| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı (1/850) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .06.2017 |
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Benim merak ettiğim husus şu, öncelikle şunu söyleyeyim: Devlette devamlılık esas ve ülkede güvenliği tesis etmekle yükümlü kurum devletin kendisi. En fazla güven duyulması gereken kurum da devlettir. Böyle baktığımızda, devletin yalan söylemez olduğunu, "Devlet yalan söylemez." diye bir ilkenin var olduğunu fakülte 1'de de öğrenmiştim. Bu anlamıyla da bu güven duygusunu ve devletin bunun muhatabı olması ilkesini o zaman öğrenmiştim. Tabii, süreç bizi bu anlamda çok fazlasıyla yanılttı. Bu döneme ilişkin söylemiyorum, genel, mesleğe başladığım yerden bugüne dair söylüyorum.
Şimdi, burada sonuçta bir statü hukukunu kabul edip onun içerisinde hayatını biçimlendiren ve böyle bir çalışma tarzına, ilişkisine talip olan kamu çalışanları var.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Kabul edilmemiş ama. Bakın, ücret açısından statü hukukuna tabi değil ki, niye onu istemiyor?
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Ama diğer hakları bakımından onları soracağım. Mesela, bunların sendikal hakları var mı? Yargılanırken kamu çalışanı kapsamında, memur gibi sorumlulukları var mı? Bu anlamda farklı. İmzalanmış bir sözleşmeleri var mı bunların? Yani, bir sözleşme yoksa bir statüye dâhil olmuşlar demektir böyle baktığımızda. Dolayısıyla, tam da Uyuşmazlık Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesinin söylediği gibi, pozisyon itibarıyla memuriyete daha yakın bir yerde duruyorlar.
Şimdi, bu defa, kimin daha lehine veya aleyhine? Bu kadar feryat figan varsa, bu kadar itiraz varsa, bu kadar bizim üzerimizde baskı varsa demek ki bu çalışanlar bunu istemiyorlar.
BAŞKAN - Kime baskı yapılıyor ya?
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Bunu istemiyorlar.
BAŞKAN - Sende baskı yok ağabey ya.
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Var, var, bizim üzerimizde baskı var.
BAŞKAN - Böyle bir algı nasıl olabilir ya? Bu kadar özgür, bu kadar serbest...
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Şu anlamda söylüyorum: İrademizi çarpıtmak anlamında değil, sorunlarını bize sahiplendirmek anlamında baskı var, bize anlatıyorlar.
BAŞKAN - Peki.
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Böyle baktığımızda, biz bu sorunu sahiplenmek durumundayız ve dolayısıyla da bir şeyi söylüyorum: Evet, bizim kamu personel rejimimizin baştan aşağı görüşülmesi, değerlendirilmesi lazım. Lütfen gelin, bunu o güne bırakalım, yeni bir tartışma başlığı açmayalım. Orada konunun uzmanı insanlar tarafından bu konuyu konuşalım, görüşelim ama yine gece yarısı oldu, yine son hüküm, bu önemli hüküm gece yarısına kaldı. Yarın basına "gece yarısı yasası" diye geçmesin.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Tam tersi çıkarsa "gece yarısı yasası" olacak ya.
BAŞKAN - Çıkmaz ya, sabahtan beri çalışıyoruz ya, yeni bir teklif değil ya.
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Bu mesele zaten bu kanun tasarı kapsamında olması dahi gerekmeyen bir düzenleme. Ait olduğu yere bırakalım ve bir an önce kamu personel rejimimizi bu anlamda ele alıp konuşalım çünkü her biri ayrı ayrı ele alınması gereken sıkıntılar içeriyor. Bunu topluca görüşelim. Bu anlamda, bu düzenlemenin tasarıdan çıkarılmasını bir kez daha biz talep ediyoruz.
Saygılar sunuyorum.