NECATİ YILMAZ (Ankara) - Öncelikle burada, gittikçe ortaklaştığımız ölçülerin geliştirilmiş olmasından memnuniyet duyduğumu söyleyeyim.

Tabii, bir de şöyle bir tespitimiz olacak: Maalesef yapmış olduğumuz değerlendirmeler ve nitelemeler, elbette ki başta burada olmak üzere, tüm bu koşullara rağmen yargı görevini, bu kutsal görevi yerine getirmek üzere çaba gösteren ve temsilcileri burada olan sevgili yargıçlarımızı incittiğinin farkındayım. Belki de bu sürecin bu şekilde gelişmesinde en az kusuru olanlar onlar yani Parlamentonun, evet, yürütmenin daha fazla kusuru... Onların çalışma ortamını ve kurallarını belirleyen bizleriz ve belki süreç içerisinde çeşitli şapkalar üzerinden oraya yansıyan tutumlardan dolayı ortaya çıkan tablodan onlar da bizler kadar üzülüyoruz. O yüzden, özellikle bir özür dilemek istiyorum, haksız olarak incittiğimiz ölçüde sevgili yargıçlarımdan eski bir yargıç olarak özür dilemek istiyorum.

BAŞKAN - Avukatlığa devam etmeyi düşünmüyorsunuz herhâlde.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Gerçekten onların mesleğe başlarken yüreklerini yakan adalet ateşinin hâlâ sürdüğünden eminim ama maalesef Sevgili Gökdağ'ın söylediği gibi yakın tarihimizde dönem dönem her birimizin farklı şekilde farklı gerekçelerle kullandığı ve sonuçta yargının durumunun iyi olmadığına dair tespitlerimiz ve belki sıfatlandırmakta imtina etmemiz gereken, kullanmaktan imtina etmemiz gereken kavramları kullandığımız ortada. Tüm bu kaygılarla bu değerlendirmeyi yapıyoruz.

Öncelikle, burada gerçekten de hukuki bir meselede ve işleyişte objektif kriterleri geliştirmek konusundaki duyarlılığınıza teşekkür ediyorum. Her birinizin bu anlamda katkılarınıza teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanımın, bunu anlayışla karşılayan, ön açan yaklaşımına da teşekkür ediyorum.

Temel temennimiz şudur: Kurumsal anlamda da uygulama anlamında da birliğin sağlanması temel yaklaşımımız, bunu istiyoruz.

İkincisi, objektif kriterlerin geliştirilmesini ve uygulamanın keyfî, şahsi değerlendirmelerin dışına çıkarılmasını önemsiyoruz. Bu anlayışla, ya tamamıyla çıkarılmasını -öncelikle bunu istiyoruz, biz önergemizde ısrarlıyız- değilse takip eden sıra gibi onunla beraber ele alınması gereken kıdem meselesi gibi... Bunun yanı sıra temel kaygı, yine Başkan Vekilimizin ifade ettiği gibi, özellikle karar süreçlerinde tabii hâkim ilkesinin de ayakta tutulması anlamında, sonradan oluşturulmuş heyetlerden bu yetkinin sakınılması gerektiğinin altını çiziyorum.

Tedbir meselesinde ve karar aşamasında bu heyetler karar vermesin. Bunu güvence altına almak da mümkün. Böylelikle de kendi şeylerimizi büyük ölçüde gidermiş oluruz.

Teşekkür ederim.