GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Bektaşoğlu'nun bir sorusu cevaplanamadı. Bu Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesine öğrenci nasıl alınacak? Çünkü sadece yüksek lisans ya da doktora değil lisans da var. Yükseköğretim Kurulunun yasasına bağlı olmayacağına göre başka bir şekilde mi öğrenci girişi söz konusu olacak? Bu konu kapalı kaldı.

TEOG için yani tabii bu oturumun konusu değil ama adına "sınav" diyelim, demeyelim ne fark eder, sonuçta öğrencileri bir sıralamaya koyuyoruz ve öğrenciler o sıralamaya göre de okullara yerleşiyorlar; hem özel okullara yerleşiyorlar hem devlet okullarına. Yani burada bir ölçme değerlendirme varsa bunun adı sınavdır Sayın Müsteşar. Ne kadar "Sınav değil." deseniz de, TEOG'un içinde "S" harfi olmasa da bu bir sınavdır. Değil mi ki öğrencileri sıralamaya... Öğrenciler sıralamaya giriyor. Buradaki sorun 17 bin 1'incinin olduğu bir teknikte sorun olduğudur. 17 bin 1'inci çıkıyorsa bir eleme sisteminden -sınav demiyorum, dikkat edin- bu teknikte bir sorun var demektir. Yoksa Türkiye'nin değişik yerlerindeki çocukların, 17 bin öğrencinin aynı düzeyde olduğunu asla ve asla söyleyemeyiz. O zaman bizim PISA sonuçlarımızın da daha iyi olması gerekir.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜSTEŞARI YUSUF TEKİN - 665... Böyle bir belirlememiz yok bizim.

BAŞKAN - Peki, tamam.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Var canım. Bakın, adını "sınav" koymazsanız adını "1'inci" demezsiniz ama aynı puanı almış 17 bin öğrenci var. Hadi 1'inci demeyelim...

HALİL ETYEMEZ (Konya) - "1'inci yok." diyor.

BAŞKAN - Peki, isterseniz bunu dağıtmayalım.

GAYE USLUER (Eskişehir) - O zaman bir tekziple Sayın Müsteşar, bütün basına hem görsel basına hem yazılı basına duyuralım. "TEOG bir sınav değildir, 17 bin öğrenci aynı başarıyı elde etmemiştir, kimse boşuna sevinmesin, böyle bir şey yoktur." diye bir açıklama yapın bakalım, sonuç ne oluyor, hep birlikte görelim.