KOMİSYON KONUŞMASI

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Sakarya) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, çok değerli STK temsilcisi kardeşlerim, Bakanlığımızın değerli mensupları ve basın mensubu arkadaşlarım; ben de hepinize hoş geldiniz diyorum.

Hakikaten faydalı bir toplantı olmasını diliyorum şu an içinde bulunduğumuz toplantının.

Biz zaman zaman milletvekili arkadaşlarımızla, bazen basın mensuplarıyla, ama sıklıkla da engellilerle ilgili STK temsilcileriyle bir araya geliyoruz kimi zaman ben, kimi zaman Bakanlıktaki ilgili arkadaşlarımız ve sorunları tartışıyoruz. Ama bütün tarafların, hepimizin bir masa etrafında bugün toplanmasını Sayın Başkanım, size borçluyuz, çok teşekkür ediyoruz bu güzel organizasyonu yaptığınız için.

Buradan çıkacak sonuçların bizim tarafımızdan, en azından Bakanlık olarak gayet büyük bir memnuniyetle ve büyük bir ciddiyetle ele alınacağını bilmenizi peşinen, şimdiden isterim doğrusu.

Engellilik konusu, bütün dünyada çok önemli bir sosyal konudur, Türkiye'de de öyle. Ama özellikle son on iki yıldır engelliliği engelsiz hayata dönüştürmek için hükûmetlerimizin yaptığı çok ciddi programlar, çok ciddi destek mekanizmaları, çok ciddi sağlıklılaştırmalar, iyileştirmeler mevcut. Bunlarla ilgili uzun uzun konuşup şimdi zamanınızı almak istemiyorum çünkü burada bulunan bütün taraflar, son on iki yıldır yapılan her şeyi aslında gayet iyi biliyor. Sadece çok özet olarak hangi alanlarda çalıştığımızdan başlık mahiyetiyle bahsedeyim ve o konuyu geçelim arzu ediyorum.

Engellilerimizin, bir insanın bir toplumda sahip olduğu bütün haklara sahip olabilmesi için çalışıyoruz Hükûmet olarak ve bundan önceki hükûmetler olarak da aynı şekilde çalıştık. Engelleri ortadan kaldırabilmek için çalışıyoruz. Engelliliğe sıfır tolerans tanıyoruz diyebiliriz. Engelsiz bir dünya kurmak için uğraşıyoruz. Bunun için hayata dezavantajlı başlamış insanlarımızın bu dezavantajlarını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunun için ne yapmak lazım? Yasal engelleri ortadan kaldırmak lazım, ki bunun için Parlamentoda çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Bugün burada bulunan gerek kendi partime mensup arkadaşlarıma gerekse muhalefet partilerine mensup arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.

Bizim Bakanlığımızdan gelen bütün kanunlar engellilerle ilgili olan ya da diğer dezavantajlı gruplarla ilgili olan bütün kanunlar gerek komisyonlarda gerekse Genel Kurulda neredeyse tamamen oy birliğiyle geçer. Bütün diğer partilere mensup arkadaşlarımız destek olurlar. Olumlu tartışmalar olumsuz tartışmalardan daha yoğundur bizimle ilgili kanunlarda. Onun için onların da konuya hassasiyetleri en az bizim kadar. Kendilerine çok teşekkür ediyorum bu manada.

Evet, yasal düzenlemeler yapmak gerekir demiştim, ki bunları yapıyoruz. 90'larda aslında başladı çok iyi yasal düzenlemeler yapmak engellilik konusunda ama son on iki yıldır artan bir ivmesi var yasal düzenlemelerin ve bunun hayata geçirilmesiyle ilgili de pratiklerimizi son derece profesyonel bir biçimde geliştirmeye çalışıyoruz.

Bunun dışında bir sosyal bilinç oluşturmak gerektiğini fark ediyoruz. Bunun için çok ciddi uğraşlarımız var. Buradaki en büyük paydaşlarımız da STK'larımızdır. Toplumda bir bilinç oluşturmak, engelliliğin engelsiz hayata dönüştürülmesini sağlamak için onlarla birlikte çalışıyoruz, el ele çalışıyoruz. Bu çok önemli bir şey. Çünkü sosyal devlet olmanın en önemli sac ayaklarından biridir STK'lar. Eğer sosyalizasyon konularında STK'larla birlikte çalışılmıyorsa bir devlet sistemi ya da bir hükûmet programı daima halka erişmekte, halka ulaşmakta eksik kalacaktır, noksan kalacaktır. Biz bu eksikliği yaşamamak için STK'larımızla mütemadiyen el ele olmayı arzu ediyoruz. Onlardan da çok olumlu tepkiler alıyoruz hem engellilik konusunda hem de diğer konularda.

Yeri gelmişken teşekkür ederek gideyim bari. STK'larımıza çok çok teşekkür ediyorum bize verdikleri destekler konusunda.

İkinci ayak, sosyal bilinci oluşturmak demiştim. Evet, onu da yapmaya çalışıyoruz son özellikle on yılda.

Üçüncü ayaksa, pratikleri yerleşik hâle getirmek. Yani yasalarla ortaya koyduğunuz mevzuatı normal pratikler hâline getirmek, uygulamaları fevkalade iyi hâle getirebilmek. Pek çok konuda olduğu gibi burada da biraz sorunumuz var. Pratikler hemen değişmeyebiliyor bazen, zaman alabiliyor bazen yaptığınız yasal uygulamaların hayata geçirilmesi. Ama bu konuda da son derece ısrarlı ve kararlıyız. Yaptığımız bütün yasal değişikliklerin uygulamaya geçmesinin biraz zaman alsa da muhakkak gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hem içeriden ulusal tepkiler hem uluslararası tepkiler Türkiye'nin bu konuda son derece başarılı olduğu yönünde.

Biz sosyal hizmetler, sosyal destekler konusunda gelişmiş ülkeler ligine biraz geç girmiş bir ülkeyiz. Son on-on beş yılda girmiş bir ülkeyiz. Ama bu geç girişin avantajlarından da faydalanmış bir ülkeyiz.

Avantajlar nedir diye düşünürseniz, diğer ülkelerin, diğer gelişmiş ülkelerin tecrübelerinden faydalanmak bu avantajlar. Yani diğer gelişmiş ülkelerin arayarak buldukları, deneme yanılma yoluyla buldukları birçok yöntemi biz aslında bir birikim olarak, bir dünya birikimi olarak, bir dünya tecrübesi olarak karşımızda bulduk ve onlardan faydalandığımız için de süratli bir yol almak, çabuk lige dâhil olmak gibi bir avantajla karşılaştık. Bunu da elimizden geldiği kadar iyi kullanmaya çalışıyoruz. Bu konuda çok ciddi övgüler alıyoruz gelişmiş ülkelerin ilgili birim başkanlarından, kurum başkanlarından.

Elbette bu, çalışırken oluşturduğumuz bir yol. Yani birtakım planlarımız ve fikirlerimiz var. Bu planları ve fikirleri sizlerle paylaşıyoruz. Bunu bir yol haritasına dönüştürüyoruz, uyguluyoruz. Ama uygularken başka fikirler, başka planlar, başka imkânlar bazen ortaya çıkıyor ve bunların tekrardan geri dönülüp tartışılması gerekiyor. Dolayısıyla şöyle bir manzarayla karşı karşıyayız: Hiçbir zaman yaptığımız bir şey tamamlanmış bir iş değildir bizim nazarımızda. Yani bunu yaptık, başardık ve bitirdik diyebileceğimiz bir durum hiçbir zaman olmayacaktır. Her zaman geliştirilebilecek birtakım programlarımız olacak. İleriye doğru atılabilecek daha pek çok adım olduğunu önümüzde göreceğiz ve bu mütemadiyen böyle olacak, sonuna kadar böyle olacak. İlerlemeye daima açık bir alan sosyal programlar. Engellilik alanında da öyle. Onun için birbirimize daima ihtiyacımız olacak. İhtiyaçları tartışmaya açmamız gerekecek. Kendimizi sürekli yenilememiz gerekecek ve yenilikleri sürekli uygulamamız gerekecek. Bakış açımız bu şekilde.

Bugün sizinle eksikliklerimizi ve yarına ulaşırken yapmamız gerekenleri tartışmak istiyoruz aslına bakarsanız. Ama, bu arada, tabii, bize şunları da çok iyi yaptınız derseniz, memnun oluruz çünkü sizin de bildiğiniz gibi, marifet iltifata tabi.

Hepinize çok çok teşekkür ediyorum buraya kadar geldiğiniz için, toplantımıza katıldığınız için.

Belki son cümle şunu söyleyebilirim: Biz bugün sizi dinlemeye geldik.

Çok teşekkürler.