KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - Bizim de bu konuda bir önergemiz var, okuyacak. Tekrar söz almamak için şimdi düşüncelerimizi söyleyeyim, yani zaman kazanmış olalım.

1 Ocak tarihi bizim için de uygundur yani ona bir itirazımız yok, öyle düzeltilmesini talep ediyoruz fakat, konuşmamda da söyledim, bu bizim önergemizle de ilgili olduğu için kısaca da ifade edeyim: Bu konuda hakikaten mesele bütçeyse bütçeye daha çok katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bir kez daha düşünelim. Yani, bu bedelli askerlik meselesi herhangi bir siyasi partinin siyaset malzemesi olmayacaksa, biz eleştirmeye devam etmeyeceksek uzlaşarak beraber bir önerge hazırlayalım. Biraz zaman harcayalım -en önemli konu bu- yani, biraz, beş, on dakika, yarım saat, neyse zaman harcayalım.

Buna ilişkin 18 bin lira rakamı uygun bir rakam, yani, geçen sefer biraz yüksekti, katılım daha az oldu. Az olması doğru fakat şöyle bir adaletsizliğe izin vermeyelim: Hani, parası olan bedel ödeyecek -hakikaten bu vicdanı yaralayan bir şey- parası olmayan ödemeyecek. Zaten bu zorunlu sağlık sigortasıyla ilgili birçok ailenin bütçesi belirlendi, ne kadar geliri olduğu. Orada da dedik ki, güncelleştirerek de biraz, daha önceki kanun teklifimize uygun olarak: "Yıllık geliri 14 bin Türk lirasının -14 bin Türk lirası da TÜİK'in belirlediği yoksulluk sınırı- yani yoksulluk sınırının altında geliri olanlar ve 27 yaşını doldurmuş olanlar da bu haktan yararlansın." Yani, diğer konulardaki miktarı beraber belirleyelim, hani, bizim teklifimizde 14 binden yukarı olanlar 25 bin lira, 18 bin lira, böyle kademeli gitsin gibi. Onu tek kademeli yapabiliriz, onda uzlaşabiliriz ama hakikaten şöyle bir şey yaparsak Türkiye'yi büyük rahatlatmış oluruz ve eşitliği sağlamış oluruz: "Yoksulluk sınırı olan 14 bin Türk lirasının altında geliri olanlar da bu bedelli askerlik kanunundan faydalanır." dersek...

TURHAN TAYAN (Bursa) - Bilabedel...

MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - Evet, bilabedel. Yani "Bu bedeli ödemeden bu haktan faydalanırlar." dersek bunu oluştururuz beraber, diğer konularda olduğu gibi. İnanın, hem katılan daha çok olacak. Bunu yapalım Sayın Bakanım, Sayın Başkan, sayın AKP'li arkadaşlar. Yani, siz hakikaten buna "Evet." derseniz bu iş...

BAŞKAN - Evet Sayın Moroğlu...

MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - Evet, doğrudur.

Önerge hakkında fazla konuşmayacağım yani zaman kazanmak için.

BAŞKAN - Zaten konuştun, anlattın önergeyi.

MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - Yok, yok, daha başka gerekçeleri de uzun uzun sunabilirim ama hani işin özü belli. Arkadaşlar diyecek ki: "Yahu, geliri olmayan da..." Hani, şunu doğrulamayalım, hepimize soracaklar gerçekten ya, "Keşke Bakanın önüne yatsaydın da bunu çıkarsaydın." diyecekler bana yani.