani hepsinin altında mutlaka bir şirketin, bir holdingin olmasını Kazım Bey bekliyor. Kazım Bey, siz sanayicisiniz ama biz sizin gibi düşünmüyoruz.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Bakanım, şu Komisyonun yüzde 80'i bu dediklerimize uygun hareket ediyor. Yani, zeytinciliğe, Kıyı Kanunu'na ve meralara dokunmayı uygun bulmuyor. Şimdi, bu kadar zorladığımız bir Komisyondaki görüşmelerde siz ısrar ediyorsunuz "İlla ki bu tasarının içinde bu maddeler çıkacak." diyorsunuz. Ben onun için altında bir şeyler aramak zorunda kalıyorum.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, ben diyorum ki: "Maddeleri konuşalım." 15 değilse kaç olsun? Gülay Hanım "1" olsun dedi, birisi "sıfır" olsun der, "2,5 olsun, 3 olsun." der. Ama her maddenin altında bir çıkar grubu, bir holding, bir şirket... Yok, böyle bir şey.

Şimdi, en son Tacettin Bey söz aldı, notlarımda o var.

Tacettin Bey, hiçbir baskı ve hiçbir rica olmadı. Bundan emin olun. Kimse bizi aramadı, kimse bize bu konuda bir baskı, bir rica yapmadı; böyle bir şey yok. Bu tamamen son bir yılda yaptığımız çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bir pakettir ve bakın, sadece burada mera, zeytin, kıyı şeyi yok; 76 madde var. Belki Komisyon bunu biraz daha zenginleştirecek, başka maddeler, değişiklik önerileri olacak; onları da dikkate alacağız. Dolayısıyla, bunun altında, değerli milletvekili arkadaşlarım, asla ve kata başka bir şey aramayın lütfen, başka bir şey aramayın. Bu tamamen sanayimizin geliştirilmesi, üretimin desteklenmesi amacına matuftur. Bakın, zeytinliklerle ilgili, kıyıyla ilgili, merayla ilgili, bunların zarar görmesiyle ilgili ne kadar endişeniz varsa getirin bu kanuna yazalım yani değişiklik yapalım, yazalım.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Farklı önerim vardı benim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Siz komisyona havale yapıyorsunuz, yapmayın.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Hayır, başka farklı bir önerim de vardı.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ben "komisyon" diye not almışım.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - İzmir gibi vilayetlerde, bu bölgelerde böyle bir sanayi arazisine ihtiyaç yoktur. İzmir, Aydın, Balıkesir'de yok böyle bir talep. Henüz OSB'lerimiz boş bizim.

BAŞKAN - Önergeleri yeri gelince değerlendireceğiz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Maddelere geçtiğimizde önergelerinizi verin, gerçekten, samimiyetle söylüyorum, değerlendireceğim, söz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Değerlendirecek misiniz? Bakın, ramazan ayındayız.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Biliyorum ramazan ayındayız.

Bitirmek üzereyim Sayın Başkanım.

Şimdi, bakın: Birtakım yatırımcılar, birtakım sanayiciler görüşmelerimizde kendilerinin en büyük sorunlarının sanayi parseli olduğunu bize hep ifade ediyorlar. Daha çok yatırım yapılmak istenen bölgeler de Türkiye'nin batı bölgeleri, Türkiye'nin doğusu değil, batı bölgeleri ve gerçekten Türkiye'nin batı bölgelerinde sanayi parseli bulma noktasında birtakım sıkıntılar var. Geçen de ifade ettim, öyle bölgelerimiz var ki Singapur'dan daha pahalı sanayi parselleri var. Biz arzu ediyoruz ki sanayicimize bu tasarıyla -sadece zeytinciliğe odaklanmayalım- arzu ediyoruz ki sanayicimize ucuz sanayi parseli bulalım.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Doğuya gitsinler Sayın Bakanım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, bu, doğu-batı ayırmıyor, bütün Türkiye'yi kapsıyor.

Bakın, sadece zeytine odaklanırsak yanlış yaparız, pakete topluca bakalım.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen toparlar mısınız.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Son, bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, bakın, sektörel bazda bir çalışma yaptık. Bakın, Türkiye petrol türevlerine 20 milyar doların üzerinde para ödüyor, ithalat yapıyor, bazen 24 milyar, bazen 20 milyar.

Bakın, dünyada bunun güzel örnekleri var: Singapur'a gidin, Yalong Adası'na bakın, ham petrol geliyor, petrolü işliyorlar, petrol türevlerini satıyorlar.

Şimdi, ham petrolün yaklaşık bugünkü fiyatlarla tonu 400 dolardır, 380 dolar civarında. Şimdi, ham petrol geliyor, rafineride işleniyor, nafta oluyor, oradan aromatikler, polimerler, boya ve verniğe kadar giden süreç var. Şimdi, ham petrol alırsanız 400 dolar ama bunun türevlerinden polimerlere ve boyaya, verniğe giderseniz 1.400 dolar yani bize gerekli olan bu aradaki bin dolar. Bakın, Singapur -Kazım Bey bunu mutlaka görmüştür- petrol üretmiyor ama petrol geliyor, işliyor, 400 dolara gelen ham petrolü sonra türevleriyle 1.400 dolara satıyor. Türkiye'nin bu tip yatırımlara ihtiyacı var. Bu tip yatırımlar da genelde liman ve deniz olmasını gerektiren yerler.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Aliağa'da PETKİM'imiz var efendim,

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Beyefendi, bakın, PETKİM'in üretimi Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 18'ini karşılıyor. Türkiye'nin 4 tane daha PETKİM'e ihtiyacı var, Türkiye'nin böyle büyük endüstri bölgelerine ihtiyacı var.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Bunların atıklarını ne yapacağız?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Gülay Hanım, teknoloji çok gelişti. Artık, öyle arıtma sistemleri var ki öyle filtre sistemleri var ki içme suyuna yakın arıtma yapabiliyor.

Yine, havaya yaydığımız karbondioksit salımlarını minimize edebiliyoruz, teknoloji var.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Karbon salımı sıfır bina hiç yok.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ya, bakın, bu teknolojiler var; bunları uygulayalım. Yani, bakın, tarım ile endüstriyi, tarım ile sanayiyi barıştıralım. Türkiye'nin büyük yatırımlara ihtiyacı var. Türkiye büyük yatırımlar yapmazsa Türkiye'nin sanayisi, Türkiye'nin gelişmesi, Türkiye'nin kalkınmasında istenilen...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Bakan, bu çevreyi kirleterek olmaz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Çevreyi kirletmeyeceğiz, zeytinlikleri öldürmeyeceğiz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Zeytinlikleri yok edip başka bir şey yapamaz mı?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Gülay Hanım, böyle bir şey yok.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Bu kanun öyle bir kanun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Böyle bir şey yok.

BAŞKAN - Sayın Yedekci, lütfen...

Sayın Bakanım, lütfen salona konuşalım ve toparlayalım, istirham ediyorum.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Başkanım, ben bu sabah sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle toplantı yaptım Bakanlıkta. Daha çok Marmara Bölgesi'nden arkadaşlar, Ege'den arkadaşlar vardı. Onlarla toplandık, onlara da anlatmaya çalıştım. Şimdi yani bu 76 maddenin sadece zeytinciliğe indirgenmesi gerçekten beni üzüyor. Çok sayıda burada madde var ve çok sayıda...

ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Sayın Bakan, Sivas'a gelsinler.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, Sivas'ta sanayi sitesini taşıyacağız bu kanun çıkarsa. Ali Bey, siz söylediniz "Bizi niye taşımıyorsunuz?" diye. Taşıyacağız, bu kanun çıkmazsa taşıyamıyoruz.

Şimdi, bakın, Türkiye büyük yatırımlar yapmazsa Türkiye'nin sıçraması yapması mümkün değil. Biz Türkiye'nin bir sıçrama yapmasını istiyoruz. Tıpkı Singapur'da, Malezya'da ve Uzak Doğu'da örneklerini gördüğümüz endüstri bölgeleri oluşturmak istiyoruz. Sanayi ve tarımı barıştırmak istiyoruz. Bir başka toplantıda da söyledim, Avrupa'ya gidin, bakın, tarımla sanayi iç içe, asla birbirinin alternatifi değil. Birini kurarken öbürünü yıkmıyorsunuz. Bir yerde fabrika, yanında otlaklar var ve inekler otluyor.

Avrupa'da var efendim, hiç görmediniz mi?

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Türkiye'de yok efendim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Türkiye'de biz de kuracağız. Biz neden yapamayalım? Dolayısıyla, bu kanuna topluca bakalım.

Ben çok çok teşekkür ediyorum katkılarınız için.