KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında -yeni öğrendim- Sayın Aykut Erdoğdu Milletvekilimizin babası vefat etmiş; kendilerine sabır diliyorum, Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, burada, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüşmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. İnşallah bu getirmiş olduğumuz kanun tasarısıyla ilgili olarak Komisyonumuzun yapacağı katkılarla birlikte, Türkiye'de tasarrufların artırılması noktasında önemli bir yasal düzenlemeye imza atmış olacağız.

Bildiğiniz gibi, Bireysel Emeklilik Sistemi ülkemizde ilk olarak 2001 yılında getirilen bir yasal düzenlemeyle kurumsal bir tabana oturmuş oldu. Ancak, Bireysel Emeklilik Sisteminin önemli ölçüde genişlemesini sağlayan esas düzenleme, 2013 yılında yapılan Bireysel Emeklilik Sistemine devlet katkısı yapılmasına ilişkin yasal düzenlemeyle oldu. Bugün, burada, Bireysel Emeklilik Sistemini kapsam olarak daha da genişletecek bir yasal düzenlemeyi yapmak üzere bir araya gelmiş olduk.

Tabii, bir ülkede büyümeyi belirleyen en önemli bileşenlerden bir tanesi de tasarruf oranları. Ülkemizdeki tasarruf oranlarının Türkiye'nin arzu ettiği, olması gereken büyüme oranlarına uygun düşmediğini de hepimiz biliyoruz. Gerek kalkınma planımızda gerek kalkınma planımıza uygun olarak hazırlamış olduğumuz öncelikli dönüşüm programlarında özellikle tasarrufların artırılmasıyla ilgili de önemli çalışmalar yapacağımızı ifade ettik. Hem kalkınma planımızda hem de öncelikli dönüşüm programlarımız arasında tasarrufların artırılmasıyla ilgili öncelikli dönüşüm programı içerisinde yer alan bir düzenlemeyi huzurlarınıza getirmiş bulunuyoruz.

Bireysel Emeklilik Sistemi -biraz önce ifade ettiğim gibi- 2001 yılında yasalaştı, 2003 yılında yürürlüğe girdi ancak esas genişlemeyi 2013 yılında devlet katkısı sistemini getirmek suretiyle yaptık. 2013 yılında yapmış olduğumuz yasal düzenlemeden sonraki geçtiğimiz üç buçuk yıl içinde katılımcı sayısı 3,1 milyondan 6,4 milyona çıktı yani devlet katkısı düzenlemesi geldikten sonra katılımcı sayısı yaklaşık 2 kat arttı. Yine, sistemdeki fon büyüklüğü de 2012 yılı sonunda yaklaşık 20,3 milyar lira idi. Temmuz 2016 itibarıyla -devlet katkısı hesabındaki tutarlar hariç- Bireysel Emeklilik Sistemindeki tasarruf tutarı 49 milyar liraya ulaştı, devlet katkısı hesabındaki tutar ise yaklaşık 6 milyar civarında. Bunu da dikkate aldığımızda, şu anda Bireysel Emeklilik Sisteminde toplanan toplam fon tutarı 56 milyar liraya ulaşmış durumda. Dolayısıyla, devlet katkısının sisteme girmiş olması, gerçekten bu alandaki birikimleri önemli ölçüde artırdı. Gelinen noktada bireysel emeklilik sistemindeki fonların millî gelire oranı 2016 yılı itibarıyla yaklaşık yüzde 2,5 seviyesine ulaştı. İnşallah, bireysel emeklilik sistemi yaygınlaştıkça buradaki fon tutarı yıllar itibarıyla daha da artacak.

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'yla ülkemizde bireysel emeklilik sisteminin kapsayıcılığının artırılması ve sistemin yaygınlaştırılması, yurt içi tasarruf oranının yükseltilmesi ve çalışanların emeklilik döneminde refah düzeylerinin artırılması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, bireysel emeklilik sisteminde otomatik katılım getirilmesi ve ücret karşılığı çalışanların sisteme işverenleri aracılığıyla dâhil edilmesi sağlanmaktadır.

Özel emeklilik uygulamaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hane halkının tasarruflarını değerlendirebilecekleri uzun vadeli ürünler sunmaktadır. Ülkemizde 2003 yılında faaliyete başlamış olan bireysel emeklilik sistemi bugün 6,4 milyon katılımcıya ve -biraz önce de ifade etmiştim- devlet katkısı dâhil 56 milyar liralık bir fon büyüklüğüne ulaşmış oldu. Bu kapsamda yapılan düzenlemeyle iş yeri bazlı özel emeklilik planlarına yönelik bir uygulama yapılmaktadır. Hâlihazırda -arkadaşların bana verdiği bilgiye göre- otomatik katılıma dayalı bireysel emeklilik sistemi Amerika Birleşik Devletleri'nde, İngiltere'de, İtalya'da ve Yeni Zelanda'da -hani farklı formatlarda olabilir- uygulanmaktadır. İş yeri bazlı olarak özel emeklilik planlarına yönelik bir uygulama olduğunu söylemiştim. Diğer ülkelerdeki başarılı örnekleri de dikkate alarak bu başarılı örnekleri ülkemize dâhil etmeyi, bu başarılı örnekleri ülkemizde hayata geçirmeyi amaçlıyoruz.

Sistemin, bu kanun tasarısıyla getirdiğimiz otomatik katılıma dayalı bireysel emeklilik sisteminin işleyişini şu şekilde ifade edebiliriz: 1/1/2017 tarihinden itibaren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4'üncü maddesi kapsamında işçi ve kamu görevlisi olarak çalıştırılmak üzere işe başlatılan 45 yaşını doldurmamış olan çalışanlar işverenleri aracılığıyla otomatik olarak bireysel emeklilik sistemine dâhil edilecektir. Hâlihazırda işçi ve kamu görevlisi olarak çalışan 45 yaşını doldurmamış çalışanlar da aynı şekilde bireysel emeklilik sistemine dâhil olacaklardır. Çalışanlara sisteme dâhil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip iki ay içerisinde sözleşmeden cayıp ücretinden kesilen tutarları aynen, varsa getirileriyle birlikte alma hakkı tanınmaktadır. Yani, sistemde kalmak istemeyen çalışanlar sisteme dâhil oldukları ilk gün dahi taleplerini ileterek sistemden çıkmayla ilgili tercihlerini belirteceklerdir ancak burada yapılan düzenlemede iki ay süresince kendilerinden otomatik olarak bu kesinti yapılacaktır. Dolayısıyla, bu sistemin zaten temel özelliği otomatik katılıma dayalı olması. Burada iki aylık sürenin dolmasından itibaren yani iki aylık kesintiden sonra sistemde kalmak istemeyen iştirakçiler sistemden çıkma iradelerini ortaya koymak suretiyle sistemden çıkma imkânına sahiptirler. Çalışanlar tarafından ödenecek katkı payı tutarı 5510 sayılı Kanun'un 80'inci maddesi çerçevesinde belirlenen prime esas kazancın yüzde 3'üne karşılık gelen tutar olacaktır. Yani bu sosyal güvenlik mevzuatımızda, biliyorsunuz, sosyal güvenlik primine esas matrah kişiye yapılan ücret ödemesinin kendisinden farklı olabilir. Dolayısıyla, burada kesintiye esas matrah kişinin eline geçen ücret değil, Sosyal Güvenlik Kanunu'na göre sosyal güvenlik primi kesintisine esas matrah olacaktır. Bu, özellikle memurlarda çok bariz bir şekilde farklılaşmaktadır. Biliyorsunuz, biz memurlarda kişinin temel maaşı dışında değişik adlarla ek ödeme yapabiliyoruz. Dolayısıyla, kişinin eline geçen ücret sosyal güvenlik primine esas matrahtan daha yüksek olabiliyor. Onun için burada, özellikle kamuoyunda da bir yanlış olmaması bakımından, kişinin eline geçen ücret tutarı buradaki otomatik katılıma esas matrahı oluşturuluyor. Sosyal güvenlik primine esas matrahı esas alacağız.

Çalışanlar tarafından ödenecek katkı payı tutarı 5510 sayılı Kanun'un 80'inci maddesi çerçevesinde belirlenen prime esas kazancın yüzde 3'üne karşılık gelen tutar olacaktır. Örneğin, asgari ücretle çalışan bir kişi için bu tutar yaklaşık 49 TL'ye tekabül etmektedir. Katkı payı tutarı, çalışana ödenecek ücretten işverence kesilerek işverenin sözleşme imzaladığı emeklilik şirketine aktarılacak ve katkı payları çalışanın seçtiği fonlarla yatırıma yönlendirilecektir. Dolayısıyla, burada otomatik katılıma dayalı BES'de işveren fona yatırılacak tutarı kesecek ve yine çalışanın tercih ettiği fonda bu tutar değerlendirilecek ve yönlendirilecek. İki aylık sürenin sonunda cayma hakkını kullanmayarak sisteme devam etmeye karar veren çalışanlar bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi her zaman hesabındaki birikimleri alarak sistemden ayrılabileceklerdir. Ayrıca, sisteme ödeme yapmaya devam eden çalışan istediği zaman ödeme yapmaya ara verebilecek, ara verme süresi sonunda ise tekrar katkı payı ödemesine devam edilecektir. Çalışanlar tarafından ödenen katkı payları mevcut bireysel emeklilik sistemiyle aynı koşullara tabi olacak yani yüzde 25 oranında devlet katkısı normal bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi otomatik katılıma dayalı bireysel emeklilik sisteminde de geçerli olacaktır. Yalnız burada otomatik katılıma dayalı bireysel emeklilik sisteminde getirdiğimiz yenilik var, mevcut bireysel emeklilik sisteminde olmayan bir yenilik. Burada, normal yüzde 25 oranındaki devlet katkısına ilaveten, cayma süresi sonrasında yani iki aylık süreden sonra sisteme devam etmeye karar verirse eğer çalışan bu durumda kendisine bin lira tutarında devlet katkısı ve emeklilik hâlinde de hesabındaki birikimi yıllık gelir sigortasıyla almayı tercih eden çalışana birikiminin yüzde 5'i oranında devlet katkısı teşviki verilecektir. Yani, iki aylık süre doldu ama ben sistemde kalmak istiyorum. O takdirde kendisine sistem içerisindeki kaldığı süreye bağlı olmakla birlikte bin liralık bir devlet katkısı ilaveten yani yüzde 25'lik devlet katkısının dışında ayrıca yapılacaktır. Eğer sistemde sonuna kadar kalır da emekli olursa bu durumda emekli olmasına bağlı olarak hesabındaki birikimini, biriken tutarı toptan almaz da bu sistemden emekli olmayı, aylıkla emekli olmayı tercih ederse bu durumda da yıllık gelir sigortasıyla almayı tercih ettiği için çalışanın birikiminin yüzde 5'i oranında devlet katkısı teşviki ayrıca verilecek.

Mevcut bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi otomatik katılım sisteminde de bireysel hesaplara dayalı bir model söz konusu olduğundan çalışanlar tarafından ödenen tutarlar çalışan adına Takasbank nezdinde açılan bireysel hesaplarda izlenecek, hiçbir şekilde emeklilik şirketinin varlıkları arasında yer almayacaktır. Bu itibarla, emeklilik şirketinin iflas etmesi veya şirket hakkında tasfiye kararı verilmesi hâlinde dahi söz konusu varlıklar şirketin bilançosunda yer almadığından çalışanlar bireysel hesaplarındaki paralarını kolaylıkla alabileceklerdir. Böylelikle bireysel hesaplara dayalı bu model de Takasbank nezdinde açılan hesapta izlendiği için hiçbir şekilde böyle bir riski iştirakçi üstlenmemiş olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu düzenlemeyle birlikte çok sayıda çalışan, operasyonel yüklere katlanmaya gerek kalmadan kolay bir biçimde bireysel emeklilik sistemine dâhil edilmiş olacaktır. Bu kapsamda, otomatik katılım uygulamasıyla bireysel emeklilik sisteminin kapsayıcılığının artırılması sağlanmış olacaktır.

Vatandaşlarımız açısından emekliliklerinde ikinci bir emeklilik gelirine kavuşma olanağı da sağlanmaktadır. Burada tabi özellik arz eden husus devletin bu ikinci emeklilik planına ayrıca katkı yapmış olmasıdır. Kendi tasarrufunun yanında kişi devlet tarafından sağlanan ilave katkılarla emeklilik hakkını elde etmektedir.

Toplumumuzda düzenli tasarruf alışkanlığının getirdiğimiz düzenleme sonucunda kazanılmasıyla birlikte yurt içi tasarruf oranının artırılmasına bu yasal düzenlemenin katkı vereceğini umuyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ne kadar düşünüyorsunuz, bir projeksiyon yok mu Sayın Bakan?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu birazdan konuşma metnimin içinde ifade edeceğim.

Otomatik katılım sisteminde çalışana tasarruf yapma konusunda çok geniş bir esneklik tanıyan, çalışanın sistemde kalmaya devam etmesini yasaklayıcı veya cezalandırıcı tedbirlerle değil, teşviklerle sağlamaya çalışan cazip bir yapı öngörülmüştür. Bu çerçevede, çalışanlarımızın sisteme ilgisinin de yoğun olacağı beklenmektedir. Hani geçmiş çalışmalardan hareketle farklı ülke uygulamalarında da bu alandaki pilot çalışmalarda da ortaya çıkan durum, başta sisteme giren iştirakçilerin iki aylık bir süreden sonra veya belirli bir süreden sonra aslında sistemden çıkmayı tercih etmedikleri ve kendi istekleriyle devam ettikleri yolunda yani başta bir otomatik katılım söz konusu olsa da kişiler cayma hakkı olmalarına rağmen sistemde kalmayı tercih ediyorlar. Zaten otomatik katılıma dayalı bireysel emeklilik sisteminin temel varsayımı iştirakçilerin büyük ölçüde sistemde kalmayı tercih edecekleri, aslında başlangıçta "otomatik katılım" dediğimiz sistemin iki aylık bir sürenin sonunda bir gönüllü katılıma dönüşeceği şeklindedir, farklı ülke uygulamaları da bu örneği desteklemektedir.

Yapılan bu düzenlemelerle hem ülkemizin ihtiyaç duyduğu tasarrufların artırılması sağlanmış olacak ve bu suretle cari açığın azaltılmasına ciddi katkı sağlanacak hem de vatandaşlarımızın emeklilik dönemindeki refah seviyesi yükseltilmiş olacaktır. Bu çerçevede, Hazine Müsteşarlığı tarafından farklı senaryolar altında bu hesapta birikebilecek kaynağa ilişkin farklı rakamlar var. Biliyorsunuz, bu yasada Bakanlar Kurulunun bu kanun kapsamındaki iştirakçileri veya iş yerlerini belirleme konusunda yetkisi var. Dolayısıyla, burada iş yerlerinde çalışan işçi sayısına bağlı olarak yapılacak bir belirlemede biz eşiği nereden çekecek olursak ona bağlı olarak tabii ki bir fon tutarı oluşacak. Mevcut, arkadaşların yaptığı bir senaryoya göre yaklaşık on yıllık bir süre sonunda sistemde 100 milyar liralık bir fonun oluşacağı tahmin edilmektedir. Burada hangi eşik var? 100. Yani, çalışılan iş yeri sayısını eğer 100 ve üzeri çalışan olarak tespit edersek böyle bir senaryo altında on yıllık bir süreçte yaklaşık 100 milyar liralık bir tasarrufun...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Mevcuda ilave olarak mı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Mevcut, tabii tabii, o yeni, ilave.

Onuncu yılın sonunda birikimli olarak havuzda birikecek tutar. Tabii, tabii, onuncu yılın sonunda gelecek toplam tutar.

ERHAN USTA (Samsun) - İlave.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tabii, tabii.

ERHAN USTA (Samsun) - Kişi olarak kaç?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yaklaşık 6,7 milyon kişinin bu sistemin içerisine gireceğini, on yıllık bir süre sonunda sistemde 100 milyarlık liralık bir tasarrufun birikimli olarak, stok değer olarak oluşacağını düşünüyoruz ama bu senaryo Bakanlar Kurulunun iş yerindeki çalışan sayısını 100 olarak belirlediği varsayımına bağlı olarak oluşturulan bir senaryo.

ERHAN USTA (Samsun) - O zaman prim esaslı mı...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir konuşmamı bitireyim, sonra onları siz sorun, biz cevaplayalım.

Diğer taraftan, tasarıyla bir kamusal fonlama ve kamusal fon yönetimi öngörülmemiştir. Tamamen bireysel emeklilik sistemindeki özel sigortacılık sistemi içerisinde bir sistem öngörülmüştür. Sistemdeki birikimler mevcut BES sisteminde olduğu gibi kişilerin mal varlığına dâhil olan Takasbank nezdindeki özel hesaplarda yatırıma yönlendirilecektir. Bu itibarla, birikimlerin herhangi bir şekilde kamu bütçesiyle ilişkilendirilmesi ve kamu fon sistemi içerisinde değerlendirilmesi asla söz konusu değildir. Bu düzenlemenin, Türkiye'de tasarruf oranlarının artırılmasına önemli bir katkı yapacağına inanıyorum. Sizlerin bu Komisyon çalışmaları sırasında vereceği katkılarla, görüş ve önerilerle tasarı daha da gelişecek. Eleştirilerinizle biz bu düzenlemeyi daha iyi bir noktaya taşıyacağımıza inanıyorum.

Sayın Başkanım, tasarının şimdiden memleketimize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, havada kalmasın, Sayın Usta'nın bir sorusu vardı, onun da cevabını alalım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet, ona da cevap verelim.

Yani ama şöyle: Bugünkü değeriyle. Ortalama 2.169 lira değil mi? Ortalama 2.169 lira alıyor. Ortalama memur maaşını 2.531 lira olarak alıyoruz. Asgari ücret de şu andaki asgari ücret tutarı 1.647 lira.