KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

2'nci ve 3'üncü maddelerin çıkarılmış olması sevindirici, böyle bir mutabakatın olması da çok güzel bir şey. 4'üncü maddede -benden önceki arkadaşlarımızın tamamı söylediler- "Ancak..."la başlayan ve devam eden paragraf, işin ayrıntısı burada. Ama biliyoruz ki şeytan da zaten ayrıntıda gizlidir yani bütün püf noktası da bu "Ancak..."la başlayan iki satırlık ayrıntıda yatıyor, bunun düzeltilmesi lazım. 1970'li yıllarda Henry Kissinger şunu söylüyor: "Petrolü kontrol edersen ülkeleri ve ulusları kontrol edersin; gıdayı, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol eder ve yönetirsin." Şimdi, bu düzenlemeyle gerçekten, Türkiye'nin en önemli gıda maddelerinden bir tanesinin, zeytinin tam köküne zehri, siyanürü döküyoruz. Şimdi, Sayın Bakan söyledi, bu düzenlemeyle birlikte buraların imara açılmayacağı, konut yapılmayacağıyla ilgili güzel sözler söyledi. Ancak, bu sabah Sayın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yaptığı konuşmada diyor ki: "Konuta, imara açılmayacak, şu yapılmayacak ama kamu yararı gözetilerek madencilere..." Özellikle, bu cümleyi bizzat Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik zikrediyor, kamu yararı gözetilen madencilere bu imkânın ve olanağın verileceğini itiraf ediyor; videosu burada arkadaşlar, Sayın Bakanın videosu burada, bunu söylüyor yani.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Elini de taşın altına koymuyor, bize gönderiyor.

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Siyanürlüyor yani.

MUSA ÇAM (İzmir) - Şimdi, arkadaşlar, bu maddeyi düzenlemeyi isteyenlerin kim olduğu açık ve net; madenciler ve enerjiciler arkadaşlar. Yani yine, zeytin alanlarının bulunduğu birçok yer, taş ocakları, mıcır ocakları, mermer ocakları ve rüzgâr gülleriyle birlikte talan edilecek. Biz ne rüzgâr güllerine karşıyız ne taş ocaklarına ne mıcır ocaklarına ne mermer ocaklarına karşıyız; sadece, bunların doğru yerlerde, doğru ruhsatlandırılması gerektiğini söylüyoruz, tarım alanlarına, bu tip yerlere ruhsat verilmesi doğru değil. Yoksa, biz rüzgâr güllerine karşı değiliz. Ülke büyüyecekse, gelişecekse enerjiye ihtiyacı var. Duble yol yapılacaksa, otoyol yapılacaksa taş ocaklarına, mıcır ocaklarına ihtiyaç var; hiç itirazımız yok. Ama bunların tamamen tarım alanlarının olduğu yerlerde, zeytinliklerin olduğu yerlerde yapılması kesinlikle bir katliamdır. Bu nedenle, 2 ve 3 çekilmişken 4'üncü maddenin de çekilmiş olmasının gerçekten zeytin üreticileri açısından, ülke tarımı açısından, gıda güvenliği açısından son derece verimli ve doğru bir iş olacağını söylüyorum.

Son sözüm de Sayın Başkan, burada zeytin üreticilerinin... Sayın Engin de söyledi, diğer arkadaşlar da söyledi. Ateş düştüğü yeri yakar. Nasıl, terör olaylarında evlatlarını kaybeden ailelere biz gidip taziyelerimizi dilesek, onlarla yas tutsak bile onların acılarını bizim ömür boyu devam ettirmemiz mümkün değil. O zeytin üreticileri de evlatlarını kaybediyorlar çünkü zeytin onlar için bir evlattır, o kadar kıymetlidir ve o kadar değerlidir. Bu nedenle, onların acılarını, onların üzüntülerini bilmemiz ve hissetmemiz gerekiyor. Onların koydukları bu tepkiyi bir siyasi argüman olarak değil, sadece, çektikleri acıyı ve çektikleri sıkıntıları burada dile getirememenin vermiş olduğu bir tutum ve davranış olarak görmek gerekir. Onların bir kez daha Komisyona davet edilmesi ve dinlenilmesinde fayda var.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Çam, teşekkür ediyorum.