NECATİ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Genel Müdürün yaptığı değerlendirme aslında tüm çalışmanın düşünsel arka planını ortaya koyan bir ifadeydi, "Bu bir politik tercihtir." dedi. Aynen de böyledir. Cümle aynen böyle, aynen böyle konuştu: "Bu bir politik tercih. Dünkü yaklaşımınız kolaylaştırıcı ara buluculuk üzerineydi, şimdi, bu defa değerlendirici ara buluculuğu uygun görüyoruz ve bunu destekliyoruz." dedi. Aynen böyle konuştu, ben de not aldım. Dolayısıyla da burada politik bir tercih var, bu tercihin işçilerden yana olmadığı açık. Şimdi, süreç içerisinde sürekli anlatılıp gelen bir durum vardı; başvuru zorunluluğu. "Anlaşmak zorunlu değil." denildi fakat burada yapılacak değerlendirmenin başlangıçtan beri söyleyegeldiğimiz "Evet, hakkın 40 lira ama 20 liraya razı olmazsan üç yıl sürünürsün." şeklindeki bir değerlendirmeden daha öte bir değerlendirme olacağını düşünmüyorum. Başka ne konuşulacak bu konuda? Dolayısıyla "Hakkından vazgeç, otuz yıllık birikiminden vazgeç. Bunun yarısına, dörtte 1'ine -her neyse- ona razı ol." şeklindeki bir dayatmanın, bir ikna sürecinin işçilerin önüne konulduğunu görüyoruz. Dolayısıyla da bu sürecin politik bir arka planının olduğunu görüp tespit ve teşhir ediyoruz.

Teşekkür ederim.