MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, Sayın Bakan, dediniz ki: "Efendim, askere gitmek -Osmanlıyla karşılaştırdınız- bu, birinci sınıf vatandaşlar için..." Bırakın, bu birinci sınıf... Zenginler gitsin de onlar birinci sınıf vatandaş olsun. Zaten bu toplumda gariban, fakir fukara hep üçüncü sınıf vatandaş. Adliyeye gidersiniz üçüncü sınıf vatandaş; hastaneye gidersiniz üçüncü sınıf vatandaş; Meclise gelir, üçüncü sınıf vatandaş. Yani birinci sınıf vatandaş olmanın ölçütü, kriteri sadece eğer askerlikse o birinci sınıf vatandaşlar, zenginler gitsin de birinci sınıf vatandaş olduklarını orada da kanıtlasınlar.

ZELKİF KAZDAL (Ankara) - Burada askere gitme hakkından bahsediyor herhâlde.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz söz isteyince size de verirler, o zaman konuşursunuz.

ZELKİF KAZDAL (Ankara) - Ben düzelteyim istedim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yok, beni düzeltmeyin, ben ne dediğimi biliyorum. Siz düzeltirsiniz kendi adınıza. Siz kendinizinkini düzeltin, benimkini düzeltmeyin.

Yani bu açıdan, birinci sınıf vatandaşlık vesaireye, fakir fukaranın karnı tok yani bu tür laflara.

İki: "Efendim, biz şunu yaparız..." Gelin, o zaman tüm gelirlerimizi fakir fukaraya bölüştürelim. Milletvekilleri olarak, bakanlar olarak, siyasiler olarak mademki gerçekten biz bu eşitliği istiyoruz, kazançlarımızı paylaşalım fakir fukarayla. Kazançlarımızı paylaşmayacağız, fakir fukaradan, alacağız şuradan buradan. Ondan sonra da "Askere gitmek, birinci sınıf vatandaşlık..." Birinci sınıf vatandaşlıksa zengin niye gitmiyor? Yani benim sizden istirhamım... Bu, açık ve net zengin-fakir ayrımı yapmaktır; bu, açıkça sınıf ayrımı yapmaktır; bu, açıkça Anayasa'mızın 2'nci maddesindeki Türkiye Cumhuriyeti devletinin sosyal bir hukuk devleti olduğu ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu ayrımcılığı yapmayın. Ya ücretsiz yapın ya da getirilen önergenin üzerine olumlu bir oy kullanalım. Bu toplumda mevcut olan gerginliği yaratmadan, barışı, huzuru, düzeni bozmadan bu önergeye destek vermenizi istirham ediyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun Başkanım.