MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - Sayın Başkan, ilk önce konuşmama bir teşekkürle başlayayım, o da şudur: Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugüne kadar gelen kanun teklifleriyle ilgili hem Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu arkadaşlarımız hem de Komisyonda personel olarak çalışan arkadaşlarımız ciddi bir çaba göstererek bizi önceden bilgilendiriyor, biz de o bilgiler ışığında bu kanun teklifleriyle ilgili daha detaylı çalışmalar yapma olanağına kavuşuyoruz, sağ olsunlar.

Bu Millî Mayın Faaliyet Merkezinin Kurulmasına İlişkin Kanun Tasarısı, Ottawa Sözleşmesi'yle mayınların temizlenmesine ilişkin taraf olduktan sonra, bilindiği üzere, 2014 yılına kadar bu mayınları temizlememiz gerekiyordu ama işte hem sınırlarımızda olan gelişmelerden ötürü hem de birtakım personel eksikliğinden ötürü sanırım -kanun teklifinde o da gözüyor- bu başarılamadı. Şimdi 2022 yılına kadar bunun tamamlanmasına ilişkin bir izin alınmış ve o süre o zamana kadar uzatılmış. Dolayısıyla, bu merkezin kurulmasına ilişkin çok itiraz ettiğimiz noktalar yok, eksik gördüğümüz noktalar var, bu eksikleri de burada tamamlamaya çalışacağız. Özlemimiz şudur, yani Millî Savunma Komisyonunda aşağı yukarı üç yıldır bu tür kanun teklifleriyle ilgili biz de eksikleri gidererek eşitsizlikleri gidermeye çalışıyoruz.

Burada bir parantez açmak istiyorum: Bilgilendirme yapılırken Türk Silahlı Kuvvetlerini ilgilendiren diğer kanunlara ilişkin ana felsefenin de eşitsizliklerin giderilmesi olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasında ve ona bağlı olarak görev yapan kurumları arasında birtakım eşitsizlikleri gidermek üzere 11-12'ye varan kanunda da değişiklik yapıldığı ifade edildi. Biz kanun maddelerinde de onları görüyoruz. Bizim de baştan beri öngördüğümüz bazı eşitsizliklerin de giderilmesi noktasında, artık milletvekili arkadaşların yavaş yavaş dönem sonuna geldikleri bu dönemde, bugün görüşeceğimiz kanun teklifinin içerisine ta baştan beri öngördüğümüz ve giderilmesini istediğimiz işte resen emeklilerle ilgili haksızlıkların, askerî okullardan darbe girişiminde bulundular diye atılan öğrencilere ilişkin haksızlıkların, astsubaylara ilişkin haksızlıkların, eşitsizliklerin, Türk Silahlı Kuvvetlerinde "İntihar etti." denilen ya da eden askerlerin yakınlarına ilişkin ve ailelerine ilişkin yapılan eşitsizliklerin ve buna benzer eşitsizliklerin giderilmesi konusunda gerekli duyarlılığı gösterip hakikaten Millî Savunma Komisyonu bir örnek sunmalıdır. Yani, Türkiye'de, hani, hep dışarıdan gelen tekliflerin olduğu gibi kabul edildiği, sonra buraya gelmeyen... "Dışarıdan"dan kastım yanlış anlaşılmasın, sadece Bakanlar Kurulundan, sadece Başbakandan, sadece birkaç arkadaştan gelen teklifler. Elbette bunlar değerlidir ama hiç unutulmamalıdır ki, zaten bütün partilerin bu komisyonlara dâhil edilmesinin en önemli gerekçesi, komisyonlarda ortak akılla, ortak önerilerle bütün Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak bir uzlaşmayla bu kanunların çıkmasıdır. Bu komisyonlar da bunun için vardır. Böyle bir özlemimi de dile getirerek maddeler üzerindeki görüşmelere geçilmesi uygundur diyorum.

Teşekkür ediyorum.